150 tane itfaiye aracı olsa, 250 tane de arazöz olsa beceriksizliği ortaya çıkaran yangındır. kaplıcalar mevkiinde yangını farkedip durduk. araç geçmeyen bölümde alevler büyüdü, itfaiyeyi arayıp haber verdik, gelen giden olmadı. oysa arabalar boşta bekliyor ileride.
tekrar aradık, tamam dediler, gelen giden yok. bu arada millet piknik yapıp çekirdek çitleyerek seyrediyor yangını. üçüncü kez aradık küfür ettik, sonunda bi ekip geldi. 85'lik boru neyse, bitmiş bunlarda. ordan burdan derken 5 gönüllü, 3 itfaiye eri daldık ormana.
orası burası derken bir bölümü söndü. daha doğrusu yukarıdan gelenlerle buluşup kıstırdık alevleri. ama, orman söndürme ekibi belediye ekiplerinesövüyor, bunlar da onlara. amaç ne? yangını söndürmek. e bu ne şimdi?
eve yeni girdim ve hala üzerim başım is kokuyor. gönüllü o 5 arkadaşı kutluyorum.
arkadaşların adını al, gazetecilere veririz dedi şef.
ordaki arkadaşlardan biri : "bizim değil, şurda piknik yapanların adını alıp, onları yayınlayın" dedi.
saat 18.00 sularında başlayan ve gece yarısına kadar süren onlarca hektar alanı kül eden yangındır.
şehri yoğun bir is kokusu sarmasını sağlayan ve sabaha kadar siren seslerini dinlememize sebep olan yangındır aynı zamanda.
şehrin en güzel bölgelerinden birini de kül etmiştir.
yangına sebep olan 14 yaşındaki çocuklardan biri de tutuklanmıştır olay sonunda.
bir türk'ün bulduğu kaya suyu niye kullanılmaz ki ormanların çevresindeki yerleşim birimlerinde ? ,
kaya suyu nedir diyenler için, bir t-shirtün bir yanı kuru olsun diğer yanı kaya suyuna batırılsın; bir tarafını yaksanız dahi saatler geçse dahi diğer tarafı yanmaz.
bi iki yıl içerisinde o ormanlık alan villa dolar. yunanistan daha icadın yapıldığını duyar duymaz 100 bin ton kaya suyu siparişi vermişti ama bizler uyuyoruz (uyutuluyoruz).