herkes kendince bir şeyler yazmış. 28 şubat nedir failleri kimlerdir, bu süreçten zarar görenler kimlerdir herkes çok iyi görüyor. ancak diyeceğim şu ki 2 sene öncesine kadar türkiye' nin tehlikeli gördüklerinin ilk sırasında irtica vardır. irtica nedir? rucu' dan gelir, ki bu da geriye dönüş manasını taşır. 28 şubatta olan ile yapılmak istenen çok farklıydı. amaç bu necip milleti perişan etmekti. amaç erbakan değildi. menderes neden asıldı çok mu dindardı? hayır çok dindar değildi. hatta adamın bir de sanatçı sevgilisi vardı. millet yararına çalıştığı için yok edildi. özal hakeza çok dindar olabilirdi belki ancak eşi malum ortada. özel' ın ne olduğu meçhul. Tayyip Bey bu şer odaklarıyla mücadele için aşırı sabırlı davrandı, sustu, laf yuttu. hatta öyle ki 2004 yılı olmalıydı. Erdoğan hükumeti için iktidar ama muktedir değil lafları ediliyordu. ancak sabır ve zaman birleşince Erdoğan galip geldi. millet galip geldi. kısacası şu: pkk değil de 2009-2010 yılına kadar öncelikli tehlike bu ülke için irtica idi. ama türkiye' yi dünya arenasında geri bırakan irtica değil pkk' dır. bunun bilincine varamamışlardı darbeciler. veya aman efendim vatandaş ölsün, namaz kılan biri ülkeyi yönetmesin yeter ki, diyorlardı. bilemeyiz bunları. uyanık olmak, ayık olmak gerek. bu necip millet çok acılar çekti, artık acılar çekilmesin.
irticai faliyetlerin arttigi refahyol hukumeti doneminde, basbakan erbakan'in tarikt liderlerine basbakanlik konutunda yemek vermesi, basbakanlik konutunu sariklilarla doldurmasi, sincanda temsili filistin-israil olaylarinin tiyatro edilmesi ve iran sahnin bu temsile davet edilmesi gibi olaylar silsilesi neticesinde askerin sincan'a bir sabah tank cikarmasi yapmasi ile sonuclanan surectir. kimilerine gore son darbe olarak adlandirilsada kimilerine gore o zamanin sartlarinda yapilmasi geren en dogru seydi.
tarihe yazilmis kara leke. o dönem bir kisim medya mansetlerini hatirlayanlar iyi bilir "tarih refahyol'u affetmeyecek" tipi postal yalayici zihniyetin basliklarini. bugün görüyoruz tarih kimi hakli cikardi ve kimi affetmedi. o gün darbe yapanlar ve buna canak tutanlar nerede ? darbe magdurlari nerede?
tevhidi düşünceye sahip, aynı zamanda siyasal alanda da fikir sahibi olan müslümanlara yönelik sindirme çalışmalarının tavan yaptığı süreçtir.
(bkz: umut operasyonu)
kudüs şehitlerini anacağız diye ülke bayraklarını yere indirip, saçmasapan arap yazılı bayrak açanların kabullenemediği müdahale. darbe değil ülkenin dengelerini korumaktır. necmettin erbakan:'' adil düzene geçilecek... bu kesin şart. bu geçiş dönemi yumuşak mı olacak? sert mi olacak? kanlı mı olacak kansız mı olacak? bunu zaman gösterecek. ''
hoca efendinize aittir bu söz.
gördü kanlı mı oluyor kansız mı oluyor..
atatürkçü geçinen haramzadelerin devletin hazinesini boşaltmak için postmodern ismi altında gerçekleştirdikleri soygun süreci. allah'a şükür ak parti hükümeti başa geldi de bu soygunlara dur denildi. 1998'de imzalanan kısa menzilli tank savar füze alım projesi ile ilgili detaylar:
"füze hedefi ıskaladı 50 milyon $ boşa gitti
füzeler için 50 milyon dolar yatırım yapılarak elmadağ'da kurulan yedi tesiste yedi yıldır hiçbir şey üretilmediği ortaya çıktı.
kara kuvvetleri komutanlığı'nın 19 bin adet kısa menzilli füze ihtiyacını karşılamak için milli savunma bakanlığı ve fransız mbda firması ile yapılan 400 milyon euro'luk anlaşmanın ardından yaşanan skandalların ardı arkası kesilmiyor. teslim edilen füzeler, hedefi vuramayınca türkiye ve mbda mahkemelik olmuş ve sözleşme iptal edilmişti. sözleşmenin feshedilmesiyle 50 milyon dolarlık yatırımın da çöpe gittiği ortaya çıktı. alınan füzeler için kurulan tesis de tam 7 yıldır atıl durumda. makine kimya endüstrisi kurumu'nun (mkek), elmadağ'daki tesislerinde proje kapsamında yeni füzelerin üretimi için kurulan tesis boş bekliyor. 50 milyon dolarlık tezgâhlarda 7 yıldır hiçbir şey üretilmedi.
milli savunma bakanlığı ile fransız mbda şirketi arasında imzalanan anlaşma kapsamında türkiye, proje bedelinin dörtte üçüne yaklaşan 280 milyon euro'yu ödemesine rağmen sadece 3 bin 600 füze teslim alabilmişti.
kara kuvvetleri'nde yapılan testlerde ise teslim edilen bu füzelerin hedefini vuramadığı belirlendi ve bu nedenle projede sarkmalar yaşanmaya başladı. bunun üzerine türkiye, projeyi 'sözleşmede öngörülen takvime uyulmaması' sebebiyle iptal etme kararı aldı. savunma sanayii müsteşarlığı (ssm), 1998'de imzalanan proje başlangıcını 2004 yılında projeyi ve ödemeleri durdurarak sözleşmeyi feshetti.
olay ulaslararası tahkim'e gitti. 2009'da sonuçlanan tahkim kararına göre, sözleşmenin fesih tarihi olan 2004'e kadar kara kuvvetleri tarafından teslim alınan ancak yapılan tatbikatlarda hedefi vuramayan 3 bin 920 adet eryx füzesi ve müştemilatı türkiye'ye bırakıldı. söz konusu füze ve müştemilatın toplam değeri ise 120 milyon dolar. proje kapsamında mkek'de kurulan milyonlarca dolar değerindeki tesis ise kaderine terk edildi.
öte yandan 28 şubat sürecinde olgunlaştırılan ve 1998'de sözleşmesi imzalanan projede, kara kuvvetleri komutanlığı'nın gerçek füze ihtiyacının 19 binden çok daha az olduğuna dair bir yazının savunma sanayii müsteşarlığı'na ulaştırıldığı belirtiliyor. fakat buna rağmen, ihtiyacın 19 bin füze olduğunu belirten dönemin generalleri hakkında herhangi bir işlem başlatılması için milli savunma bakanlığı tarafından hiçbir girişimde bulunulmadığının altı çiziliyor."