kasımpaşa'nın hak ederek elimize verdiği mücadele. sen bu fırsatı kaçır sonra da ağla! olur mu? olmaz.
adamlar takır takır top oynadı, biz seyrettik. helal olsun paşa'ya! ne demişler bir musibet bin nasihate bedeldir. umarız ders çıkarılır.
işin en kötü yanı bir tane kendini sahaya veren adam yoktu, kimse mücadele etmedi. ve oyun olarak sıfırız. bu kötü, yoksa puan kaybı değil. umarız twente maçı ile bir silkiniriz!
fenerbahçeyi kadıköyde yenerek haftanın takımı olan kasımpaşanın kutlanası zaferidir.ne galatasaray ne fenerbahçe sahaya çıkıp kadronun ve ligin hakkını vermiyorlar!keşke 2si de 5 er tane yeselerdi!!!!yılmaz vural 2 hafta önceden açıkladı:''biz bu maçı kaybetmeyeceğiz.'' diye kahin değil yılmaz vural!ama futbolcusunu motive eden iyi bir teknik adam.dün lig tv nin maç içerisinde yakaladığı enstantanelerde yılmaz vural ın sahadaki futbolcudan daha çok efor sarfettiğini bir kere daha gördük zaten.ne galatasaray teknik ekibi ne fenerbahçe teknik ekibi işinin hakkını vermiyorlar, hepsini toplasan bir yılmaz vural bir ertuğrul sağlam etmezler!! bunun sonucunda ne olabilir ki alsana ortaya karışık bir hezimet!!
emre belözoğlu varken bir kere bile 4-3-1-2 taktiğini denemeyen daum'un selçuk ve cristian ilk 11'deyken takımı 4-3-1-2 taktiğiyle oynattığı maç. bu taktiğin özelliği ortadaki üçlüden iki tanesinin iç oyuncusu olmasıdır. mehmet topuz'a sağ iç dersek - ki maç boyu sol açık gibi oynadı - selçuk'un pozisyonunun ne olduğunu anlayan bana da anlatsın. dün benim gördüğüm diziliş şöyleydi : sol açık mehmet topuz, ön liberolar selçuk ve cristian, sağ açık yok. böyle aptalca bir diziliş olabilir mi ? sol içe emre belözoğlu'nu sağ içe mehmet topuz'u ortalarına da cristian'ı koyarsan türkiye'de her takıma 5 atar geçersin ama emre'nin değil de selçuk'un oynayacağı maçta şu taktiği çıkartıyosan ve bunu yapmak için 3 küsür milyon euro para alıyorsan ben senin anana avradına küfür edebilirim. daum'un salaklıklarını fenerbahçe'nin kötü oyununu söyledikten sonra gelelim kasımpaşa'ya. şuna eminim ki yılmaz vural maçtan önce oyuncularına şöyle demiş : "defanstan ileriye topu dikenin ağzını sikerim.." 90 dakika boyunca bir kere bile topu uzaklaştırmak için diktiklerini görmedim, topu kaptıracak olsalar bile en riskli bölgelerde ayağa top yaptılar. bu noktada yılmaz vural'ı tebrik ediyorum. 14 hafta boyunca sadece 2 hafta iyi oynadı bizim takım, galatasaray ve gençlerbirliği maçları. galatasaray maçında zaten takımın başında hiç kimse olmasa da yine çok iyi oynayacağımız düşünülürse 14 hafta boyunca 1 kez iyi bir fenerbahçe seyredebildik daum yönetiminde. bir de özer vakası var ki onu hiç saymıyorum, adam yok olup gitmek üzere. tez zamanda daum'un defolup gitmesi ve aykut kocaman'ın takımın başına geçmesi dileklerimle entry'i sonlandırıyorum.
şimdi sayın dost,
geçen hafta rıdvan hoca fenerbahçe bize yenildikten sonra "gelecek hafta kasımpaşa maçı var. yener... ama bu işlerin iyiye gittiğini göstermez." demişti. fener takımı kasımpaşa'ya yenildiği gibi bizim maçtan da kötü bir oyun sergiledi.
bu hafta sonu oynanacak maçlar için hafta içi şöyle bir spor yayın organlarına, bahis sitelerine falan göz attım. bu maçla ilgili nerede bir tartışma, bir anket varsa hemen hepsinde kasımpaşa'nın yeneceği yönünde ağırlıklı bir tahmin vardı. hani futbol bilgisini kendi tekelinde sanan "ya bizim ülkede de herkes teknik direktör, yorumcu sanıyor kendini" diyenlere de selam çakalım buradan.
ne oldu? çoğunluğun öngördüğü oldu. fenerbahçe yenildi. peki sürpriz miydi? valla objektif adam için değildi. sürpriz olan bir şey var mıydı? bence o da yoktu. zaten yarısından fazlası lütfen top oynayan fenerli futbolcuların, hele bir de seyirci yokken kasımpaşa'ya reaksiyon göstereceğini düşünmek romantizmdi. zaten fenerbahçe oyunun hiçbir anında en azından maça ortak olacak bir havada top oynamadı. sonuçta olması gereken oldu. bu futbolcuların bu ruhsuz hali devam ettiği sürece de bu takım taraftarını ancak yalandan tatmin eder.
ha sevinmedim mi sonucuna? çok sevindim lan... bir yandan da yılmaz vural da başladı zaten "beni milli takıma alın, medya da desteklesin beni." demeye; geceme neşe kattı...
kasımpaşa'nın hak ederek kazandığı ve fenerbahçe'de bilica ve emre'nin eksikliğini hissettiği maç olmuştur. özellikle son 2 haftada kaybedilen 6 puan ve yenilen 6 gol de cabası. fenerbahçe ve galatasaray son 2 haftadaki puan kayıplarıyla beşiktaş'ı ve hatta bursaspor'u şampiyonluk yarışının içine çekmişlerdir. bjk'nin fb ve gs'nin yenilgileri nedeniyle ellerini ovuşturduğunu görmekteyim. çünkü ligde 2. sıraya yükselme ve fb'yle puan farkını bire düşürme fırsatı ellerine geçti. ancak bjk dikkatli olmalıdır çünkü kasımpaşa'nın haklı galibiyeti küme düşmeme mücadelesinde sivasspor'u galip gelmeye mecbur etmiştir. kısacası sivasspor maçı beşiktaş için zor geçecektir. ayrıca
federasyonun seyircisiz oynama kararına uyulmayan maçtır. fenerbahçe futbolcuları ve teknik heyetiyle beraber izledi maçı. itiraz edebilirler. şekip mosturoğlu'nu göreve davet ediyorum.
fenerbahçe'nin yüzde doksanının taraftar olduğu da ortaya çıkmıştır. daha önce kadıköy'de seyircisiz oynadığı beş maçın ikisinde yenildi ikisinde berabere kaldı birisinde de son dakikada kazandı dedi spiker bir ara. her şeyi açıklıyor bu tablo. maçta dikkatimi çeken bir şey daha vardı. daha doğrusu periyod. 68 ile 73. dakika arası dikkatimi baya celbetti. kasımpaşa makine düzeninde paslaştı ve fenerbahçe pres bile yapmadı. ya da yapamadı. sanki o süre zarfında galip taraf fenerbahçe idi. velhasılı kelam istekli ve kendine güvenli kasımpaşa kazandı, maçta şaşkın ördekler gibi gezinen fenerbahçe kaybetti. bu kadar basit.