maçın tekrarından da anlaşılacağı gibi fenerbahçe'li yöneticilerin canlı yaıyına bağlanıp golümüz verilmedi dediği pozisyonda dos santos kalecinin görüşünü kapattığı için pozisyon ofsayt yani karar doğru.
Bunun dışında cristian baroni isimli şahısa net bir kırmızı kart atlanmıştır.
Ha birde hagi'ye çirkef diye bok atan arkadaşlar, bi kalkıp alex'in pozisyonunu izlesinler.
hedeflenen adama topu atıp defans kesince pasif ofsayt olduğunu ayrıca topu kontrol etmeden direkt vurursan bariz gol şansı, kontrol etmeye çalışırsan bariz değil olduğunu öğrendiğimiz maçtır... komik olmayın mına koyim ya...
kurallarda "son oyuncunun topa bakış açısını kapatan oyuncu" şeklinde bir ibare varsa ibb'nin attığı ikinci golün de sayılmaması gerekiyor. eğer yok, bu kural sadece "kaleci" için değerlendiriliyorsa* ibb'nin attığı 2. gol için "temiz bir gol" diyebiliriz.
ama durum ikinci anlattığım şekildeyse çifte standart vardır normal oyuncu ile kaleci arasında ki bu şekilde de bu saçmasalak kural yüzünden işin içinden çıkılamaz.
ama benim görüşüm, yan hakem bayrağını, kalecinin bakış açısı için değil de andre dos santos'un topa dokunmuş olma ihtimalini göz önünde bulundurarak kaldırmıştır. zira, o uzaklıktan* tam olarak kestiremez oyuncunun kaleci önünde durup durmadığını.
son olarak da hakem hataları her maçta olan bir şeydir.*
Hakemi suçlayan gariban fenerbahçelilerin, baroni tarafından rakip oyuncunun direkt olarak ayağını kırmaya yönelik yapılan hareket ve "verilmeyen" kırmızı kart hakkında yorum yapmadığı maç olmuştur.
Fenerbahçe taraftarının sürekli öve öve bitiremediği rıdvan dilmen;
baroni'nin direkt kırmızı kart görmesi gerektiğini,
fenerbahçe'nin sayılmayan golünde kuralın doğru işlediğini,
alex'in kırmızı kartının doğru olduğunu,
ibb'nin ikinci golünde kalkmayan ofsayt bayrağının doğru olduğunu söylemiştir.
yani takımınızın doğru düzgün gol pozisyonu bile bulamamışken, saçmalamanız sizi gülünç duruma düşürüyor.
fenerbahçe taraftarının hala objektif olamadığını gösteren bir diğer maç. hep kendi lehinize bakmayın su hakem hatalarına, bir de karsı takıma çalınmamıs pozisyonlara ve verilen kartlara ya da her neyse verilmeyen kartlara bakın.
abdullah avcı'nın da dediği gibi ibb'nin ikinci yarı bir kere gelip kazandığı maçtır... taraftarımız tutmuş deniz'i ıslıklıyor, asıl daum'u ıslıkla, bu adamı sağ açıkta oynatmanın mantığı nedir? elinde deivid de var... takım kötü oynadı, özgüvenimiz gün geçtikçe azalıyor bunlar hepsine tamam da, o kalamar seven sanal futbol oynayan orospu çocuğuna ne oluyor... maçtan sonra görüyoruz ki kendisinin ortaklarından da bayağı bir varmış... hadi deniz'in golü ofsayt, güiza'yı indiren adama sarı vermenin mantığı nedir sevgili fırat, asıl bunun fifa kuralına bakalım ha, ya faul verme ya da at adam gibi... alex'in topunu engelledin, hızlı çıkan ibb'liyi düşüren alex'e götün yemedi kart veremedin, çünkü hata sende, resmen topa hareketleniyon, ama ilk yakaladığın pozisyonda götünden kırmızı uydur, ibb'nin ikinci golü bir olimpiyat stadı klasiği, iki sezonda üçüncü ofsayt gol, ligtv'nin çizgiyi top ayaktan 30 cm çıktıktan sonra çizmesine rağmen yine de ofsayt olduğu aşikar, hele ki adam gibi çizseler...
golleri atan iskender'in fenerbahçe'nin alt yapısından yetiştiğini öğrenmemize sebep olan maç. rıdvan dilmen'in de belirttiği gibi bu bile bir çok şeyi açıklamaya yetiyor.
hafta içi penaltımızı vermedi penaltımızı vermedi diye megafonlara gezen taraftarlar şimdi her başlığa ağlama melis yazıyorlar.sabırsızlanmayın 4 hafta sonra geliyoruz.
fenerasyoncu mahlukların, yılın en rezil yönetimine imza atan bir hakem(!) in avukatlığını yapma gereği duydukları maç. ee hani aziz iş başındaydı di mi futbol alimleri ?
ayrıca fırat aydınus denen hakemlik müsvedesinin; son adam pozisyonundaki futbolcunun düşürülmesine sarı kart çıkardığı pozisyonla bile niyetini belli ettiği maçtır. bir pozisyonda da alenen fenerbahçenin pozisyonunu bozmuş, lakin çok çabalamasına rağmen maçı hat-trick le kapatamamıştır.
sanırım geçen hafta keita denen mahlukun dirseğini görmezden gelmesinden sonra bu maçla ödüllendirildi.
tırt transferlerle gaza gelen, şu an ki konumu fenerasyon sayesinde olan fenerbahçe'nin gene yokları oynadığı maç. hemen geldi ara gaza nasıl koydu zaragoza, ee yok lan zaragoza değil ibb.
rekorların (!) ve ilklerin (!) takımı fener'in galibiyet alamama serisini syedi maça çıkarttığı karşılaşma. fener'in rekorunun 9 hafta olduğunu hatırlatıp egale etme ve rekoru kırma konusunda başarılar dileyelim.
hoca olarak daum, oyuncu olarak da bekir, bilica, selçuk, baroni, gibi isimlerin fener'de yerinin olmadığını bir kere daha gösterdiği bu maç aynı zamanda rotayı avrupa'nın sayılı kulüplerinden birisi olmaktan yerel başarılarla avunmaya çeviren aziz yıldırım'ın vizyon olarak nerelerde olduğunun da göstergesi oldu.