28 şubat'la ilgili en ufak bir bilgi sahibi olmaya çalışmadan, araştırmadan insanların evlerinin önüne dikilenleri söylemi.
28 şubat nedir ne değildir onu bile bilmiyorlar, aczimendiler kimdir necidir araştırma gereği bile duymamışlar, o günün şartlarında bu gerekli miydi, değil miydi hiç umurlarında değil ama ahkam kesmeye gelince oh ne âlâ. zaten bizim milletimizin en büyük problemi de bu. kahvehane köşelerinde devlet kurup yıkarlar. canını yediğimin insanları.
ciddi ciddi "son zamanlarda butun dinci libos takiminin protestolarinda kullanilan pankartlari tek bir grafik atolyesi dizayn ve imal ediyor olmali, hepsi birbirinin aynisi gibi gorunuyor" diye dusundurten uyduruk bicim ve icerikli pankart. Daha fazlasi degil.
Devlet bu pankartlari ihaleyle yaptiriyor herhalde.
bazı saflar durmadan özellikle sonradan ne olduğu belli olan aczimendilere takılıyor bu pankart üstünden. bazıları da bu pankartı nurcuların taşıdığını söyler. saflar bilse ki o zaman gülen cemaati 28 şubat için güzel şeyler söylemiştir kafasını toprağa gömer.
o yıllarda aklımız darbelere, kaos çığırtkanlıklarına, irtica yalanlarına ermese de şu an her şeyin farkında olarak bütün darbecilerin suratlarına haykırılası slogandır. 1000 yıl olmasa da bir ömür utansınlar yeterdir.
bugün mesela kılıçdaroğlu'nu dinledim; erdoğan'a sataşması haklıdır, haksızdır, oraya girmem, ama 28 şubat'a bakışı doğrudur. sevdim ve sevindim...
sonra ataol behramoğlu denk geldi sienen'de... midem bulandı. bu adam edebiyatçı, aydın diye bildiğimiz adam... faşistin böylesini 28 şubat'tan beri görmemiştim!
28 şubatın nurculara yapıldığını zanneden gerizekalı kemalist darbecilerin bok attığı slogandır.
"bi kaç tane oç vardı tank yürütüyorlardı, tankların namluları götlerine girdi" diye hatırlayacağımız postmodern darbe, darbe girişimi.*
"unutmayacağız" "götünüze girsin" kemalcisiniz laikcisiniz diyen beyinsiz insanların beyanatıdır. salak insan 28 şubat neden ve kime karşı yapıldı? (bkz: akıl sahibi olmadan fikir sahibi olmak)ayrıca ismail Hakkı Karadayının taşşaklarına kurban olun.
Mesele 28 Şubat'ın manasını anlamaktır. Evet "28 Şubat bin yıl sürecektir" ama bunu söylenen paşanın kastettiği manada bin yıl değil, kastetmeye beyninin kapasitesinin bile yetemeyeceği manada devam etmektedir, edecektir. 28 Şubat öz islâm'ı sindirmeyi amaçlayan "islâm geliyor bari yanlış gelsin" düşüncesinin mahsulüdür ve 28 şubat öyle bir adımdır ki, türkiye'nin değil, dünya tarihinin kırılma noktalarından birisidir. 28 şubat'ı anlayabilmek için hadiseleri tüm çehresiyle, tüm perspektiflerden ve tüm şahısların gözünden görebilmek gerekmektedir.
28 şubatın hedefi olmadığı kesin olan entellerin, hakkında oturduğu yerden ahkam kestiği slogandır.
28 şubatın kime karşı yapıldığı ayrı bir konu da, hala suçsuz yere içerde olan, üstelik işkence gören mahkumlar var. ben sana onları da getiricem.
hani hümanisttiniz? insan hakları nerde? hukuk ne işe yarar? bir yanda 28 şubatla hesaplaşılırken diğer yanda 28 şubat yüzünden hüküm giymiş mağdurların hala cezaevinde olması ironik değilmi? birşey çağrıştırıyor mu? kim siker hedef kitleyi? irtica geliyor diyorlardı, akp geldi. biz onu başkasına yapıcaktık diyorlar, mahkumlar hala orda? kemalizm adına darbeyi savunanlar çıkmış haktan, hukuktan, mantıktan bahsediyor.
içerdeki (bkz: suçsuz) pezevenklerin çoğu vatanı "ana"ları zannedip satanlardı şimdi de o zaman da.kime göre ve neye göre suçsuzlardı? yargının bağımsızlığından bahsedilecekse eğer yangından mal kaçırır gibi khk veya keyfine kanun çıkarıp, savcıları kafasına göre görevinden eden de 28 şubatı alttan destekleyen de şimdiki çobandır. ayrıca içerde tutulan gazetecilerin sorumlusuda mı 28 şubat? mesele irticanın önlenmesi olarak başlasaydı doğru noktalara gidebilirdi ama gelgelelim şimdi vatanı el oğluna peşkeş çeken zihniyetin yarattığı travmatik bir sonu oldu 28 şubatın. 1000 yıl unutulmaması işlerine gelir hale geldi, çünkü aradaki farkı algılayamayan saf bir milletiz, koyunuz güdülmeye mahkumuz. hem içerden yükselebileceği bir ortam buldu bu zihniyet erbakan kelle altına gitti, hem de "oouv asker bizi sikiyor" o zaman yaşasın demokrasi!!! söv atatürk'e, söv cumhuriyet'e, devrimlerine, yaşat şakirtleri hastaneye adını ver ! utanmasa camiye portresini astıracak o derece! ulan ne demokrasi be sadece Atatürk'e sövmeye dincilere yarıyor, ama Nuray Mert için demokrasi işlemiyor bu memlekette Mustafa Balbay için yok! Bize de gelir sırası. (bkz: rezillik) (bkz: cehalet)
darbeyi haklı göstermek için ortaya konan argmanlar sayesinde sözlükteki rezalet ve cehaleti gerçek anlamda ortaya koyan başlık olmuştur efendim.
demokrasi, laiklik ve özgürlük tarafında olduğunu ima eden, iyilerin dostu, kötülerin düşmanı geçinen suserlar, bu kavramlar içerisinde darbenin yerinin olmadığını ya bilmiyor ya da ciddi anlamda safa yatıyorlar. aynı mantıkla 80 darbesi de haklı sebeplere dayandırılabilir. bu da temel aldığınız hak, hukuk, adalet, özgürlük gibi temel değerlere ters düşer.
müslüm gündüzleri fadimeleri tvlerde müslüman profili olarak gösteren medyanın çirkinliklerini, yine o dönemde sol tabanlı partilerin politikalarını hatırlatmaya dahi gerek yok. bu arada 28 şubatı eleştirmek demek dini pazarlayan, din üzerinden siyaset yapan ve bu konuda da samimi olmayan maymunları haklı çıkarmak anlamına da gelmiyor. bunu nerden çıkardıysanız oraya geri koyun.
ayrıca bu darbenin kişilere değil de, fikirlere yapıldığını göremeyecek kadar cahil olunmamalı. kara liste denilen o listede, yargılanan ve hüküm giyenlerin arasında devrinin en büyük mütefekkirleri, fikir adamları da vardı. sistemin temel dinamiklerinin karşısında oldukları için, yine sistem tarafından cezalandırıldıklarını görmek için öyle aman aman bir donanıma sahip olmaya gerek yok. eğer aksi olsaydı bu süreçte aldığı cezaların düşmesi gerekirdi. ben anlamıyorum ki problem nerde?
28 şubat denilen saçmalık, tamamiyle dindar kesimi bastırmak, gözlerini korkutmak amacıyla irtica geliyor safsatasıyla yapılan bir denemedir. başarısız olmuştur.
tanım: elbet hesaplaşacağız şeklinde devam etmesi gereken slogan.
edit: bu mantık milliyetçileri faşist, türküm diyeni ırkçı olarak tanımlayan mantık olduğu için, müslümanım diyeni suçlu ilan etmekte sakınca görmemesi normaldir.
tanım: yersiz söylem olmuştur.
böyle bir projenin yürütülmesine memur olan şahsiyetlerin utanma duygusundan yoksun kişiliklere sahip olduğu aşikârdır.
28 Şubat döneminde ne gazeteci kaldı ortalıkta, ne fikir adamı. Hepsi bir bir cezaevlerine gönderildi. 28 Şubat'ı savunurken bari 28 Şubat döneminde yapılanları bize misal göstermeyin. "Madem bu kadar duyarlıydınız ne diye o dönemde sessiz kaldınız şimdi yaygara koparıyorsunuz" derler adama. Özgürlükten falan bahsediyorsunuz ya hikâye... Askeri darbelerin yapıldığı hangi ülkede özgürlük olabilir? Ayrıca 28 Şubat direk olarak şu an iktidarda olanlara karşı yapılmamıştır. Şu an iktidarda olanlar kaymak yeme derdinde olan ve gerek 28 şubattan, gerek türbandan, her türlü islâmî hassasiyetten fayda sağlamaya çalışan insanlardır. 28 Şubat kimi diskalifiye etti, bunu düşünün o zaman 28 Şubat'ın önemini ve ehemmiyetini anlayabileceksiniz. 28 Şubat'ın asıl hedefinin ne olduğunu da bizler çok iyi biliyoruz. 28 Şubat hâlâ sürüyor. Bu kez katı kemalizm ile değil, ılımlı laik-ılımlı kemalist tayfa eliyle...
