hayatımı kökten değiştiren efsane konser. şöyle ki, o tarihe kadar metal grupları içinden yalnızca metallica dinlemiş olan, st anger faciasından sonra ondan da soğuyan, geleceklerini öğrendiğinde "hadi gideyim ya, bir daha gelmezler belki, görmüş oluruz, hem pentagram da çıkıyor" edasıyla giden ben, konserden sonra müzik zevkini tamamiyle rock n roll'a adamış oldum. iyi ki gitmişim o konsere.
üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Türkiye'deki metallikacılardan tiksintimin hala devam ettiği konserdir. Oğlum sizin müzik zevkinize, bilginize sokayım lan. Down geldi Metallikayla beraber, Koskoca Phil anselmo'ya rex brown'a, Kirk Windstein'A, Pepper Keenan'a,jimmy bower'a nasıl davrandınız lan ibneler.
sizin gibiler yüzünden sittin sene daha gelmezler.
tesadüfen bir videosuna denk geldim de anılarım canlandı.
üniversite yıllarıma tekabül ediyordu ve bu konsere arkadaş çevremden yalnızca benim gidecek olmamın az havasını sürmemiştim.
Hala tüylerim diken diken oluyor. az değil, yıllar yılı dinlediğin, her şarkısını ezbere bildiğin büyük bir grup ve kanlı canlı görme şansın var.
biraz da kanın deli akıyor o zamanlar, diyorsun ki ölsem de gideceğim, varımı yokumu satıp alacağım biletimi.
nitekim öyle de oldu. gitar için biriktirmeye başladığım parayla aldım biletimi gözümü kırpmadan.
saha içinde olabileceğim en ön sıradaydım. nasıl kalabalık... itiş kakış, akrabalıklar o biçim. ön grupları dinleyebildik bir şekilde fakat metallica'nın çıkmasına yakın o meşhur mavi ışığı bilirsiniz... mavi ışık yandığı andan itibaren artık nefes alamaz bir hale geldik. diyaframımı şişiremiyorum ki nefes alabileyim. o derece.
durumun vahametini gören görevliler 'kızları alıyoruz' dedi. hemen önümdeki o uzun boylu sırık çocuğun üstünden tırmanıp çıktım saha içinden. başka bir görevli benim problem çıkaran bir tip olduğumu düşünüp en arkaya yolluyordu ki hayatımın en büyük sınavını verdim! o kadar dil döktüm o kadar inatçı davrandım ki beni tribüne yolladı! işte buna temiz yüreğimin bana armağanı dedim.
hayatımın grubunu tribünde ve o kadar yakın ve net yerden izledim ki... yanımda mor ve ötesi'nin gitaristi kerem'le sevgilisi bile vardı. saha içindeki itiş kakıştan sonra bu ortamın nezihliği çok iyi gelmişti.
o anları yaşayanlar bilir, öyle bir 'master master!' dedik ki... ve daha niceleri...
tek kötü tarafı, bir fotoğrafım bile yok. aklıma hiç gelmedi bile. sadece izledim ve hayatımın en heyecanlı günlerinden biri olarak anılarıma ekledim.
11-12 yasindayim gitar az buçuk tingirdatiyorum vokalimde söyle 5-10 sarki var ikiz abilerimden biri bas digeri elektro ben de akustik çaliyorum abilerim gideceklerdi ben de yasim küçük öyle metal falan agir geliyor nothing else matters falan anca abimler falan gel diyor belki hayatinda bi daha göremiceksin kaçirma falan diye tamam dedim falan gittik samiyene o kalabalik o heyecan beni ilk önce biraz korkuttugunu hatirliyorum, ama sonra james reyizin çikmasi abimlerin omuzlarinda yes im creeping death diye bagirdigimdaki duyguyu ne yasadim ne de yasayabilcegimi düsünmüyorum iyiki gitmisim 8 sene olmus aq simdi vokalimde 150den fazla solo ve riffler varsa jamesin sayesindedir.