internet üzerinden okuduğum yorumlarda inter' in savunma oynadığı için eleştirildiğini gördüm genelde ve mourinho' nun başarıda payı olmadığından, inter' in şanslı olduğundan, italyan takımlarının zaten iyi defans yaptıklarından filan bahsedilmiş. bazıları da (sanırım benim gibi galatasaraylı bunlar) ali sami yen' de oynanan ve johnson' ın golüyle fenerbahçe' nin 1-0 kazandığı maçı örnek gösterip barcelona' nın şansız bir şekilde yenildiğini filan söylemiş.
öncelikle amacım iki maçı kıyaslayıp fenerbahçe' yi eleştirmek filan değil; ancak ben o maçı çok iyi hatırlıyorum. bir röportajda ergün penbe' nin de dediği gibi o maçta sol bek oynayan ergün' ün bile net 2 gol pozisyonu vardı. o maçın ardından fenerbahçe teknik heyetinin ''galatasaray daha baskılı gibi görünmüş olabilir ama bu bizim taktiğimizdi'' yorumuna sadece gülmüştüm ben. rakibe 8 10 tane net gol pozisyonu vererek bir taktik olmaz çünkü. bu olsa olsa mahkumiyettir, rakibin senden daha iyi olması sonucunda içine düştüğün çaresizliktir. sözkonusu başlığa gelirsek; bojan' ın kafası, messi' nin ve xavi' nin şutu bir de büyük ihtimalle ofsayt olan gol hariç, dünyanın en iyi hücum yapan takımı 70 dakika on kişi oyanayan inter karşısında pozisyona giremedi. gol pozisyonuna girememeyi bırakın, doğru pasla bir sonraki adımda gol pozisyonu yaratabilecek pozisyonu bile bulamadı hatta. şimdi bu barcelona şanssız şekilde elendi diyenlerden bir ricam var; 2-0 galip gelmesi gereken barcelona, inter 10 kişi kalana kadar yani 20 dakika boyunca tek bir atak girişiminde bulunabildi mi? izleyin ve bunun cevabını verin kendinize.
inter sonuna kadar hak ederek yükselmiştir finale ve en büyük pay da hiç kuşkusuz jose mourinho' nundur.
inter in defansının neden bu kadar konuşulduğunun anlaşılamadığı maç.
yahu nou camp da barcelona ile oynuyorsun. 2-0 yenilirsen şampiyonlar ligi finaline sen değil barcelona gidecek ve çok erken bir dakika da 10 kişi bırakılmışsın. yani buna dair bir b planı olan varsa benim nickimi versin hemen barcelona da işe başlasın. ssk sının ben yatırcam.
futbolu bilmediğimi düşündüğüm mac..bu mactan sonra ciddi düşündüm...bulduğum sonuc şu ; Futbol macında 2 takım vardır biri sürekli ofans hattında gezinir biride sürekli defans hattında (: cıkan sonuc bu yadırgamayın onu gördüm..
11 kişi savunma yaptı hıyarlar denmez zira adamlar 10 kişiydi, ayrıca ilk maçı yazı turayla değil 3 tane golle kazandılar. dünyanın en iyi takımı elendi. ama ilk maçta elendi. ikinci maçın taktiği zaten belliydi, mesele taktik tutar mı tutmaz mı idi, tuttu.
bir de şöyle düşüneyim mesela; barçanın direktörü jose olsaydı, interin direktörü o zayıf oğlan, ne olurdu? inter hayatta tur mur göremezdi bu maçta. bence tabi. bu arada futboldan pek anlamam. ama galianoyu severim.
messinin ibrahim üzülmez gibi çok çalışıp hiçbir şey yapamadığı, henrynin yedek oturduğu ve seneye gönderileceğinin anlaşıldığı, ibrahimoviçin kenneth anderson tarzı beceriksiz oyunu,guardiolaya ben de barcelonanın başında olsam bu kadar oynatırım denileceği,mourinhonun kardeşim sen tanrının beyni misin denilebilecek tek kale oynanıp interin kazandığı maç.
sende takımına futbol oynatacak Güven Özveri Tutarlılık olmasın. korkun tavan yapsın militoyla etooyu defansta çakılı oynat sonra en büyük benim diye naralar at. evet sözüm sana mourinho. sende o g.t yok.
belki de kafamın güzel oluşundandır bilmiyorum. maçı izlerken, inter defansını müzik eşliğinde hareket eden bir yaya benzettim. inanılmaz bir defans. barcelona takım futbolcuları her atağa geçişlerinde yay misali hareket eden defansı geçmekte çok zorlandı. nedeni yay misali hareket eden defansta karşılarına sürekli iki rakip oyuncunun çıkmasıydı. ilki denge bozuyor, ikinci defans oyuncusu topu alıyordu.
ikinci yunanistan vakasının görüldüğü maçtır. inter'in savunmasına methiyeler dizip, barcelona'nın çok iyi kapanan bir takım karşısından etkisiz kaldığını söyleyene bir itirazım yok. tamamen katılmasam da hakikaten barça dün epey zorlandı. daha önce de maç kaybetmişti tabii, ama bu sefer gerçekten kazanmak "zorunda" olduğu bir maçtı. (gerçi "zaten kazandı 1-0" da denilebilir elbet) bunlar kabul...
ben öyle futboldan çok anlayan, sabah akşam ntvspor, izleyip bank asya ligi'ni bile takip eden insanlardan değilim. yalnız şunu biliyorum ki dün akşam izlediğim inter avrupa'nın en iyi iki takımından biri olma unvanını resmen kazandı. yine şunu da biliyorum ki, avrupa'nın en iyi iki takımından biri, karşısındaki rakip ne olursa olsun, ne kadar deplasmana gitmiş de olsa, 90 dakika kapanıp, yalnız eto'o ile çıkan, defans çizgisi etrafında sirtaki oynayan, arada bir ayağına top gelince rakip sahaya sallayan, rakibin kalecisini sahanın en etkili orta saha oyuncusu yaptıracak bir takım olmamalıdır. dün bana sorarsanız futbolu barcelona oynadı, inter oynatmamaya çalıştı. hücumu hiç düşünmeyip, sırf savunma yaptı. dün oynayan inter'de şahsen hiçbir futbol oynama azmi göremedim. eğer ayağınızda top tutmaktan korkuyorsanız, maçı şut antremanına dönüştürdüyseniz, kimse sizi "şampiyon" olarak görmez. aksine, bir golü verilmeyen, son saniyeye kadar aynı enerji ve aynı pas organizyonuyla bir plana göre oynayan, tüm kozlarını sahaya döken, insanlara futbol izletmek için çıkan takım efsaneleşir. dün barcelona'da bu vardı. elenseler bile dağılmadılar. futbol adına her şeyi yaptılar. mourinho denen kendini beğenmiş yerine, akılcı oynayan, yıldızlarına değil takım oyununa güvenen bir takım finalde olmalıydı. zaten son iki yıldaki performanlarıyla bunu çoktan hak etmişlerdi.
zaten büyük ihtimalle inter bu sene şampiyonlar şampiyonu olsa bile kimse bunu pek umursamayacak. ama bir sezonda 6 kupa kazanan, hemen hemen rakipsiz görülen, messi gibi bir ikinic maradonaya sahip olan barcelona yıllar geçse de gelmiş geçmiş kuruluan en iyi takımlardan biri olarak kalacak. tek tesellim de bu...
bana galatasaray fenerbahçe maçlarını hatırlatan maçtır.ancak şunu da söylemek gerekir ki yenileceğinizi bile bile barcelonanın üzerine giderseniz arsenalin durumuna düşersiniz.Kazanmaya anti futbol deniyor geçen yıl yarı final maçını kazanmayı barcelona hakettimi diye düşünüyorum verilmeyen penaltı pike nin es geçilen kartı maçın hakeminin neler yaptığını gördük. zaten futbol böyle bir oyun, goldür oyunun meyvesi intere yetmez xavi,iniesta bir de messi.
bugün çoğu gazeteyi okuyunca anti futbol kazandı futbol kaybetti yorumları vardı.
öncelikle futbol severlerin cevaplaması gereken 2 soru var.
bir maçı kazanmanız için ne yapmanız gerekli?
kaleye şut çekmek gerekliyse barcelona niye bunu hiç denemedi kendi kendinize sordunuz mu? kalenin dibine kadar gidebilsem zaten değil interi barcelonayı bile yenerim. hemde tek başıma. mühim olan ceza sahası dışından paso şut çekebiliyor musunuz çekemiyormusunuz.
maçın 85. dakikasına kadar 1 tane messi şutuyla gelmişsiniz ve siz bana futbol oynadığınızdan mı bahsediyorsunuz.( pedronun şutunu az kaldı unutuyordum gerçekten akıl dolu bir vuruştu).
sakin kafayla ciddi ciddi düşünün. barcelonanın dün akşam iyi futbol oynayabileceği çok büyük bir alan vardı. sahanın 3 te 2 si neredeyse onlara aitti. peki iyi bir futbol oynayabildi mi? kesinlikle oynayamadı. bir oyana pas bir buyana pas. ciddi ciddi kendinize bir sorun bakalım türkiyeden tuttuğunuz takım bir o yana bir bu yana paslaşsa ve maç boyunca çaresizce hiçbir varsayyon üretemese anti futbol mu kazandı diyecektiniz.
yoksa bizim takımdakiler deli ettiler beni hepsi mal bir şut bile çekemediler mi diyecektiniz.
anti futbol demişken kendini yere atıp oscarlık bir performans sergileyen ve hakemi aldatıp rakibini 10 kişi bıraktıran barcelonalı futbolcuya hiçbirşey demeyelim.
o dakika ya kadar inter zaten öyle ahım şahım geriye çekilmemişti. hatta kırmızıyı rakip sahada gördü. hani rakip sahaya gitmiyor diyorsunuz ya inanılmaz ama gerçek inter rakip sahada kırmızıyı gördü.
hani o beğenmediğimiz inter varya maçı sadece 15 faulle tamamladı. barcelona kaç faul yaptı 20. anti futbol oynuyor ya inter doğaldır.
45 dk top ayağınızda olacak. (topla oynama dakikası o kadar) sadece 9 korner ve sadece kaleye 8 şut. bu mu pozitif futbol anlayışı.
14 dakika topla oynayan interi kutlamak gerekiyor o vakit. 2 korner atmışlar 1 tane de şut çekmişler. ki bunuda rakip sahada topla oynadıkları 3 dakikada yapabilmişler.
dün gece maçı anti futbol hale getiren barcelonaydı bunu kabullenmek lazım. eğer barcelonalı oyuncular sürekli rakip oyunculara kırmızı kart göstermek için uğraşmasaydı inter o kadar kapanmayacaktı ve maç bu kadar çığrından çıkmayacaktı.
değişik bir bakış açısıyla bakıyorum. dünyanın hiçbir yerinden 10 kişi kalan takım açık futbol oynamaz bunu da kafaya sokmak gerekiyor.
italyan futbolunun "korkak" yüzünü inter'in barcelona karşısındaki "zavallılığı" sayesinde bir kez daha gördüğümüz maç.
oynamayı değil "oynatmamayı" düşünen ve futbolun seyir zevkinin içine sıçan bu anlayış reddedilmelidir "aga ne dayandı inter ama yaa" diye bik bik ötülmemelidir!
guardiola'nın futbol mantalitesinin dar olduğunu gördüğümüz maçtır.
10 kişi ceza sahasına gömülüp savunma yapıyorsa, dribblingle açamazsın o savunmayı. xavi ve ibrahimoviç gibi ceza sahası dışından kaleyi yoklayabilecek oyunculara özel kurgu yapmalıydı.
bugün böyle kapanan bir takımı açabilecek dünya çapında iki futbolcu vardır. biri şutlarıyla steven gerrard, biri de hava toplarında peter crouch.
bunlarda yoksa ibrahimoviç'in sümüğüne muhtaçsın demektir.
gibi istatistiki verilerin ortaya çıktığı, sıkıcı olduğu ve her zaman ki gibi top oynamadan kazanan ın italya ,almanya türü takımın olduğu bir yarı final maçı...
inter'in gerekeni yaparak finale kaldığı maç olmuştur. 10 kişi defans yapmışlar, vs. vs. ne yapacaklardı? 3-1 lik avantaja rağmen atak mı oynayacaklardı? üstelik 10 kişi kalmışlarken. orada olup, jose mourinho sahaya girdikten sonra barcelona taraftarlarının yüzünü yakından görmeyi ne çok isterdim...
Binlerce kişinin iddaa'ya meydan okuyarak "iddaa sen mi büyüksün ben mi" diyerek bu maçta Barcelona'nın turu atlaması için en az 2 farkla galip geleceğini düşünüp handikap 1 oynayarak saat 11:50 pm civarlarında Barcelona'nın 1-0 lık galibiyetinden sonra kuponunun tutmadığını görüp ağzını doldura doldura küfür ettiği durum,fakirlikten açlık sınırının altına geçiş hali!
hıncal uluç: ben utandım. bunca yıldır futbolun içindeyim böyle bir şey görmedim. iki korkak hocanın kör döğüşü oldu maç. evet buradan haykırıyorum. mourinho da guardiola da ödlek, ödlek. 10 kişi kalmış inter' e karşı 2. hücumcuyu alamadı oyuna ve bu adam barcelona' nın başında. yazıklar olsun. ya mourinho? sözde dünyanın en büyük teknik direktörü. karşısında guardiola gibi bir korkak olmasına rağmen ileri çıkaramadı takımını. iddia ediyorum inter' in başında futbolu bilen bir hoca olsaydı 5-0 olurdu maç beş beş... bunlar mı dünyanın en iyi takımları. yazık çok yazık
ömer üründül: barcelona ayağa pas yaptı ama organize olamadı çünkü inter bloklar arası mesafeyi iyi korudu ve barcelona' nın o kollektif futbol anlayışına ket vurdu. burada tabii bence oyuncu değişiklikleri de yanlış, kesin yanlış. yani ben olsam pandev' i sürerdim oyuna. çünkü düşünsene şimdi barcelona yorulmuş ve ağır stoperlere sahipti son 15 dakikada.
gökmen özdenak: şimdi barcelona bi kere pası yapan taam mı top yapmayı seven oyuncular var barcelona da. sen gittin mi üzerine adamı öyle bizim ülkedeki gibi değil şimdi orada yirmi bin... kaç bin kişinin önünde on kişi kalıp da kolay değil yani burada tebrik etmek gerek iki tarafı da anadın mı çünkü doksan dakika boyunca iki takım da arzulu istekli ki zaten ben hep bunu söylüyorum avrupa' da futbol daha sert ve bizim ülkemizde futbolcuya dayalı düzen kurulmuş. ben bunu uefaya da yazdım
samuel etonun kamerun milli takımında çok iyi sol bek oynayacağını herkese gösterdiği karşılaşmadır. ayrıca ibrahimovic ve messinin sağlam savunma karşısında ne kadar tırt kaldıklarını cümle alem görmüştür. üstelik rakip neredeyse tüm maç 10 kişi oynamıştır. yazıktır günahtır! ayrıca brezilya milli takımının sağ beki dani alves mi maicon mu olsun sorusuna yanıt bulunmuştur...tabiki maicon!