son yedi yılın bir ve iki numaraları, tenisi onlar ve diğerleri diye ayıran iki ismin mücadelesi, nam-ı diğer rüya final. an itibariyle ilk oyunu federer'in kazandığı maç.
federer'in kazanması temenni ettiğim maç. hatta nadal'ın karşısına kim çıkarsa çıksın diğer adam kazansın diye izliyorum ama it oğlu it kazanıyor genelde.
derbiyle aynı saate gelmesinden sebebiyle kısa bir kararsızlıktan sonra daha çok galatasaray-beşiktaş maçı daha çok olur ama bu belki son nadal-federer maçıdır diye düşünüp tercihimi yaptığım maç.*
bugünkü iki derbiden de daha zevkli geçecek maçtır ancak federer in de biraz zorlaması gerekmektedir. aksi takdirde nadalımızın bariz üstünlükle kazanacağı maçtır. ancak federer de hala bişeylerin olduğunu biliyoruz hadi federer biraz diren de güzelce kilitle bizi bu maça. ama öyle dedim diye de kazanma, kaybedersen de hemen ağlama!
ulan tenis maçı için "derbiyi mi izlesem maçı mı izlesem" diye ikilemde kalanları görüm ya, bir tenissever olarak artık ölsem de gam yemem amk.
neyse maça dönelim; sert kortta birbirine üstünlük kuramamış* 2 ismin maçı. yalnız fedex in bu turnuvada 4 şampiyonluğu bulunuyorken, nadal ın henüz siftahı yok.
bir de nadal şu maça federer'e oranla da faha yorgun çıkacak, ayrıca federer turnuva boyunca kusursuz bir performans ortaya koydu ki, normalde en formda zamanlarında bile 1-2 maçta tekleyen bir tenisçidir.
son olarak nadal ve federer in sezon sonu tunuvalarında daha önce 2 kez karşılaştığını ve federer in 2 maçı da set vermeden kazandığını da ekleyip maç saatini bekleyelim.
federeri destekleyeceğim, heyecanla beklediğim maç. her şeyim hazır. nadalı sevmediğimden değil, federere olan net üstünlüğünden dolayı federeri destekliyorum. 'god it's kiling me' dedirterek ağlatmışlığı bile vardır federeri. federer kazanmak için nadalın batıl inançlarını bile kullanmış. hiç bir maça önden çıkmazmış nadal hep arkadan gelirmiş, takıntısıymış o da zorla nadalı önden çıkartmış ama yine de sonuca ulaşamadı, kazanamadı maçı. nadal'ın çok fazla takıntısı var, iç çamaşırını düzeltme hareketi, saçlarını kulaklarının arkasına atması, önce birine sonra diğerine, her servis öncesi, atarken ya da karşılarken, bıkmadan usanmadan yaptığı hareketler bunlar.
neyse heyecanlı maç olsun. hemen bitmesin. grand slam olmaması, 3 set üzerinden oynanıyor olması üzücü ama ne yapalım.
"bir türkiye düşlüyorum, federer-nadal maçını bir futbol maçına tercih eden nice insan nefes alıp versin topraklarında" dedirtecek kadar heyecan ve buruk sevinç yaşatan maç.
nadal'a uyuzum ezelden, bilmiyorum sebebini belki 500 bin dolarlık saatinden, belki elinin bir maçta 100 kere şortuna gitmesinden.*
sonuç olarak federer'in kazanmasını istediğim maç.
federer'i canı gönülden desteklediğim mücadele. afedersin nadal daha dünkü çocuk federerse bir efsane ve ben efsanelerin çabuk tüketilmesini sevmem. agassi federer zamanında da agassiyi tutmuştum. efsaneler ölmesin.
kim kazanırsa kazansın maçıdır. 2 tenisçinin de oyun tarzı hoşuma gitmiyor. ben şeyi seviyorum neydi o kelin adı ya.. atari oyunlarda da adı vardı. hay anasını. neyse onu seviyorum.
edit: andre agassi. bi de novak djokovic var ismi güzel. sırp raket. baya tenis biliyorum ben de haa şaka maka.
"tenisin efendisi" ile "tenisin cesur yüreği" arasında geçecek olan muhteşem karşılaşma.
gs-bjk maçıyla aynı saate denk geldiği halde oturup bu maçı izleyecek kadar "spor kültürüne" sahip arkadaşlara yürekten selam olsun, 22 kişinin bir topun peşinde koşmasındaki "bayık" heyecan yerine, bu iki usta raketin enfes maçına zaman ayırdıkları için...
Şahsımı GS-BJK derbisiyle kendisi arasında kararsız bırakan eşsiz karşılaşma.
2008 Avustralya Açık'tan beri yanılmıyorsam önemli bir finalde karşı karşıya gelememişken (Master-atp 250-500 hariç),oturup zirveden uzak kalmış iki dandik futbol takımının maçını izlemeyeceğim.
Belki de son Federer-Nadal finaline tanıklık ediyoruzdur kimbilir.