bir çevik bir beyanıdır şöyle ki ; işte Çevik Bir'in, israilli siyaset bilimci Martin Sherman'la birlikte, 2002'de kaleme aldığı yazıdan satır başları:
1990'lı yıllarda, israil-Türkiye ticaret hacmi sürekli arttı. Sivil değişim hacmi de (turistik, akademik, mesleki, sportif ve kültürel) önemli ölçüde genişledi. Fakat bu bağlar 1996'da, Necmettin Erbakan'ın iktidara yükselişi ile yıprandı. Erbakan, iç ve dış politikada islami bir gündeme girişti. Erbakan'ın israil karşıtı söylemi, geleneksel Yahudi karşıtı motifler ve efsaneler ile dolu idi. Erbakan için, israil bir 'ebedi düşman' ve 'Arap ve islam dünyasının kalbinde bir kanser.' Erbakan, israil ile ilişkileri dondurmaya söz verdi. Ordu, dedi ki: Ülkenin yüzünü islam'a dönmesini ve israil ile ilişkilerin riske atılmasını izlemeyeceğiz. Erbakan, kontrol altında tutuldu. Türkiye ve israil MGK baskısıyla islamcı Başbakan istifasını sundu.
Çevik Bir, ABD'nin "Middle East Quarterly" adlı dergisinde, "istikrar için formül: Türkiye artı israil" başlığıyla yazdığı makalede, şu vurguları da yaptı:
Necmettin Erbakan, israil'i bir 'ebedi düşman' olarak görüyordu. israil ile Ankara arasındaki anlaşmaları iptal etmeye de söz vermişti.
28 şubat olayının hedefi olan erbakan'ın, iktidar kendilerine sunulan çömezlerinin israil ile hiçbir cumhuriyet hükümetinin olmadığı kadar işbirliği içinde olması gerçeği yanında çok anlamsız kalan iddiadır.
işbirlikçilerle 7 milyonluk göt kadar ülkenin 65 milyonluk devlet otoritesini etkilediğinin beyanıdır.israil işbirlikçileri şu anda silivride eseratle boğuşup, volta atmaktadır.düşünülmesi gereken, statüko ve darbeci kesimin hala tasfiye edilip edilememesidir.
28 şubat darbesi hem israil adına yapılmıştır hemde bankalardan kırk milyar dolarımız, cuntacılar ve iş dünyasındaki uzantıları tarafından bir gecede çalınmıştır. haram zıkkım olsun...