haftalar sonra beşiktaş'ın göz zevki olmadan tamamıyla kapalı bir futbol anlaşıyla, takım oyunu oynayarak ve bireysel hataları takım olarak kapatılması dersini tüm futbolseverlere gösterdiği; galatasary'ın ise ortasaha olmadan ileride ve geride oynayan futbolcularla maç oynanmadığı, kopuk bir taktik ile çok can sıkıldığını gördük.
-neil gönülleri fethetti,
-nobre en az mevcut kontratının üzerine 2 yıl süreyi uzattı,
-ersan adem tecrübesiz olmasına karşın sağlam bir defans olduğunu, ona güvenilmesi gerektiğini gösterdi,
-cenk ise zor pozisyonlarda keyif ve güven verdi,
-holosko yine fervi hareketleriyle kahrettirdi,
-toraman ve hilbert bugün beşiktaş tarafına "hayırdır yahu?" dedirtti,
-tabata silikti herzaman ki gibi,
-pino son vuruşları malesef ama herzaman ki gibi kötüydü,
-kewell erken yoruldu,
-baros fazla zorlamadı kendini,
-shuster aragones gibi maçı izledi. 2.golden sonra önce sevinip sonra "kes tamam yeter" gibi artistlikler yaptı
-köybaşı özlediğimiz bindirmelerini yaptı,
-galatasaray savunması risksiz oynadı,
ama her zaman ki gibi guti hernandez, şiir gibi paslarıyla bizi bizden aldı, inönü'ye götürdü.