90 dakika boyunca topu ayağında tutup golü bulamayan konyaspor'un aksine toplu oyunda hiçbir varlık gösteremeyen beşiktaş'ın 2 gol bulup 3 puanı aldığı karşılaşma olmuştur.
konyaspor'un penaltıdan bulduğu golü saymıyorum çünkü verilmiş olan penaltı kararı bence yanlış. bu penaltıdan doğan çizgiye basıp basmama mevzusu sebebi ile ikinci sarı kartı görüp oyundan atılan atiba olayı ise kendi içinde doğru bir uygulama. ama penaltı olmasa belki de atılmayacaktı. tabi burada futbolcunun niyeti de önemli. belki başka bir pozisyonda bilerek sarı kart görüp yılbaşı tatili için almış olduğu uçak biletinin yanmamasını sağlayacaktı.
çok pis kokuların etrafa yayıldığı maçtır.
etraflıca yazmaya gerek yok.
vicdanı ve azıcık beyni olan herkes bu maçla ilgili sakatlıkları tespit edebilir.
elin oğlu hakeme döner bıçağı sallar gibi elini kolunu sallar, ezik bir gülümsemeyle geçiştirilir, Beşiktaş'ın gerzek topçusuna çizgiye basıyor diye 2. sarı kart gösterilir.
Hadi kendisi gerzek de hiç mi Allahınız-kitabınız yok sizin.
Bu lig böyle gitmez, giderse bitmez.
beşiktaş'ın çok iç açıcı futbol oynamadan tecrübesi ile kazandığı maç. bu iç açıcı olmayan futbolun sebebi yorgunluk. bilic maç kaybetmek istemeyen bir hoca, bu yüzden kupa maçlarında bile daha garantici bir kadro kuruyor. özellikle veli ve atiba çok yıpranıyor, devre arasında gökhan inler transfer gerçekleşirse daha iyi olacak. çünkü rakiplerimize göre çok daha yoğun bir maç programımız var. gerçi çok maç yapmak iyidir ama futbolcularımız buna çok alışık değiller. o yüzden sezon sonu yapılması düşünülen transferler devre arasında yapılsa gerçekten fevkalade olur.
bir de kırmızı kart pozisyonuna değinmek istiyorum, bütün yorumcuların ortak fikri şu: gereksiz. önceliklebir çok futbolcu çizgiye basmışken hocanın atiba'ya takması gereksiz, atiba'nın da inat etmesi gereksiz.
ama hakemin ki tam bir zırtapozluk. ama kendince derbi öncesi beşiktaş'a kırmızı kart göstererek görevini yaptı. nasıl ki fenerbahçe miy karşısında 1-0 öndeyken bülent yıldırım dakikası geldiğinde fenerbahçe'ye gereksiz bir penaltı çalarak görevini yaptıysa, halis de bu minvalde görevini yaptı.
Sosa nın güdümlü füzesi girmese. Hakem fenevasyon teşviki ile elinden geleni yapacaktı. Bjk nin puan kaybetmesi kesindi. Hatta halis varken berabere de bitemez 2-1 Beşiktaşlı yenerlerdi. Hatta 2-1 ne 3-1 olurdu %90,
Konya taraftarının 8 yazan pankartla beşiktaş tribününü sabote etmeye çalıştığı anda beşiktaş tribünün anında taktığı kapakla tribünde daha baştan kaybederek sosa'nın ve gökhan'ın küskülerini sonuna kadar hakettiği maç.
Sen istanbul'a bizans de, ingiliz takımının galibiyetiyle övün sonra sosa ağza terlik vurmuş kadar hoş bi tat bırakan golü geçirsin.
yalnız mehmet güven hayatının aksiyonunu yaptı o nasıl bir vuruştu amk? şutu mehmet güven değil de konya'nın gençlerinden biri yapmış olsa o verkaçı bilerek yaptığını düşünürdüm o kadar iyi vurdu.
konya stadını trabzon maçında ev sahibi durumdayken de görmüştüm ama deplasman tribününden tam bir büyük takım stadı olduğu anlaşılıyor. Rakibi boğabilecek bir stad, sesi içerde tutuyor baskı kurabilir ev sahibi takım çok az bi şahlanmayla. Konya bu stadla büyürse büyür. Ama bu oyuncu kadrosu ve bu kafa yapısıyla zor.
Şehir futbola ilgili ama konyaspor fanatiği çok az. Bugün stada giden 35 binin 20 bini fenerbahçe-galatasaray-beşiktaş taraftarından oluşuyor(şu fenerliyim-galatasaraylıyım ama konya maçında konyayı tutarım diyen şehir milliyetçileri yani).
beşiktaş ın yine el bebek gül bebek kollanmaya devam edildiği başka bir maçtır. kalecilerinin topu ceza sahası dışında elle kontrol etmesine kırmızı verilmemiş, orta sahada yerde yatan oyuncuları çelme takarak rakibi düşürüp kontrayla gol bulabilmişlerdir.
maç sonunda rakibe verilen penaltı kararı da hatalıdır kabul ama atiba nın atılması sonrası 9 kişi kalacak takım maçı çevirebilir miydi, veya 10 kişi kaldıklarında ne yapacaklardı burası hep bir muamma olacaktır...