29 ekim cumartesine denk gelsin de hepimiz gidelim dedirten zirvedir. fakat ne demeye zira, içinde tohum olanın pazarı bile iplemeden gideceği zirvedir. *
karanfil sokaktaki karşı karşıya iki tane kocaman olan dostun kitapçı tarafında (yani büyük pencerelerin olduğu yerde) saat 13,00 de bütün uuserlerı beklediğimiz zirvedir.
iyi düşünülüp, güzel bir şekilde planlanmasına rağmen, maksadından saptırılan, polemik konusu haline getirilen zirvedir.* birbirimizle didişmeyi ne zaman bırakacağız da gerçek düşmanlarımızla uğraşacağız, diye düşünmeden edemiyor bu bünye. her yerde aynı kavgalar, aynı suçlamalar. "yok abi biz uslanmayız" diyerek lafı fazla uzatmak istemediğim, inşallah katılacağım zirvedir.
not: büyük dost u da iyi bir şekilde tarif edersek daha güzel olacak kanaatindeyim.
keske ankara'da olsamda katilsam dedirten zirve.
ayrica zirveyi baslatan ve katilimlariyla, katilamasalarda yurekleriyle sozleriyle destek veren herkesin, Ata'miza dil uzatmaya calisanlara verdikleri manali cevap.
tapinmaya gitmiyoruz anmaya gidiyoruz demeye mahal veren entrylere sahip zirvedir,
her seyin yeterince acik belirtildigi entrylerin bi takim orumcek agiyla ortulmus zihinlerde farki anlamlara burundurulmeye calisilmasi yersizdir hatta mumkunse kaale alinmamasi en iyi cevaptir, seviye dusmesindir, ne mutlu turkum diyenedir,
ayrica turkiyeliyim diye topraga tapan beyinlerin * bile atanin huzuruna cikacagini bilip de turkum diyenlerin gitmemesinin yakisik almayacagi zirvedir.
atasi ataturk olmayan yine de ataturk olmasa atasini bilemeyecek olan bi takim sefil yobazlarin ortaligi karistirmak amaciyla bok attiklari zirvedir, biz yine de onlari da beklerizdir, gelsinler de tarih gorsunlerdir.
yüreğimizle katıldığımız zirve. tepki derken olumsuz tepki ise bunlar. kişiler fikirlerini söylemekte özgür. beğenmem. fikrinden nefret de ederim ama, fikrini söylemesine de sonuna kadar taraftarım. tek düşünceyle gelişim olmaz.
saat 11.00'dan önce gidilirse pişman olunacak zirvedir. çünkü saat 11.00'dan önce hep davetliler kabul edilir sivil halkın girişi yasaktır. önemle uyarılır.
uğruna çaylak olduğum zirve. niye ? çünkü yobaz akım bu başlığa bile el attı ve ben tepkisiz kalmadım, bu da suçum oluyormuş.
sabah törenler olur orada. başbakan sıfatlı adamla sayın cumhurbaşkanımız, diğer kabine üyeleri ve askerler ata'yı bir kez daha anacaklar. kimileri de zorunlu olduğu için...yoksa o gün pek çok ata düşmanı da orada yalancı gözyaşı dökecek...
gelen herkes ağladığıma da şahit olacaktır sanırım. henüz oradan ağlamadan çıktığım bir günü hatırlamıyorum çünkü.
mekana gidip gelirken bu ufak bir yürüyüş zirvesi gibi olacaktır elbet. yolu tarif etmeye gerek olmadığını düşündüm birden. neyse.
artık izlenecek güzergah ve ziyaret sonrası yapılacaklar o zaman konuşulur kararlaştırılır kanaatindeyim.
bayram da babamın mezarına gitmedim, çünkü bana sadece genetik kötü özelliklerini bıraktı, 29 ekim de atatürkün mezarına gidecem, çünkü bana özgürlüğü bıraktı, şimdi denilecekki, babanı sana bir şey bırakmadı diye, atatürk üde sana özgür bir ülke bıraktı diyemi seviyorsun, aynen öyle, bende çok çalışıp çocuğuma bir şey bırakacam, benim çocuğum benim mezarımı ziyaret edip dua okurken bunu zorunluluk kabul edip okuyacak, kendini mecbur hissedecek, ben ölünce bile saygısını eksik etmeyecek, neden ? ben babasıyım bu bir, ben onu yetiştirdim bu iki, benim sayemde kendini geliştirdi bu üç.
değiştirirsek, sen türkiye cumhuriyetinin atasısın bu bir, bu ülke seninle doğdu seninle yetişdi bu iki, senin sayende kendimizi geliştiriyoruz bu üç.
demekki, sen rahat uyuyacakmışssın, ülkeyi emanet ettiğin gençlik sana saygı duymayı kimse zorlamasada zorunlu hissediyor, tıpkı babasına olan zorunluluğu gibi.
son zamanlarda ilginç insanlar türemiştir. anıtkabir'i ziyaret etmeyi nedense bir türlü içlerine sindiremezler ve bu olayı bir tür show olarak değerlendirirler...ve bunlardan birisi de bu başlıkta hortlamıştır.
ama söylenmesi gereken şeyler var.
- biz anıtkabir'e çaput bağlamaya gitmiyoruz
- biz "atam sen kalkta ben yatam" mantığıyla oraya show yapmaya gitmiyoruz.
- biz atatürk'e tapmıyoruz, taparcasına seviyoruz
gün gelecekti ki birisi bana "oğlum, sen uludağ sözlük diye bir yere giricen, orda anıtkabir zirvesi düzenliycen ve adamın teki seni bu yaptığın şey için eleştircek"..kıçımla gülerdim ki...evet başıma geldi bu...
kıskanıyorsunuz, onu yoketmeye çalışıyorsunuz, başbakanınız gibi islamcı teröristlerin dibinden kalkıp gelmişsiniz buralara, islam adı altında türlü kepazeliklere, yalanlara inanıp...sonra da anıtkabir'i ziyareti "bu tuhaflığın cahil vatandaşın koca bulmak için telli babada çaput bağlamasından ne farkı vardır" diyerek özetliyorsunuz..
anıtkabir' e gidenler her zaman milyonlarla ifade edilecek ve siz bu ateşi söndüremeyeceksiniz.
yapabileceğiniz tek şey de eksi oylamak
ben daha mutlu oluyorum siz eksi oylayınca ama
sizinle aynı ülkeyi paylaşmak bile utanç kaynağıdır bizim için
eğer atatürk olmasaydı...ananızı babanızı bile bilmiyor olacaktınız...
not : rekora gidiyoruz 4 kere silindi bu entry, şimdi nasıl olmuş hanfendi ?
" bir gün, ankara da olamayacağıma bu kadar üzüleceğimi tahmin etmezdim. " dedirten zirve. keşke otobüsüm daha erken gelebilse de ankara ya, bende ata mın huzuruna çıkabilsem.. tüm kendini bilmez, tarihini bilmez, insanlıktan nasibini almamış yobazlara rağmen.
11 kasım a kadar ankara da kalacağımdan dolayı katılmamamın mümküm olmayacağı zirvedir. şimdiden 10 kasım da anıtkabir de toplanıyoruz zirvesini freedean la başlattığım zirvedir. **
