sen önce "daha önceki pozisyonda barış alper son adamdı kırmızı görmeliydi, golden önce biz faul yaptık oyun orada dursa 10 saniye sonra o pozisyon olmayacaktı gol atamayacaktık, davinson 4 sarı görmeliydi" de ki diğer konularda konuşulur kanka. objektifliği hep karşıdan bekliyorsunuz nedense.. icardinin pozisyonu da penaltı değil ona penaltı diyorsanız fb-gs maçında verilen penaltıya neden ağlıyorsunuz kaç gündür. şu maçtan sonra bile yöneticiler çıkıp pişkin pişkin açıklama yapıyor hala hakem makem diyor nasıl bir kafa bu arkadaş..
kardesim size kalsa biz hiç maça çıkmayalım zaten nasıl olsa kayrılacağız...niye once bizim pozisyonları konuşuyoruz? osimhen in icardinin pozisyonlarını neden konuşmuyoruz onu anlayamadık. hayır yani hep mi bizim lehimize oluyor bu işler? yahu eşyanın tabiatına aykırı bu dedikleriniz...
yine bjk nin doğranması gs nin kayrılması ile ilgili zilyon tane ornek verilmiş. ama ne hikmetse bu örneklerin hiçbirinde icardi nin penaltısı veya osimhen in son adamken indilirdiği pozisyondan bahsedilmiyor. eğer hakemi tartışacaksak bunları da konunun içine dahil edelim bir zahmet.
sen önce "daha önceki pozisyonda barış alper son adamdı kırmızı görmeliydi, golden önce biz faul yaptık oyun orada dursa 10 saniye sonra o pozisyon olmayacaktı gol atamayacaktık, davinson 4 sarı görmeliydi" de ki diğer konularda konuşulur kanka. objektifliği hep karşıdan bekliyorsunuz nedense.. icardinin pozisyonu da penaltı değil ona penaltı diyorsanız fb-gs maçında verilen penaltıya neden ağlıyorsunuz kaç gündür. şu maçtan sonra bile yöneticiler çıkıp pişkin pişkin açıklama yapıyor hala hakem makem diyor nasıl bir kafa bu arkadaş..
itfaiyeyi arayın cayır cayır yananlar var dedirten maçtır.
Geçen sene sparta prag diye ağlamanın da bir şerefi, bir mantığı vardı, şurada uefa'da daha az kart görüp daha çok puan topladığımız 3 maçlık periyotta bile hala alakasız demagoji yaratıyorlar.
Sensin lan averaj takımı.
Ajax'tan 4 yedin.
Club Brugge'dan 5 yedin.
Nordsjeland'dan 6 yedin.
Geçen sene 14 maç yaptık. Zalgiris, olimpia, molde, bayern Münih, manchester united, kopenhag, sparta prag. Hatta ekle young Boys.
Ulan şu 16 maçta sadece kırmızı kart gördüğümüz prag maçında farklı yenilgi aldık. Neye istinaden averaj takımı diyorsunuz lan bize. 16 maçta 1 kez fark yiyen averaj takımı mı olur? Sizin hezimetiniz daha fazla, üstelik alt turnuvalarda oynamanıza. Rağmen.
ikisine de 5 hafta arayla 2 derbidede de çaktık. Bunlar anladılar neyin ne olduğunu sivasspor'dan rizespor'dan medet ummak, teselli bulmak yerine uefa takımlarının galibiyeti ile soğumaya çalışıyorlar. işin acınası kısmı mevcut sezonda uefa avrupa liginde daha iyi olduğumuz halde şu lafları edecek kadar saçmalamaları.
Ne oldu lan bakıyorum puan farkını eritecez diyen yok. Takımıma güveniyorum, şunu bunu yaparız diyen yok.
Young Boys'la, kopenhag'la avunmaya devam. Zaten Galatasaray son 50 resmi maçta 3-5 yenilgi anca gördü elleriniz nasır tuttu aynı maçları yazmaktan.
Eylülde birine, ekimde öbürüne koyuyoruz "bunlar zaten Avrupa'da averaj takımı" diye entry giriyorlar. Ulan geçen hafta falan fark yemiş olsak tamam. Bahsettikleri maç geçen sezon, kırmızı kart gördüğümüz 8 ay önceki prag maçı. Mevcut sezondan örnek bile veremiyorlar.
Şu lafı geçen sezon için bile söyleyemeye hakları yok. Manchester'dan 4 puan aldık, bayern ve kopenhag maçları 1 farklı yenilgi. Bunlar da hakkaniyet yok, el şeyiyle gerdeğe girmek için 10 sene önceki maça kadar gidecekler.
yine bjk nin doğranması gs nin kayrılması ile ilgili zilyon tane ornek verilmiş. ama ne hikmetse bu örneklerin hiçbirinde icardi nin penaltısı veya osimhen in son adamken indilirdiği pozisyondan bahsedilmiyor. eğer hakemi tartışacaksak bunları da konunun içine dahil edelim bir zahmet.
immobile, önceki maçta barış alper'e dirsek tokat girerken oyna devam diyen adamlar şimdi barış alper atılmalıymış, davinson atılmalıymış falan filan. Hasiktir ordan.
Avrupada averaj takımı oluyor gs diyenler, avrupa konusunda konuşacak son insanlar aq bi dönün de kendinize bakın.
Bir Beşiktaşlı olarak çok da irite olmadığım maçtır. Galatasaray iki duran toptan gol buldu, bu pozisyonları çalışmışlar ve Ersin'in de duran toplarda özellikle yan toplarda kale çizgisinde sabitlenme zaafını iyi değerlendirdiler.
ikinci sarı kartlar falan diyorlar da Barış Alper Yılmaz'ın bariz bir şekilde Semih'i çektiğini gördük. Ama bunun için bir sarı kart daha verilir mi, bence verilmez. Çok ağır bir karar olurdu. Haklem de birçok sarı kart gösterdi zaten. Formadan çekerek ikinci sarı kart alması için ya çok sert çekmesi ya da 3-4 defa yapması gerekirdi. Taktik fauller yaptı Galatasaray, bence bu da oyun dahilinde. Ama Barış Alper Yılmaz'ın her yaptığı faulden sonra pis pis sırıtması daha çok rahatsız ediciydi. Oynatmamak üzerine emir almış, bu görevi de yerine getirdi. itirazlara neden olan ikinci ya da üçüncü çekmesi de faulle cezalandırıldıktan iki dakika sonra kendini yere atması, 30 saniye kıvranması ve hakemden bir şey çıkmayınca fırlayıp koşması bence tüm faullerinden daha rahatsız ediciydi.
hakemi aldatmaya yönelik kendini yere atma eylemleri Galatasaray'ın üzerine yapışmış gibi görünüyor ve sanki çıkmayacak da. Bence Galatasaray'ın başındaki asıl bela bu. Çünkü bunu birçok oyuncusu yapıyor. Artık öyle bir hale geliyor ki oyuncu gerçekten faul bile alsa 3-5 defa seyrediyoruz. Ama an itibarı ile en fazla şampiyon olmuş ve tek Avrupa'sı kazandırmış takımının bu ucuz yollara başvurmasını öncelikle taraftarı reddetmeli. Gördüğüm kadarıyla Galatasaray camiası bu olayları görmezden gelmeyi tercih ediyor. Elbette rakibe kart gördürme, penaltı kazanma numaralarını sadece Galatasaray değil her takım yapıyor. Türkiye'de futbol öyle bir hale geldik ki başarı için her yol mubah görülüyor. Centillmenlik, dürüstlük, sportmenlik yerlerde sürünüyor.
Hakemin de bu açıdan bakıldığında çok da kusurlu olduğunu düşünmüyorum. Ama başka bir maçta başka bir takım bu müdehalelerinden sonra kırmızı kart görürse o zaman kıyamet kopar işte.
Ben açıkçası Beşiktaş'ın oynadığı futboldan memnunum. Deplasmanda olmamıza rağmen başabaş oynadık ve seyirci baskısından çok etkilenmedik. Attığımız golün maçtaki 2. şutumuz olduğunu yazmışlar da sanki Ersin'de çekilen şutlardan yerden kalkamadı. Ayrıca bu çok saçma bir istatistik gibi geliyor. Yani son adamla buluşturmamızda ve son vuruşlarda beceriksizdik. Rafa gibi adam karşı karşıya Muslera'yı aşamadı. Muslera demişken de Galatasaray'a böyle bir oyuncuyu bize seyrettirdikleri için teşekkür etmek lazım. ilerleyen yaşı ve Galatasaray'ın 1 numara arayışı haberlerinden sonra Beşiktaşlı olmama rağmen üzüldüm. Muslera uzun yıllar bir kalecinin takımı için ne ifade ettiğinin örneği olarak bu ülkede anılacaktır. Galatasaray da heykeli dikilecek adam arıyorsa Muslera iyi bir aday. Maç boyunca her ne kadar takımların denk olduğunu düşünsem de kaleciler arasında bariz fark vardı. ersin iyi niyetli olabilir ama daha topu oyuna sokmayı bilemiyor. Hakem iki üç kez top hareketli olduğu için topu oyuna yeniden sokmasını istedi. Hiç yüksünmesin, Muslera'nın maçlarını seyretsin. Yan toplarda kale çizgisinde olduğu sürece gol yemeye mahkum olacak. Çünkü o topa çıkmadığı sürece illa ki çıkıp biri çıkacak ve topa vuracak. Yazının burasında da Volkan Demirel'i de anmadan geçmeyeyim. Volkan topa öyle bir çıkardı ki; diz önde yani götün yiyorsa gel kafa vurmayı dene dercesine... Kolay kolay kimse çıkamaz çıkan da bu riski ya bilmez ya da göze alırdı.
Maçta kırmızı kart çıkmadı, penaltı olmadı, seyirci taşkınlık yapmadı. Zevkle izlediğim anlar oldu. Osimhen'in Türkiye'de en azından bu yıl oynaması rakşp defans oyuncuları için iyi bir alıştırma olacak. Ama büyük ihtimalle tek sezonluk bu macera sonra Galatasaray böyle bir oyuncunun varlığını arayacaktır. iyi adam vesselam.
Semih'in de pişmesi gerek biraz daha. Tamam canım kardeşim, kıpır kıpırsın, başa belasın. Bu takımın da bu ülkenin de gelecek için bel bağladığı oyunculardansın ama ceza sahasında top geliyorsa elin ayağın bir dolaşmasın, bir topu iki üç defa düzeltmeden vurmaya alıştır kendini. Değil Galatasaray hiçbir takımın defansı sana o düzeltip de şut imkanı tanımaz. Bir de tamam çalım atıyorsun, hem de harika atıyorsun, aynen devam ama kaç oyuncuyu geçeceksin. Bir geçtin, iki geçtin yeter. Vereceğin asist de en az atacağın gol kadar değerli. Bunu bir anla artık.
Üstünde durulması gereken bir önemli nokta da taç atışları. Taç atışları konusunda Galatasaray açık ara ligimizin bunu en iyi kullanan takımları arasında ise Beşiktaş ise en kötüler arasında. Üstelik bu maça da ait bir şey değil bu. Son 6-7 yıldır her Beşiktaş maçında bu taç atışları beni kahreder. Galatasaray ise yıllardır bunu en müspet şekilde kullanıyor. Birçok takım bu taç atışları konusunda ofsaytın da uygulanmaması yüzünden hızlıca taç atışı kullanırken Beşiktaş bir sağa bakar, bir sola bakar, bir ileriye atacak gibi yapar sonra alakasız bir yere atar ve genelde dezavantaj yaratacak şekilde kullanır. Ne hocalar, ne oyuncular gitti geldi, yönetim bile değişti bu taç konusunda zaafımızı bir türlü aşamadık.
Bir de maçın ardından Hasan Arat'ın şöförünün karıştığı bir şiddet olayı var. Bir Galatasaray muhabirinin sözlü olarak sataşmasına adama yumruk atarak cevap vermiş. Adam alkollüymüş ve bu da emniyet kayıtlarında bizzat geçmiş. Yani ne diyeyim bilmiyorum. Yahu adam isterse senin anana küfretsin sen gelip adama vurdun mu olay bitti. Maçın içinde olmaması ve sonrasında çok da birşey olmadan kapanması en olumlu tarafı. Beşiktaş yönetimi yok tahrik etti, yok alkollüydü, yok üyemiz kendini tutamadı, yok cart yok curt. Yahu adam hastaneden darp raporu almış hala neyi savunuyorsun. Her küfür edene, her tahrik edene şiddet uygulanması makul olsa hakemlerimiz seri katil olurdu herhalde. Sonra Galatasaray yönetiminin "sözde efendi geçinen..." diye başlayan cümlelerine maruz kalıyoruz. Aklı başındaki bir yöneticinin bu yaşanması istenmeyen olay sonrası bir özür falan dilemesi gerekirdi. Muhabir daha mahkemeye de taşır bunu tazminat için. Böyle olayların arkasında durma işte. Daha kötüsüne yol açmaktan başka bir işe yaramaz. Darp eden kişinin anında tutuklanıp hapse atılması ise ayrı bir şekilde değerlendirilmeli. Beşiktaş yönetimi nice olaydan sonra hiç de bu kadar acil bir şekilde tutuklama kararı alınmadığını söylüyor. evet bu doğru ama olayı haklı mı çıkarır ?
Galatasaray camiasına ise fazla takacaklarını sanmıyorum ama Türkiye'nin en sevilmeyen takımı olma konusunda adım adım ilerlediklerini söylemek isterim. Aziz Yıldırım döneminde bu Fenerbahçe'ydi. Gerek Medya üzerinde, gerek FB üzerinde büyük etkisi vardı. Bir dönem Fenerbahçe'yi dokunulmaz yaptı. Bu Fenerbahçe'yi çok fazla şampiyon yapmamış olsa da. Şimdi o dönemki fenerbahçe söylemlerini Galatasaray camiasından duyuyoruz. Rakipleri bir küçümseme, bir alay. Üstelik kendi yaşatmadıkları yenilgileri öne sürerek yapıyorlar. Hiçbir takıma yakışmıyor, Galatasaray'a da yakışmıyor. Ağlaşmak falan demişsiniz de bunu en çok yapan bizzat Galatasaray. Her sene verilmeyen penaltımız diyerek her hafta bir tt olurlar. Özellikle Fener ile aralarındaki atışmalar da işin tam anlamıyla bokunu çıkardı. Her hafta "Allah belanızı versin" diye açılan taglardan bu iki camianın birbirine saydırmasını okuduk. Ama sonra bir baktık ki her iki takım lehine verilen penaltı sayıları ligin kalan takımlarından fazla. e n'oldu kardeş ? Valla billa yakışık almıyor.
Ben süper kupa sonrası twıtter da tebrik eden Galatasaray camiasını istiyorum. Yoksa yenilince başka taktik, yenince başka taktik mi var. Ya bunlar alt tarafı maç. Galatasaray da Beşiktaş ta dünya döndükçe var olacak ve birbirlerini defalarca yenecekler. Önemli olan bu mücadeleden zevk almak ve haz alacak anılar biriktirmek.
Sonuç olarak Galatasaray'ı tebrik ederim. Beşiktaş camiasının da canını çok sıkacak bir durum yok.
Ama kaleci düşünsek fena olmaz.
iğneyi kendimize batıralım, defansta öyle pozisyon alırsan golü de yersin. Maçın genelinde dengeli maç oldu yani kimse uçup kaçmadı (cim bom Avrupa’da faciaydı, biz de faciayız yani kimse uçmasın)Hakem ne yazık maçın ağırlığını kaldıramadı. Şöyle anlatayım Davidson ve Bay biz de olsaydı ilk yarının ortasında 9 kişi kalmıştık, cim bomlu arkadaşlar kendi oyuncuları diye toz kondurmuyorlar. Son bir kaç maçta bize akan oyunda golleri yok adamların, hep hile hurda faul pozisyonları ile. Hele ikinci faulde faulü Emirhana yapıyorlar kör hakem karşı tarafa verdi.Tarafsız gözle izleseler hakem nasıl atmadı diye isyan ederlerdi. Neyse rakibimizi gene de kutlarız hakemleri iyi bağlıyorsunuz.
Edit: bu yorum maçın skorundan bağımsız yazıldı.
sürekli "biz çok objektifiz olmmm" diye gezen gs lilere göre "hakeme rağmen" kazanılmış maçtır. objektiflik bu ise biz istemiyoruz kardeşim siz bu şekilde yüzsüz yüzsüz maç yorumları yapın hala. gs kazanmayı hak etti mi ? evet etti. ancak hakem adam gibi maç yönetti mi ? hayır..
gs nin bjk yi veya bizi yenmesi için hakeme ihtiyacı yok. özellikle santrafor kalitesi olarak hem bjk nin hem bizim üstümüzdeler. bu zaten cepte bunu inkar eden fenerbahçeli de yok beşiktaşlı da yok. ancak gel gelelim mert olan delikanlı olan adam çıkar "attığımız ilk golden önce barış 2 bjk liye faul yaptı hakem vermedi devamında gol attık sanchezin 4 sarı kart görmesi gerekiyordu gösterilmedi barış alper son adam olduğundan kırmızı kart görmeliydi" der. bu arkadaşlar o kadar alışmışlar ki yüzsüzlüğe hala bazıları "hakeme rağmen kazandık" diyebiliyor. yüzsüzlük bir meslek olsa ve para kazanılsa bu arkadaşlar multimilyoner olur köşklerde yalılarda yaşarlardı emin ol. hak ettik kazandık diyen gs liye lafım yok ancak hakeme rağmen kazandık diyen gitsin bir bakıma soktursun kendini kafadaki kayış yanmış belli.
işte bu zihniyet yüzünden yıllardır avrupada averaj takımı oluyor gs. ligde okanın kankası hakemler ile kırmızı kart görmeden sezonu tamamlayıp şampiyon olursun ama avrupaya çıkınca köy takımları gelir seni delik deşik eder 4 er 4 er atarlar elerler seni. her maç 6 tane sarı 1 tane kırmızı kart görürsün böyle. çünkü senin futbolcunun ligdeki gibi olmayacağını hakemlerin rakibinin bileğine basınca kart çıkartacağını aldatmaya yönelik hareketlerin buradaki gibi penaltı ile ödüllendirilmeyeceğini aksine sarı kart göreceklerini kestiremiyorlar.
maçı trabzonsporlu olarak tarafsız gözle takip ettim, zaten iddiamız da kalmadı zevkine izliyorum.
beşiktaş maçta öyle böyle doğranmadı. çıkmayan kartlar, hakemin kaleciyi beklememesi bir sürü skandal var. galatasaraya kartlar ne zaman çıkacak merak ediyorum, ancak cinayet falan işlerlerse kart görecekler herhalde. o da şüpheli ya neyse.
ha acıdım mı hayır, zerre acımadım. zamanında trabzonspor doğranırken bu üç büzüklerin sesi çıkmıyordu, trabzonun galatasaray maçlarında skandal kararlar verilirken beşiktaşın sesi çıkmıyordu. etme bulma dünyası.
Kırmızı yerine sarı kart yiyip sonrasında yaptığı çekme için kart görmeyen Barış Alper bile bu Cinconlular'a şaşırıyor olmalı. Skorun benim için hiçbir anlam ifade etmediği bir maçtı sonuçta; ama Cinconlu kardeşlerim söylediklerine kendileri dahi inanmıyor. Emin olabilirsiniz :-).
galatasaray acınacak halde?
avrupa'da hocası kart gördü?
oğlum sizde şizofrenlik mi var, yoksa fenerbahçe ve galatasaray'ı birbirine mi karıştırıyorsunuz?
galatasaray şu an uefa avrupa liginde en az kart gören takımlardan biri. fenerbahçe 1 kırmızı 9 sarı kart ile en agresif takımlardan biri.
şampiyonlar ligi maçı ile konferans'ı kıyaslama ahmaklığını bırakmadınız geçen sene, ama şimdi uefa avrupa ligi denen turnuvanın istatistiklerini suratınıza suratınıza çarpmak lazım sizin.
"kimsenin s*klediği yok" dediğin sezon beşiktaş 1 başkan 5 hoca değiştirdi. fener olağanüstü kongre ile başkanlık seçimi yaptı, ismail'i kovdu, 15 milyona hoca getirdi. ayneen siz böyle çok takmayın bizi. hahaha.
Maçı yabancı hakem yönetseydi 6alatasaray rahat 1 2 tane kırmızı kart görürdü. Ayrıca beşiktaş daha iyi top oynadı. Eğer kırmızı kart çıksaydı beşiktaş yine 5 tane falan çakardı.
Avrupa maçlarında görüyoruz 6alatasarayı. Takım resmen acınacak halde. Bir türlü ligde kart görmeyen futbolcular ve hatta kalecileri Avrupa maçlarında direkt kırmızı kart görüp oyundan atılıyor. Her şey bir yana. Türkiye'de sahanın ortasına kadar girdiği halde kart görmeyen hocaları bile kırmızı kart görüp siktir ediliyor.
Namusu aldığı maaş kadar olan hakemler sayesinde 6alataraylı futbolcular hiçbir şekilde kart görmüyor..
lan bir şeye laf sokuyorsunuz da, bunun karşılığında nasıl laf işitirim acaba diye beyin muhakemenizden geçmiyor mu?
ilk defa aynı turnuvaya düştük onda da üstünüzdeyiz lan. ahaha.
avrupa'da fener'in beşiktaş'ın da kaç senedir bizden üstün bir cacık yapmışlığı yok.
biz şampiyonlar ligi'nde bayern'le manchester'la oynayıp 5 puan alıp uefa'da prag'a elenince köy takımı oluyor, köyferans'ta gruptan çıkamayan herifler bize ahkam kesiyor.
siz geçen sene psg'ye şampiyonlar ligi kaybettiniz de bizim mi haberimiz yok lan?
ne kadar inanarak boş konuşuyor lan bunlar.
bu ülkede "spor yorumcusu" diye bir kavramın olmadığını gösteren maçtır. yorumcu falan yok, takımının holiganı olan eski futbolcular var. "eski hakem" kökenli yorumcular ile eski futbolcuların ne kadar uç seviyede farklı tespitler ve analizler yaptığını görüyoruz.
hasan arat, arda kardeşler düdük asacak demiş. ahahaha.
beşiktaş'ın 90+5'te attığı gol, maç boyunca çektiği 2. isabetli şuttu.
muslera sadece 1 top çıkardı. bir.
orta sahayı geçemeyen, doğru düzgün pozisyonu olmayan takıma bak nasıl ağlıyorlar.
mehmet demirkol,
serdar ali çelikler,
tümer metin.
döne döne keyifle izliyorum ağlamalarını. vallahi türkiye'de futbol yorumculuğu adına utanç haftası. hiçbir majör kararın, majör hakem hatasının olmadığı bir maçı takımlarının yediği 8 puanlık farkı hazmedemeyen bir grup fanatik eski fener-beşiktaş topçusu ağlaya ağlaya birbirlerini şişiriyorlar.
ahmet çakar'a, erman toroğlu'na, deniz çoban'a, kısacası eski hakem yorumcularına "helal olsun" diyesim geliyor. galatasaray'ın da 27. dakikada penaltısının verilmediğini, maçın hakemlik bir olayının olmadığını bir tek ahmet çakar söylüyor. erman kırmızı dedikleri sanchez pozisyonuna sarı diyor, icardi'nin pozisyonuna tartışılır diyor.
cem dizdar, beşiktaşlı olmasına rağmen takım orta sahayı geçemedi, ne hakemi dedi helal olsun.
beşiktaş'ın top bile oynamadığı maçı hakemlik maç diye yutturacaklar.
barış alper'in kaleye 30-40 metre kala immobile'yi indirdiği pozisyon kırmızı kartmış. ahahah. yemin ediyorum kendi takımlarına verilmese son adam değil, kaçınılmazlık oranı, önceki takdir hakkı bilmem ne nasıl sıvarlar şu kararı.
arda kardeşler'e de çoook büyük geçmiş olsun.
aynı anda 2 kuşu ağlatacak maçı yönetmek, zor iş.
galatasaray'ın hem fenere hem beşiktaş'a 8 puan fark atacağı maçı sana verdiler.
ateşten gömleği sana giydirdiler.
27. dakikada galatasaray'ın penaltısını yedin yine yaranamadın.
kendin ettin kendin buldun.
zerre futboldan anlamıyor musun be hakem kardeş? galatasaray gümbür gümbür oynuyor, ver penaltıyı 2 olsun, 3-4-5 gelir herkes beşiktaş'ın kadro kalitesini falan konuşur giderdi. bunları 2-1'lik skorla hikayeye sen ortak ettin. düdüğünü asarlar mı naparlar bir galatasaraylı olarak zerre umurumuzda değil. ama mhk bu ateşten gömleği, seni bu maça atayarak sana giydirmiş belli.
öncelikel bu maça 2 yonden bakılması lazım. 1. yon oynanan oyun ve istatistikler. 2. yon ise hakem yonetimi.
istatistiklere gelirsek bjk 60% gibi bir oranla topu ayağında tutmuş. ama çektiği şut 8, 2 isabet var 1 i gol zaten.diğer yandan gs 40% yle topu daha çok rakibe vermiş ama 20 şut çekmiş 8 isabet bulmuş. rcs de topla buluşma oranı 27. bjk ise bu oran 15. yani özetle gs ileri uç ve orta saha baskısı ile bjk yi cogunlukla top cevirmeye ve uzun pasla ileri uçta serbest oyuncular ile kontraya zorlamış ve bunda da başarılı olmuştur. genel anlamda gs nin planı tutmuş ve çalışılmış olduğu belli olan 2 duran topla golğ bulup farkı 2 ye çıkartmış, son dk larar kadar da rakibine etkili hücum şansı vermemiştir.
hakeme gelecek olursak 2 taraf için de çok tatmin edici bir yonetim sergilenmedi. davinson un 2 . sarıdan atılması gerekliydi bu net ancak diğer kart pozisyonları için bu kadar net olmak ne derece doğru olur tartışılır. yalnızca 2 birbirine benzer pozisyonda barış a kırmızı verilecekse osimhen e yapılan da kırmızı kart olmalı. iki de es geçildi neticede. icardi nin pozisyonunda her zamanki gibi penaltı verilmedi zaten artık alışılmış bir sey bu oyuncunun kendisi bile şaşırmıyor buna. kaldı ki yine osimhen e tabanla girilen bir pozisyon var orda da kart çıkmadı. özetle hakem 2 takım için de eşit bir yönetim sergileyemedi.
ama davinson un bir pozisyonu var immobile yle bunun için ayrı başlık açmak lazım. kupa maçında bjk 5-0 kazandığında aynı oyuncu barış alper e neredeyse aynı sekilde tekme tokat girmişti. o gün biz o pozisyon için kart derken birçok bjk li arkdaşımız hem dövdük hem fark attık diyordu. ama görüyoruz ki dün davinson un pozisyonu için 180' görüş değiştirmiş arkadaşlar. boşuna demiyoruz dün bize olan yarın size olur o nedenle fanatiklik yapmanın lüzumu yok diye... neticede bjk ye geçmiş olsun. bizim için derbi de olsa içerideki bir lig maçıydı, haftaya bay geçiyoruz rakiplerimizin puan kaybı işimize gelir, aksi takdirde biz her şekilde işimize bakıp yolumuza devam edeceğiz.
Ulan biz yeniliyoruz, üzerine alkışlıyoruz adamları. O maçta immobile kırmızı falan gormeliydi ama sonuçta adamlar yendi bizi ve etkili oynamadık rakibi alkisladik.
Aynı rakip geliyo, biz yeniyoruz ve hakem diye agliyolar. Üzerine Galatasaray'in verilmeyen penaltısı var, iki taraf için de saçma sapan faul veren hakem var. ilk sarıyı gördüğünde aynı şekilde sert müdahale etmeyecek adama ikinci kırmızı kartı kafasında yediren adamlar var. O atılmaliydi, bu atılmaliydi hatta yunus oynamamaliydi falan diye agliyolar. Kafayı yersin amk bu kadar zirlak olunmaz.
