12 Eylül'ün halka karşı kanlı bir darbe, 28 şubat'ın necmettin erbakan ve hükümetinin ülke aleyhi politikalarına karşı oluşan kamuoyu ve akabinde ki mgk bildirisi olduğunu bilmemek ya da bilip de bu durumları bir kefeye koyup kendi lehine kullanmak istemektir.
28 şubat ve öncesi;
- Necmettin Erbakan "Refah Partisiyle Adil Düzene Geçilecek" diye bir açıklama yapar.
- 7 ekim 1996'da Necmettin Erbakan Libya'yı ziyaret eder. Libya'da T.C Başbakanı Erbakanla birlikte açıklama yapan kaddafi; "Kürdistan'ın kurulmasını destekliyoruz" sözlerini sarfeder.
- 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında mafya,siyasetçi,polis ilişkileri ortaya çıkar. Başbakan Erbakan Olay için "fasa fiso" der.
- 10 Kasım 1996'da Refah Partisi Yöneticisi ve Refah Partisi Kayseri Belediye Başkanı Şükrü karatepe aşağıdaki sözleri sarf eder;
"Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. insanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur."
- 11 ocak 1997'De Necmettin Erbakan, Başbakanlık'da tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verir.
- Refah Partili Sincan Belediyesi iran büyükelçisiyle bir Kudüs gecesi düzenler.Gecede gösterime "cihad" adlı bir oyun konur. akabinde bayan star muhabiri ışın gürel saldırıya maruz kalır.
- 28 Şubat 1997'De Milli Güvenlik Kurulu 9 saatlik bir toplantı yapar, ve laikliğin hukukun ve demokrasinin teminatı olduğunu vurgulayan kararlarını hükümete bildirir.
Edit:Bazı Cevaplara Hitaben;
iyi güzel, darbe darbedir anlayışına katılırım ancak önemli bir problemimiz var, burada darbe nerede ??!!
ülke yönetimini asker ele alıyor diye bir madde var mı yazıda, ben mi göremiyorum?
beyninize erbakan zihniyeti tarafından sokulmuş "bize de darbe yaptılar,yapıyorlar, bir darbeye karşı çıkıp birine karşı çıkmamak çelişkidir" düşüncesi, bunları söylemeye yol açıyor. bir nevi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunuyor. Bu ülkede darbelerden nemalanan, abd nin desteklediği bir kesim varsa o da en önce bopçu-fethullahçı kesimdir.
arkasında cunta veya amerika olmayan 28 şubatla 12 eylül ü bir tutmaktır. arkasında amerika olanlar susurlukçular ve onları kollayan erbakan'dır. 12 eylülde sadece solcular katledilmemiştir ayrıca. halk katledilmiştir halk. 28 şubattaysa badem bıyıklı hiç kimsenin başına birşey gelmemiştir, halkın Necmettin erbakan ve hükümetine karşı demokratik tepkileri üzerine bu ülkenin sistem ve anayasasının güvenliğini sağlamakla görevli milli güvenlik kurulu laiklik ve hukuk devletini savunan bir açıklama yapmıştır. nasıl aynı kefeye koyabilirsiniz ?!
Cemaatçilerin ve siyasal islamın yükselmesinin temel nedeni 12 eylül.
Özal gibi amerikan uşağı siyasetçilerin ortaya çıkmasının temel nedeni 12 eylül.
Ülkenin Laik bir cumhuriyetten çok ılımlı islam ülkesine benzemesinin nedeni 12 eylül
şimdi durmuş 12 eylülü kötülüyorlar.
Lan 12 eylül'de size kim ne yaptı?
bir tane Cemaatçi yobaz göstersenize asılan, işkence altında inim inim inleyen?
tam tersi hepiniz bir baltaya sap olmaya başladınız.
28 şubat ise 12 eylül'ün rövanşıdır.
Dininde imanında ülkücü babamın Türkiye malezya olur mutartışmalarının olduğu zaman söylediği yaptığı muhteşem tespit çok mantıklı.
"Türkiye 12 eylülden sonra Malezya oldu zaten neyin tartışması bu?"
Hadi Ulusalcılar, askerciler dinsiz imansız adamlar diyelim.
Türk islam ülküsü için canını ortaya koymuş Babam da mı dinsiz imansız?
bugün dinciyim diye ortada dolaşan adamlar ne iş yapıyorlardı doğrudan islamı hedef alan komunist propagandası olduğu zamanlarda he?
Gerçi onlardan hiç rahatsız olmadınız Çünkü onlar nasıl dinsiz imansızsa sizler de gizli dinsiz imansızlarsınız.
Dini çıkar için kullanan adamın dini imanı mı olur?
korkutulan cemaatçi söylemidir. en uzun şubat diye kitap bile yazdılar. yapılansa sadece kitaplarını ellerinden almaktı. 12 eylül'ü görselerdi şimdi felçli olurlardı. *
son zamanlarda açılmış olan en talihsiz başlıklardan biri. Neymiş efendim 12 Eylül halka karşı yapılmış 28 Şubat devlete karşı yapılmış. Ayrıca 12 Eylül darbesi halka karşı değil siyasi örgütlere ve bu örgütlere mensup kişilere karşı yapılmış bir darbedir. 28 Şubat ise halkın seçmiş olduğu bir hükümete karşı yapılmış bir darbedir.
Sen kalkıp 28 Şubatta bunlar yapıldı diye bu darbe haklıydıya getirirsen meseleyi başka biri çıkar derki ;
- 12 Eylül'den önce sokak başında adam vuruluyordu,
- kahvehaneler taranıyordu,
- Üniversitede iki ideolojik gruba mensup öğrenciler birbirlerine saldırıyordu
- Halk istemediği bir ideolojiye inanmaya zorlanıyordu
gibi örnekler verir, ondan sonra bu ülke zihninde darbeci anlayış asla ölmez. O yüzden aklımızı başımıza devşirelim. Bu başlığı açan aynı zihniyete sorarsanız 27 Mayıs'ta darbe değil der.
sağa yapılınca devrim sola yapılınca darbe zihniyeti
ordunun devlet yönetimine karışıp millet egemenliğini hiçe saydığı her olayı bir tutup aynı şekilde tepki göstermektir. bu olayların tarihleri veya kime yönelik yapıldığı hiç farketmez. hepsi lanetlenmelidir. 27 mayıs, 12 eylül, 28 şubat ve ergenekon süreci... öyle aradan bir tanesini seçip "şey buna darbe demiyelim, aslında gerekli bir şeydi" demekle olmaz.
devlete karşı darbe yapılmayacağını bilmeyenlerin savunduğu olaydır efenim. başlığı açan kişi (bkz: ben) 28 şubat'ın devlete karşı bir darbe olduğunu söylemedim, hükümete karşı bir bildiriden ibaret olduğunu söyledim, hükümetle devlet arasındaki büyüük farkı bilmeyenlerin de entry atmaması gerektigini düsünürüm. halk seçtiklerinden pişman olabilir, seçim sonuçları her zaman gerektiği gibi olmaz, hükümeti istediği gibi kullanıp düzeni değiştirmek istemek meşru değildir. sorun bunla 12 eylül vahşetini bir tutmak.
bu arada; (bkz: 12 eylül ü hala savunan zihniyetler)
sen önce halka seçim hakkı verdin halk bu adamları seçtide daha sonra bir yıl geçmeden ne ara pişman olduğunu anladın acaba diye sormak gerekir başlığa açan arkadaşa. Halka anket mi uyguladın? Ayrıca ne 12 Eylülü nede diğer darbeleri onaylayan biri olmamakla beraber hükümet yerine devlet yazmam ise bir anlık dikkatsizliğim sonucudur. Ayrıca bir soru, evet 28 Şubattan önceki zihniyetin amacı düzeni değiştirmek olabilir ama 12 Eylülden önceki bütün siyasi örgütlerin amacı (gerek sağ gerek sol) aynı değilmiydi acaba,
kendi ideolojisine göre varolan düzeni değiştirme. Halkın istemediği bir düzeni halkçılık diyerek halka zorla şırınga etmeye çalışmak hangi zihniyetin ürünüdür?
islamcıların oluşturmaya çalıştığı mağdur kimliğinin bir parçası olarak biraz AKP iktidarı döneminde yaratılan bir benzerliktir.elinde silah olanın, silah olmayanlara müdahalesi olarak 28 şubat ında onaylanacak bir tarafı yoktur ama 12 eylül ile bir tutmak biraz sıkıntılı gibi duruyor.marksist bir pozisyondan okunursa, 28 şubat daha çok egemen sınıflar arasında bir hegemonik mücadele olarak değerlendirilebilir ama 12 eylül egemen sınfın, halk kitlelerine karşı giriştiği büyük çaplı fiziksel ve ideolojik bir kıyımdır.
ek olarak,
bir, bu ülkenin en az mağdur olan kesimlerinden birisi islamcılardır, bu ayakları bırakın.
iki, 12 eylül ün arkasında amerkia vardır ama bu ülkenin yerli sermayesi ve egemen sınıfları da 12 eylül ü desteklemişlerdir.o yüzden amerika nın işi deyip yerli işbirlikçilerin oynadığı rol görmezden gelinmemelidir.
yanlışlıkla devlet yazan arkadaşa; eksik bilgileri bir çatı altında toplarsan, yanlış sentezlere ulaşırsın. 12 eylül öncesi sol hareketlerin geneli, cumhuriyet düzenini daha ileri, çağdaş bir seviyeye çıkarıp, devletçi bir ekonomik anlayışla yönetmeyi arzular, mustafa kemal'in düşüncelerini benimser ve anayasanın gerçek anlamda uygulanmasını ister. bu yönde halk hareketidir, bunu sadece "solcular" diyerek takım tutan tarzı bir dışlamayla bir grubun üstüne bağlamaya çalışmak yanlıştır, o döneme baktığında bu düşüncenin halkın büyük kesimlerine yayıldığını görebilirsin. (bkz: deniz gezmiş) (bkz: 68 gençliği) (bkz: 78 hareketi) ülkücü ve şeriatçı denilen hareketler ise genelde bu hareketi durdurmaya yönelik gerici hareketler olmaktan öteye gidememiştir. Bunu isteyen de tabiki Abd'dir, zira Gözbebeği ortadoğu da tam bağımsız (bkz: asi evlat) bir devlet olmasını istemeyecektir. Bu bağımsızlıkçı hareketi durdurmaya yönelik planlar, suikastler, katliamlar sonucunda bunlar bahane edilerekten abd istediği darbeyi gerçekleştirtmiştir. Sen şimdi gel bunla, abd nin desteklediği suikastçilerin, gericileri ülkeyi şeriat devleti haline getirme yolunda attıkları adımları izlememeyi bir tut. halkın her yaptığı seçime doğru diyemessin. halk bugün dtp'yi iktidara getirse, ülkenin bölünüp, güneydoğu'nun kuzey kürdistan yapılmasını destekleyecek mi dir yani? demokrasi seçimden ibaret değildir.
demokrasi seçimden ibaret değildir de baskıdan ibaret midir diye sormak lazım yazar arkadaşımıza. Ayrıca halkın çoğunun desteklemediği, tasvif etmediği bir hareket nasıl oluyorda halk hareketi olabiliyor? Madem bu hareketi halk destekliyordu neden halkın desteklediği bu ideoloji hiçbir zaman kitleler tarafından tasvif edilmedi? Sen halkı bakınız işareti ile işaretlemiş olduğun deniz gezmiş, 68 kuşağı ve 78 hareketinden ibaret mi zannediyorsun? Bu harekete dahil olmuş kişiler genellikle fakir anadolu şehirlerinden okumaya gelmiş ve sunulan imkanlar ile beyni yıkanmış 20 yaş altı gençlerdi. Sen bir gurubun yapmış olduğu harekete halk hareketi dersen bugün kendini bilmezlerin başlattığı Kürtçü faşizmede gelecekte halkçılık, halk hareketi derler.
Evet halkın seçtiği her seçtiği sana göre doğru olmayabilir ama saygı duyulmalıdır. Nitekim cumhuriyetin ve demokrasinin temel amacı budur. Cumhuriyeti seçme ve seçilme hakkını halka vermek için getirilmedi mi? Madem halkın seçtiklerine tahammül edemeyecektik o zaman ne diye cumhuriyet kuruldu? Bu mu çağdaşlık, ilericilik?
Ha birde ilericilik ve gericilik mevzusu var sen kendi ideolojinin tabi ilerici olduğunu düşünüyorsun, çünkü bu ideolojiye inanmış ve bu ideolojinin gereklerini davan olarak görmektesin fakat karşı tarafta kendi ideolojisini senden ilerici görüyor. Ayrıca bahsi geçen dönemde sosyalist bir türkiye tam bağımsız değil, yarı sovyet sömürgesi bir devlet olacaktı. Yani tam bağımsızlık yalanını söylemeyi bırakalım artık.
Senin açmış olduğun bu başlık, söylemiş olduğun bu sözler ve 12 Eylül'e darbe 28 Şubat'a adeta gerekli bir devrim demen yarın öbür gün 12 Eylül'ü ve dolayısıyla darbeci zihniyeti meşrulaştırmış olur.
bir değildir ama benzer, 12 eylül de their boys biraz daha abd askeri görüntüsü vermişken, 28 şubat, "gizli mason locası görüntüleri" ni yayınlayan kanal 7 ye takiben onlara, tüm islamcı medyaya ve tamamlayıcı şekilde politikacılara karşı "israil büyük locası" tarafından emri verilmiş bir olaydır.
bir tutarım, çünkü milli bir hareket değildir, bir tutmam, benim sorunum tutmayadabilirim..