halk tepkisini nerede isterse orada gösterir, kimse kimsenin imajı için şakşakçılık yapmak zorunda değildir.
Kaldı ki hükümet, yerel platformlarda zaten alacağı eleştirileri minimuma indirmiş, aykırı sesleri türlü şekillerde susturmuştur. Bu sebeple başlarına gelen olayların çok da şaşılacak yanı yoktur...
her fırsatta "milletin iradesi"nden bahsedenler, milletin iradesini gördü, tüm dünya eurosport'tan canlı olarak izledi, ama bizim yandaş mütareke basını tek bir satır bile yazmadı tabi...
hiç alakası olmayan organizasyona hava atmak için giden bakana yapılması gerekendir. ulaştırma bakanı ile aile bakanının ne işi var orada? izlemeye gitmiyorlar ki, korta çıkıp konuşma yapıyorlar.
milletçe öğrenemedik gitti; uluslararası organizasyonlar, iç siyasete dair mesaj verilecek protesto yapılacak alanlar değildir ve olmamalıdır... bu görüntü sadece ülke olarak daha laçka bir imaj vermemize sebep oluyor..!
saçmalıklar zincirlerinin sonucunda vuku bulmuş, uluslararası bir turnuva için utanç kaynağı olan olaydır. şimdi cevalanması gereken iki soru var.
1-)o kadar bakanın orda ne işi vardı ? böyle bir turnuvada bu turnuva kapsamına giren hükümetin bakanları bulunması lazım değil mi ? aileden sorumlu bakanın orada ne işi var ? sanki serena williams ile maria sharapova, kocalarından şiddet görmüş ama hayata küsmeyip tenise başlayıp buralara kadar gelmişler.
2-)böyle uluslararası turnuvalar ülke tanıtımı açısından büyük bir öneme sahip. sen bunu bildiğin halde bakanların geldiğinde ıslıklayıp kendini dünya medyasına maskara ediyorsan kusura bakma sende de bir gram akıl yok.
"ama şimdi yeri miydi bunun canım? walla çok ayıp oldu, reziller ülkemizi rezil ettiniz? başka bir gün yapsalardı da biber gazımızla hazırlıklı gelirdik, alırdık silivriye hemen" şeklinde hayıflanmalarla, tipik bir akpli laf ebeliğiyle geçiştirilmeye çalışılacak eylem. o zaman bir çizelge ve timeboard yapın orda belli günler,saatler ve yerlerde,hazırlıklı olarak protesto edilin. ne güzel iş. zora da gelemez beyfendiler.