önce bir depresyon, sonra ikinci ergenliğini yaşar boşanan insanlar. sonrasında normale döner ve hayata daha sağlam adımlarla devam edersin. toplumun değer yargılarının koy götüne. bi de "dul kadının sevişilecek kadın olduğu" düşüncesini de yık onlardaki.
haa bir de; sen dul değilsin. zira dul kocası ölen kadındır.
Üzücü bir durum, toplumumuz da kadına bakış açısı bile yamuk iken dul bir kadına bakış bu başlık altında yazılanlarda aşikar bir şekilde görülebilir. Çoğu türk erkeği dul bayanlara açık kapı gözü ile bakar. Açık kapı lafı her ne kadar iğrenç gelsede erkekler arasında ki argoda ki tabiri ile söylüyorum daha önce cinsel ilişkiye girmiş kadın demek. Nedendir bilinmez bizim erkeklerimiz bu kadınların bir kere seksin tadını aldığını ve bundan mahrum kaldığını zaten de açık kapı olduğunu düşünür bu yüzden dul kadınların sekse düşkünlüğü vardır dul kadınlar rahatttır onlar ile hemen sevişebiliriz diye bir yanlış algı içindedirler. Bu sadece kültür seviyesi düşük kişilerde değildir inanın buna çok eğitimli çok klas mekan sahipleri, elitist kişiler, iş yerlerinin o yüksek çalışanları, a dan z ye her branş da vardır bu erkek tiplerinden. Zordur dul bayan olmak herkesin size seks makinesi gözü ile baktığını bilmek, zordur dul kadın olmak kadın olmanın bile zor olduğu ülkem bu magandaların tek yaşadığını bile bile.
ölen eş, canıgönülden seviliyorsa eğer acıtır elbet, acıtmaz mı...
buna mukabil, yaşama küsmeye neden değil. yaşamın sonu hiç değil...
öylesine zengin bir senaryosu var ki yaşamın
ve öylesine rengarenk ki dünya;
ışık söndü diye renklerin yok olduğunu düşünmek büyük hata.
var güçle tutunmalı insan hayata...
