fenerbahçeli futbolcu cristian nın kırmızı kart görmesi gerektiği karşılaşma.
fenerbahçe yi 10 kişi kalacağı o dakikalardan sonra değerlendirmek gerekiyor. cristian o dakika kırmızı kart gösreydi muhtemelen fark daha da açılırdı. şu an hakem hatalarınıda konuşmuyor olurduk.
fenerbahçe taraftarının yürüyerek futbol oynayan takımına bakmaksızın önce hakeme bok attıkları sonra yemeyince günah keçisi seçilen güiza'ya ayar verdikleri maç
Denizden sağ açık yaratmaya çalışan daum'u futbol zekasından ötürü tekrar tekrar tebrik etmek istiyorum. Alex cezalıya önümüzdeki antalya maçında selçuk ofansif ortasaha oynayıp derinlemesine ara pasları atabilir dikkat *
fenerbahçelilerin hakemlerin bu sezon ilk yarıdaki bazı maçlarda kendi lehlerine çalınan düdükleri, verilmeyen kartlarını unutup sinirden iyice zırvalamaya başladıkları maç.ilk önce kendini düzeltecen hacı, ne kadar üstün oynadın maçta da hakeme dil uzatıyorsun.
edit:verin eksiyi verin, nefretiniz kederinizden.
daha geçen ,hafta oynadıkları kötü futbola bakmayıp atletico yenilgisini hakeme bağlayan bebelerin " siz oynadığınız topa bakın hacı" diye aklıverdikleri maç. tabi ben de gsli olsam ben de fırat denen hakemi(!) beğenirdim.
sevgili başkanımız aziz yıldırım ın verdiği 3 sene üst üste şampiyonluk sözünün, yalan olduğunun gün gibi ortaya çıktığı maçtır.
arık sıkmaya başlamıştır bu kötü gidiş.
ağız tadıyla 5 haftadır trt de ki adı neyse işte o dandirik program izlenmemektedir.
fırat aydınus' un rakibinin ayağını kırmaya teşebbüs edip de başaramayan baroni' ye kırmızı kart vermediği maç. sarı bile vermedi hatta çocuk aynı hareketi bir daha denemekten çekinmesin diye.
büyük golcü semih de kurtaramamıştır fenerbahçe' yi. koskoca fenerbahçe' nin kurtarıcısı semih ya ben ona yanıyorum. anelka yedekti bu takımda zamanında.
ayıca alex yine yeniden kendine hayran bırakmıştır beni attığı şahane golle.
guiza' nın düşürüldüğü pozisyonda fırat aydın' un ne düşünüp kırmızı yerine sarı verdi orası da muamma.
maçtan sorna nihat özdemir ve daum' un da ''hakem hakem'' diye ağlaması çok komikti ayrıca. gole giden adam düşürüldü sarı verildi. kabul büyük bir hata bu. peki baroni' nin yaptığı neydi?
ya bu belediye hep aynı tarifeyi uyguluyor fener'e. yok mu bu belediyenin öğrenci tarifesi ya da bizbize tarifesi. hep zamlı tarifeden geçiriyor ama fener'in de hoşuna gidiyor ha.
yerlerde sürünen fenerbahçe'nin hakederek yenildiği mücadele.
şimdi kimse götünden mesnetsiz sallamasın kardeşim!
ben de fenerbahçe'liyim. var mı bir tane arkadaş biz bu maçı kütür kütür oynadık ama hakem yaktı bizi diyen?
muhtemelen yoktur.
deniz'in attığı gol için yorum doğru, verilse de kimse ses etmezdi o da ayrı mevzu. güiza'nın durdurulması için yorum yanlış neye dayanarak sarı verdi o da tartışılır, kırmızı olmalıydı. christian resmen adama basmış, direkt kaval kemiğine ve kırmızı hakkıydı.
arada kaynayan alex oldu. bence kırmızı ağır bir karar.
hakemle ilgili bu kadar! hakem boktan anlaşılacağı üzere. artı eksi maçın a.ına koymuş!!
peki sen nasılsın fenerbahçe olarak, asıl buraya gelelim?
şimdi çıkart bu takımdan emre, alex ve gökhan gönül'ü ilk 6 daki hiç bir takımı yenebilir miyiz? bence yüz milyon kere hayır.
takımın kimyası bozulmuş ve birlik beraberlik yok. daum hepten şaşkın! tribündeki veli efendiden daha boş bakıyor sahaya! mücadele gücü bitmiş takımın, dünya kimsenin umurunda değil.
deniz sağ açık oynuyor, deivid'i silmiş. durum 1-1 gol lazım ama bekliyor ikinci forvet için. madem deivid oynar 45 dakika, kafadan başlat maça. madem christian iyi kafadan başlat maça. kendi kimyan bozuk futbolcuları da bozuyorsun hem de yeni değil, sezon başından beri. bak bekir'i 2 maç üstüste oynattın adam gayet iyi. niye? yeri orası kardeşim, sağ bek değil ki adam! yani takım hem sürünürken hem de kötü oynarken, teknik heyet ondan daha beter. gelelim bu bir dönem adı geçen alemli, içkili muhabbet olaylarının içine. madem bu işin içinde herkes vardı, o zaman kazım'ın suçu ne? yönetim olarak günah keçisi yaptın adamı. bu sürünen santos yok muydu o alemlerde? ona niye kesemedin bileti! bu yönetim anlayışı çok yanlış. koyarsın paf'tan adam oynar kardeşim. daha kötü oynamaz ya!
o zaman başarılı olmak mümkün değil. kimse ağlamasın arkadaş, herkes şapkayı önüne koysun ve düşünsün. önce rakibin kadar koşacaksın bu işin temel prensibi bu! sonra da ekstra işler yapacak iyi ayakların!
lig sonuna kadar görüntü tamamen bulanık, bu kadar kötü oyun, kötü mücadele umarım 1 haftada değişir, yoksa 4.lük bile zor. umut var mı? var tabi, ama futbolcularda bitiyor iş, başka kimsede değil, kendilerine gelip bu işi tekrar rayına sokabilirler.
üzgünüm ama bağrıma taş basıp otururum arkadaş ve bu sevda bitmez! biz sarı lacivert çubukluya sevdalıyız, isimlere değil!
edit: imla.
şubat ayı bitti de kurtulduk diye kendimizi avuttuğumuz maç olmuştur.
Uzun zamandır babamla statta maç seyretmeyince, biletler de 15tl olunca fırsat bu fırsat diyerekten düştük olimpiyat yollarına. Evden çıkarken ılık sayılabilecek bir hava varken olimpiyat stadına yaklaştıkça sıcaklığın hissedilir derecede düşmesi yağmurun başlaması dağbaşına geldiğimizin emareleriydi. Doğu tribününü tabelalarını takip ederek stada ulaşmaya çalışırken başakşehirin bütün etaplarını, bahçeşehir, ataköy kıvamındaki konutları görme imkanımız oldu. Bu sırada tabelaları takibe devam ediyorduk. ilk tabeladan gireli 15 dakika olmuştu ama hala ortada stad yoktu. Derken ihtişamlı stad gözümüze gözüktü. Çamurlu bir yerden arabayla geçerken kendimizi off road da hissettik. meraklılarına tavsiye ederim olimpiyat stadı çevresinde off road yapılacak güzel yerler var. Kapalı tibünde oturmamıza rağmen çatı 100 metre yükseklikte olunca yağmurun koltukları ıslatması kaçınılmaz oluyor. Evden çıkarken babama "yakın gözlüklerini al lazım olur" diye espri yapmıştım, nerden bileyim gerçekleşeceğini. gerçekten dürbünle gitmek gerekiyormuş oraya. Oyuncuların sadece sırt numaraları okunuyor. Belediyesporlu oyunculardan kimin ne yaptığı hakkında aklımda en ufak bir birşey kalmadı. Stadın ses sistemi felaket 3 golde de golün kimin attığını anonstan duyamadık. Akustik yok denecek kadar hiç. Eve gelip televizyondan izlediğimde tezahurat sesleri geliyordu tribünden, oysa ben hiçbir şey duymamıştım.
maça gelince Fenerbahçe 35 ile 65. dakikalar arasında tempolu oynadı. 45 te sayılmayan, ikinci yarıda da alex le olmak üzere 2 gol buldu. 65 ten sonra Lille maçının yorgunluğu çöktü üstümüze. kolay gol yeme hastalığımız bu maçta da sürüyordu. istanbul belediyespor 3 defa atak yapıp 2 gol buldu ve puanları aldı götürdü. Maç boyunca emre, bekir ve gökhan gönül fenerbahçe nin en iyileriydi.
Hakem ise Christian ın ve guiza nın bariz gol şansı pozisyonunda kırmızı kartını göstermeyerek maçı etkiledi. ilk yarıdaki golde ise bana göre santos aktif alanda ancak kalecinin görüş açısında değil. Top kaleye girdikten sonra kalecinin önüne geçiyor. Ofsayttaki yeni tanımlamalara göre gol verilmesi daha uygun gözükse de hakemin takdir hakkı deyip geçelim. Zaten Santos koca maçta bir kez ileri çıktı onda da güzelim golün önüne geçti.
Maç boyu tribünde titredikten sonra dönüş için stattan çıktık ancak arabayı koyduğumuz yeri bulamıyorduk. Tam 1 saat boyunca arabayı park ettiğimiz yeri bulamadık. Küçük mahalle arası alışveriş merkezlerinin otoparklarında bile harfli rakamlı tabelalar mevcutken, binlerce araç kapasiteli, 5 yıldızlı olimpiyat stadının otoparkında bir harf veya rakam tabelası mevcut değildi. En sonunda babamı ve arkadaşımı kuzeye yollayıp ben de doğuya doğru yöneldim ve karanlık çökmeden arabayı bulup eve doğru yol aldık.
Son söz olarak;
sanki fenerbahçe olağanüstü top oynadı, sayısız pozisyon kaçırdı, topları direklerden döndü, 90 dakka rakip kaleyi ablukaya aldı da hemen hakemi ön plana çıkarıyolar.
tamam hakem skandal bi maç yönetmiştir. maçı katletmiştir. fenerin bir golünü vermemiştir. alex in kırmızı kartı haksızdı kanımca. kasıt yok gibi geldi bana, guiza düşürenin kırmızı görmesi gerekiyodu ama öte yandan baronın ın de kırmızı kartı verilmedi falan.
bunlar fener in kötü futboluna bahane olamaz. tıpkı deniz den sağ açık olmayacağı gibi.
o birezilyalı var ya hani kırmızı görüp atılması gereken. dikkat ettim. şortunda tek bir çim lekesi ya da bi kirlenme yoktu. ayıp yahu.
defans desen evlere şenlik. ne bilica ne vederson ne de gökhan gönül hiç biri ruhen orda değildi.
şimdi böyle bi ortamda. böyle bi anlayışla maça çıkmak baştan malubiyeti kabul etmektir.
fırat aydınus un yönetimini beğenenlerin, maçı hangi organlarıya izledikleri merak edilen maç. ayrıca fenerbahçe nin bittiği değil, bitirildiği maçtır.
bir fenerbahçeli olarak, üzülerek izlediğim maçtır. hakem falan da suçlu değildir, kimse bu maçın faturasını hakemlere kesmesin. biraz gerçekçi olalım lütfen. fenerbahçenin ne kadar vahim bir durumda olduğu ortadadır. ama takımı bu hale getirenler utanmalı. taraftarı da bu kadar üzmeye hakları yoktu. çok şeyin değişmesi lazım fenerbahçede. bu saatten sonra galatasarayın ve bursasporun puan kaybetmesini beklemekle şampiyon olunmaz. çok yazık.
iş sebebiyle ne gs'nin ne de fb'nin maçını izleyemedim.
sabah ntvspor'da maç özetlerine bakarken baktım fenerbahçe yenilmiş. arkadaşıma dedim "e fener hakemlere birşey demedi mi?" diye. 2 dakika sonra nihat özdemir bir anda ekranda belirdi "fenerbahçe düşmanı fırat aydınus" falan demeye başladı. *
(bkz: temcit pilavı)
mac sonucu sut istatistiklarinde fb-14 te 7 ibb- 5 te 2 dir ama olmustur efenim ibb kazanmıstır o beste ikinin biri ofsayttır 14 te 7 nin biri bildigin goldur verilmemiştir.ayıptır yahu bişey demiyorum yazık.
+birde düşünülmüş karar:zaten guıza karsı karsıya atamıyor e zaman düşürülen güıza karsı karsıya atamadıgına gore bariz gol pozizyonu yok rakıbe sarı devam hacı.....
fenerbahçeli taraftarların hakeme etmediği lafı bırakmadığı maçtır. rıdvanın dediği gibi, önce aynaya bakmak lazım. denşz barış ı sağ açık oynatmış daum varken, asıl hakeme dua etmeniz lazım daumun futboldan ne kadar anladığını görmeniz için. ayrıca kendilerini avrupanın prensi ilan edip barcelona bile transfer yapmıyor ihtiyacımız yok diyenler görmüşlerdir yönetimin ve teknik kadronun hatalarını. tartışılabilecek pozisyonlar guiza nın son adam olayı ve baroni nin yaptığı sert fauldür.
bence hakem müthiş bir maç yönetti , ibb li oyuncuyu bariz gol şansını kesmekten atmaması örnek bir karardır.
guiza nın içinde olduğu hiçbir pozisyon bariz gol şansı değildir gerçekten.doğru karar.
son maçı izlemedim, yine bıd bıdı hakem hataları falan diyorlar.
varsa alayının gözüne sokayım da son 5-6 maçtır galip gelemiyoruz, ulan hepsi mi hakem hatası.
diyarbakır maçında da hakem demişti bir çok kişi, şimdi yine.
yahu birader tamam bende koyu fenerliyim, maçı izlese idim büyük ihtimal hakemlere ben de söverdim ama bir gerçek var ki fenerbahçe top oynamıyor.
5-6 maç kaybetmiş bir takım için hala hakem dersek, daha çok taklaya geliriz.
birazcık fanatikliği kenara koyup, objekfitf bakarak, takımı eleştirmek lazım.
geçen senelerde dede var dedik, gönderdik daum geldi yine aynı.
aziz yıldırım para ile herşey olacak sanıyor, tek eksik bu.
takım ruhu maalesef uzun süre olmuyor şu takımda.
şu takıma takımı gaza getirecek, disipline sokacak, canını yakacak bir teknik direktör lazım.
guiza'ya 23432 milyon dolar vermek yerine, onu bir teknik direktöre verip, takımı en az 2-3 sene emanet ederse aziz yıldırım, eminim ki fenerbahçe de birşeyler değişecektir. *
umarım takım bu rezil gidiş için kendini silkeler ve diğer maçlarda galip gelip, avucundan kaçmaya yüz yutan şampiyonluğuna uzanır.