klasik bir türk hakemi. maçtan önce kafasında belli ki bir şeyleri kurgulamış. sertliğe izin vermemeyi, disiplini filan düşünmüş. belli bir otorite kuramadığından da çuvallamıştır. neyse anlatmak istediğim bu değil.
nihat özdemir'in açıklamalarını duymuşsunuzdur. 10 sene önceki maçlardan bahsetmeyi kendine adet edinmiş bu zat, gole giden galatasaraylı futbolcuları da aynı hakemin -atak biter maç biter teorisi- unutarak durdurduğunu görmedi mi? hayret yahu. hakem art niyetli olsa o gole izin verirdi. ey nihat özdemir; sen gidip 1 yıl evvelki türkiye kupası maçını düşünme, ligdeki beşiktaş maçını hatırlaman yeter. çok değil yahu 4 ay önce. beşiktaş yönetiminin paf takımla çıkacağız açıklamalarıyla taşak geçerek hakem hatalarını unutturamazsınız. maçı bal gibi de art niyetli hakemlerle aldınız.
hadi bizde senin gibi eskilerden örnekler verelim. galatasarayın 7 kişi kaldığı al aydın'ın otu boku bahane ederek oyuncuları attığı maçı hatırla. ee ne oldu nihat özdemir. lütfen yalnızca kendinize yapılanları görmeyin. ben bir beşiktaşlıyım ama iki yıl evvel aldığımız türkiye kupasını haketmediğimizi söyleyebiliyorum.
biraz delikanlı olun türk sporunun hizmetkarları. önce elinizle attığınız gollerin hesabını verin ki biz de bu açıklamalarınızı kale alalım. s.kimde değilsiniz hiçbiriniz. fener bunu çoktan haketti.
lugano, mehmet topal'ı atak anında düşürüyor haklı olarak 1. sarıyı görüyor. hakeme gözlük yapıyor 2'yi görüyor, yediremiyor hakemin üstüne yürüyor, sövüyor sayıyor. en az 3 maç. gökhan gönül arkadan dalıyor 1. sarı, göstere göstere kucağına atılan topu almıyor, hadi almadın bari top toplayıcıya geri gönder. o göndermiyor, eğiliyor. bariz vakit geçirme 2. sarı.
volkan gidiyor adam kovalıyor, tekmeliyor bariz kırmızı. lincoln ne yaptı ben çözemedim, hakem nasıl çözdüde 2. sarıyı ona verdi anlamadım zaten.
dakika 45+4, volkan kaleciyle karşı karşıya hakem maçı bitiriyor. o hakem olmasaydı ilk yarı 2-0 dı zaten. yine o hakem olmasaydı david'de kırmızı görürdü.
ümit karan 91. dakika da o golu atmasaydı bugun farklı başlıkları görürdük.
umıt karan golu attı fenerbahçe mızrakları çıkardı...
neredeydiniz arkadaslar ali aydın'ın 4 galatasaraylı futbolcuyu attığı maçta?
neredeydiniz, 2 yıl önce kadıkoy'de cüneyt çakır'ın galatasaray'ı biçtiği maçta?
bu maçta hakemin yanlış kararlarına bakarsak, iki takıma verilen kararlarda pek fark yok. ama siz kaybettiniz ya, suçlu kesin hakemdir ya da federasyon.
durun daha yeni geldi bu federasyon, hani sizin nefret ettiğiniz haluk ulusoy'un yerine.
kurallara gore mac yonetmeye karar veren adam 90 dakika boyunca yeni varyasyonlar deniyerek cirkeflikte cigir acan baris ozbek'ide; maca futbol oynamaktan cok alakali/alakasiz her pozisyona itiraz edip yirtinmaya cikmi$ olan sabri'yi de atardi.
dunyanin neresinde uzerine atilan topu degilde 1 adim ilerisindeki topu aldigi icin adam sari kart goruyor? turkiye'de goruyormu$. tesadufe bak, o adamda o ana kadar macin en iyi oynayan adami.
yine de turkiye gormu$tur ki fenerbahce'miz cuneyt cakir ve triosuna bunun yaninda birde ezeli rakibine 9 ki$ide yetebilmektedir.
bütün eski hakemler, galatasaraylı yorumcular dahi lugano'nun il ve gökhan'ın ikinci sarı kartının saçmalık olduğunu belirtirken, içine düştüğü fanatizm batağından kurtulamayan bazı kimselerin allayıp pullamaya çalıştığı cüneyt çakır kombinasyonudur. bir de aynı adamın yönettiği, kadıköy'deki 4-0 kaybedip 14-0'dan kurtuldukları maçı gündeme getirmeleri tam komedi. bir galatasaraylı olsam o maçı değil polemik konusu yapmak, hatırlamaya utanırdım. hakemin nasıl olsa maçı galatasaray'a kazandırma eğilimi olduğuna göre uzatma süresi dolmuşken atılacak bir golün ardından kendisine yöneltilecek eleştirilere katlanmaktansa, bu işi daha adil gibi gözüküp sanki hataları iki tarafa da eşit yapıyormuş gibi gözükmesinin bir sonucudur volkan yaman'ın pozisyonu. tıpkı 90+2 de fenerbahçe 8 kişi kaldıktan sonra, saha içinde diğer kardeşleri gibi yapmadığı çirkeflik kalmayan lincoln'e gösterilen kırmızı kart gibi bir eyyam örneğidir cüneyt çakır'ın galatasaray aleyhine kararları. ince ince, belli etmeden ama öldürücü darbeler fenerbahçe'ye yapılan.
ama işte büyüklük böyle bir şey olsa gerek. selçuk'a allah ne verdiyse girişip, kendisine uzatılan ele ''hadi ordan'' hareketi çekerek ''kardeş sen napıyosun'' diye kendisine dokunan meslektaşına sarı kart gösterten barış özbek veyahut 90+2 de, 9 kişi kalmış takım karşısında golü bulduktan sonra sevinmek yerine rakip takımın kalecisi ile topu kapma mücadelesine girişip dolayısıyla zaman geçirme hesapları yapan ''dünya yıldızı'' lincoln'dür büyük takım oyuncusu. söylecek söz bulamıyorum bu aşağılık kompleksi karşısında.
bu ülkede hala galatasaray'a karşı aldığı galibiyetleri başarı ölçüsü olarak gören bazı tarafların, alınan maglubiyet sonrası işi öncelikle hakeme daha sonra da galatasaraylı futbolcuların üstüne yıkmaya çalışarak, kendi günahlarını unutup sütten çıkma ak kaşık moduna girmesi gerçekten şaşırtıcı.
yıllarca gerek derbilerde, gerek diğer maçlarda hakemler tarafından kollanırken, elle atılan goller, haksız penaltılarla alınan galibiyetlerde hakemden zerre söz etmeyenlerin kalkıp iki tarafı da zor duruma düşüren kararlar veren hakemi ipe yollaması nasıl bir iki yüzlülüktür anlamak mümkün değil.
aradan 6 yıl geçmesine rağmen hala 6-0'lık maçtan dem vuranların, daha 3 yıl önce türkiye kupası finalinde yedikleri 5 golu hiç gündeme getirmeyenlerin nasıl bir aşağılık kompleksi içinde oldukları hayret vericidir.
6 yıl önce kadıkoy'de galatasaraylı 4 futbolcuyu gereksiz kartlarla adete biçen ve galatasaray başkanının hakem hakkındaki haklı tepkileriyle resmi internet sitelerinde dalga geçermiş gibi hakem lehinde beyanatlar verenlerin hangi niyetle kalkıp bu açıklamaları yaptıkları merak konusudur. ayrıca beşiktaş'ın olaylı geçen samsunspor karşılaşmasında, maçın hakemi cem papilla'ya üstü kapalı kimlerin övdüğü de ortadayken, sezon sonu şampiyon olduktan sonra dönüp beşiktaş'ın o maçını hatırlayan oldu mu?
federasyon başkanı haluk ulusoy galatasaraylı dediniz adam gitti, şu mhk başkanını istemiyoruz dediniz görevden alındı. bir kerede şapkanızı önünüze koyun da biz bu kupayı kac senedir niye alamıyoruz diye sorun kendinize. dönüp aynaya bakın da neden türkiye'de, en antipatik takımın fenerbahçe olduğunu bir düşünün.
öyle ya da böyle maç bitmiş, atı alan üsküdarı geçmiştir. hazımsızlık için soda iyi gelir, deneyin işe yarayacaktır.
avrupa'da hezimet*,ülkesinde rezalet*,kupada eziyet*i bitirmeye and içmiş cüneyt çakır'la ; avrupa'da yoluna devam eden,ligde arasıra yavaşlasa da gümbür gümbür ilerleyen,kupada gol rekoru kırıp gelen fenerbahçe'Nin karşılaştığı maçtır. kadıköy'de berabere kaldıkları ilk maçta şampiyon olmuş gibi sevinen gs futbolcuları ve taraftarı hakemin resmen katlettiği ve 9 kişiye karşı takımlarının yalnızca tek atak yapabildiği 2. maç sonunda da şampiyon olmuşcasına sevinmişlerdir... neden mi? çünkü son yıllarda fenerbahçe'nin yükselişi kendilerine batmaktadır. kendileri dandirik futbolcular alıp "bakın bizim takımın tamamı türk" demekteyken fb yönetimi parayı basıp babalar gibi transferleri yapabilmektedir. fenerbahçe klüp bazında, sporcu bazında, tesis bazında git gide gelişirken kendileri yerlerinde saymakta , devletin peşkeş çektiği araziler için maket yapmaktadırlar. 4 sene arka arkaya şampiyon olurken attığı penaltı sayısı 3 rakibinin toplamına yakınken fenerbahçe'Nin elle gol attığı 1 maçı örnek gösteren bu zihniyet 8-0'Lık ankaragücü maçını ne çabuk unutmuştur? üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen hala uefa kupasından dem vuranlar son 8 yılda avrupada yaşadıkları hezimeti ne de güzel örtbas etmeye çalışmaktadır. 4-0 yenildikleri ve aslında onları 14-0 yenilmekten kurtaran cüneyt abilerinin hediyesini neden görmezden gelmeye çalışmaktadır? "biz de 7 kişi kaldık" diyenlere hatırlatırım 7 gün ağladınız siz o maçtan sonra... o her fırsatta sığındığınız erman toroğlu "4 karttan 3ü" doğru derken nerdeydiniz? fenerbahçe mağlubiyete kılıf hazırlıyor diyenlere de sorarım. 5-1 yenildiğimiz sene hangi fbli yönetici çıkıp tek laf etti? kendi stadımızda gençlerbirliği'ne 4-2 yenildiğimizde kim çıkıp konuştu? sizin başkanınız video karşısında "bakın hakkımız nasıl yeniyor" derken biz 30 haftadır penaltı kullanmamıştık ey ahali. sizin federasyon başkanınız şimdi görevde diyenlere de hatırlatırım: özhan canaydın klüpler birliği başkanı sıfatı ile hasan doğan'la defalarca görüşüp adaylık için ikna etmedi mi?
evet şu an türkiye'nin en sevilmeyen takımı fenerbahçe'dir. ama bunun nedeni rakipleri gibi "fukara edebiyatı" yapmamasıdır. rakipleri gibi "kutsal ittifak" oluşturmaya çalışmamasıdır. millet haluk ulusoy karşısında el pençe divan durup eteklerini öperken tek başına durmasıdır.
ayrıca bir not: fatih terim'in bir beyanatı vardı şaibeli bir maçtan sonra... "kazanmak için herşeyi yaparım; çünkü tarih şampiyonları yazar"...tarihin şampiyonları yazdığı bir gerçektir. ancak "galibiyete giden her yol mübah" düşüncesini klüp bazında benimsemiş bir klüp daima kaybetmeye mahkumdur. çünkü şaibeyle kazanılmış hiç bir kupa alnı,yüreği pak bir insanın duyduğu onurdan daha değerli olamaz.