israil büyükelçisinin davet edildiği ve kendisinin de katıldığı resepsiyondur. Daha bir kaç ay önce masum insanlarımızı vahşice öldüren bir ülke hakkında ortalığı (haklı olarak) ayağa kaldıran devlet büyüklerinin bu adamı çağırması herşeyi açıklamaktadır. Boşver sen gelmeyenleri gelenlere bir bak ondan sonra hesap sor,artistlik yap millete derler adama, adam olana.
genelkurmay'ın necmettin erbakan'ın 1995'te yani başbakan olmadan önce dediği "Rektörler türbanlı kızlara selam duracak" sözünün "askerler türbana selam duracak" biçimde gerçekleşeceği görüntüsünü vermemek için verdikleri tepkidir. dinciler nedense "askerin türban veya başörtüsüne tavır alması demek halkına tavır alması demektir. mesafe koyması halkına mesafe koymasıdır. benim vergilerimle maaşını alan bir memur benim annemin örtüsüne tavır alamaz. alıyorsa o mevkide barınmamalıdır" görüşünü öne sürebiliyorlar. benim için türban, salt siyasi simge değildir, kadın-erkek eşitsizliğinin de simgesidir ve dinciler bunu sürdürmek için türbana özgürlük diyorlar. ancak dinciler için kadın-erkek eşitliği diye bir sorunu yok. asıl bu tartışılmalıdır: neden dinciler bu eşitliğe karşı ?
bana göre asker sanıldığının aksine toplumdan kopuk değil, sadece kadın-erkek eşitliğini önleyen siyasi bir sembole sessizce tepki veriyor.
kıskanç komutanlardır.
demokratikleşme koymuş,
böyle bir tavırla demokratik bir eylemde bulunduklarını düşünmüşler,
ve milletin iradesine karşı olarak siper değiştirme eğiliminde bulunmuş,
ayrı gayri olmuş,
yedikleri içtikleri ayrı gitmiştir.
ayıp olmuştur.
cumhuriyet kavramını bilmeyen toplumun sözlerinden başka hiç bişe değil cumhuriyet tüm insanlara hak ve özgürlükler verilirken bizlerin türban,çarşaf veya nevresim takımı giyip çankaya köşküne çıkması değildir özgürlük yasalarla bağdaşlaştırılmış evrensel bir haktır.zaten hiç bir ülke insanı breysel olarak özgür değildir.sana zaten özgürlüğü insan hürriyetini içindeki demokrasiyi bu cumhuriyet kurulurken sen onu aldın ama bunu umarsızca ve onursuzca kullanma hakkını haddince kullan anlayacağınız bu ülkede özgürlüğün içine sıçtılar.bizim özgürlük anlayışımızda bu kadarını kaldırabiliyor.
halktan kopuk: hastanesi olan, ordu evi olan, yargısı olan emrinde yaklaşık olarak 250 bin hizmetçi eri olan askerliği hizmetçilik olan bilen zihniyetten daha ne beklenirki. türk ardusu 800 bin civarında üçte birine yakını hizmetçi kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. bence onlar kendi hayatlarının dışında türkiyede de bir hayat olduğuna inanmıyorlar..
türk silahlı kuvvetleri cumhurbaşkanına sen iyisin, ama karının giyim kuşamı hoşumuza gitmiyor demiştir. afrika ülkelerinde bile böyle bir bağnazlık yok.
askerin türban veya başörtüsüne tavır alması demek halkına tavır alması demektir. mesafe koyması halkına mesafe koymasıdır. benim vergilerimle maaşını alan bir memur benim annemin örtüsüne tavır alamaz. alıyorsa o mevkide barınmamalıdır.
aynı cümle annesi mini etek giyen için de geçerlidir. devlet memurusun sen kardeşim, senin görevin mini etek ile türban ile aynı kareye girmemekten kaçmak değildir.
akp'nin işine gelen bir olay daha. yüzde 3 daha artmıştır oyları. bu kadar gerizekalı olabilirler mi hakikaten? insan başka şeyleri düşünmeden edemiyor.
köşkte cumhurbaşkanının başı örtülü eşi ile aynı fotoğraf karesinde buluşmak istemeyen bir kısım üst düzey subayın bulduğu çözümdür. bu disiplinsizliğin hesabı sorulur umarım.