27 subat 2009 besiktas ibb spor maci

entry36 galeri0
    36.
  1. fenerin de yardımıyla, lider ile olan farkın 3'e inmesine sebep olmuş maçtır. trabzon maçına oranla çok kötü, gaziantep maçına oranla biraz daha kötü oynadığımız maç olmuştur aynı zamanda. ama ligde son dönemece yaklaştığımız şu günlerde önemli olan kötü oynadığınız maçlarda bile kazanabilmeyi bilmek. hele ki, belalımız belediyeden 3 puanı koparmak çok daha güzel. beşiktaşımızı tebrik ediyoruz.
    2 ...
  2. 35.
  3. 3 senedir ilk kez beşiktaş'ın lehine hata yapılan ve beşiktaş'ın şampiyon yapılacağı söylentilerini başlatmış mücadele.

    bu geçen yıllar boyunca kendileri lehine çalınmış onca haksız düdüğe ve beşiktaş'a yapılan haksızlıklara seyirci kalmış guruh, işte bu günlerde pek sıkılgan.
    3 ...
  4. 34.
  5. bir belediye maçı sonrası uzun zaman sonra beşiktaş belediye çukuruna düştü zuhhahha şeklindeki iletileri görmememizi saglayan, beşiktaşın depresyona soktugu ama kazandıgı maç.
    2 ...
  6. 33.
  7. beşiktaşın sezonun en kötü maçlarından birisini oynadığı maç olmuştu. ne var ki sahada sezonun en kötü hakemlik performanslarından birisini gösteren halis özkahya kadar kötü değildi beşiktaşım. hakem taraflıydı diye düşünmüyorum ama bu kadar kötü performans gösterilecekse maçlar hakemsiz oynansın daha iyi. birçok pozisyonu oyuncular eminim kendi aralarında düzgün bir şekilde halledebilirler. beşiktaşın lehine çalınmayan ve aleyhine çalınan düdüklerin % 80'i yanlıştı. nobre'nin sayılmayan buz gibi golü ve bebbe'nin toraman'a yaptığı faulden sonra görmesi gereken kırmızı kartın dışında bir dolu pozisyon sayılabilir. beşiktaş seyircisinin inönü'ye gelen takıma kızmasından önce kendi takımında 5 metreye pas veremeyen oyuncular olduğunu görememesine de bu hakem faciası neden oldu, nitekim bu olay kendi takım kalecisine bile abuk sabuk tepkiler vermeye kadar gitti. beşiktaş lehine çalınan tek yanlış düdük gökhan zan'ın attığı ikinci golüydü ki, hakkaniyete inanan birisi olarak ben bile "kötü oldu ya" diyemiyorum. ne olursa olsun o maçta hakkı yenen bir takım vardı ve beceriksiz bir hakemin yine verdiği yanlış bir kararla maçı aldık. sevinmiyorum, sevinemiyorum ama bariz bu hatanın gözlemci notunu etkileyeceğini düşünerek gelecek için umutlanıyorum.
    0 ...
  8. 32.
  9. bobo nun intikam maçı gibi haber sıçma olanaklarından bir yenisini daha medyaya sağlayan maç olmuştur.
    1 ...
  10. 31.
  11. Henüz oynanmış sadece 3 maç varken, spor basınımızın genelleme haberi yaparak beşiktaş üzerinde gereksiz baskı kurduğu bunun sonucu olarak ilginç bir biçimde geçen bir 90 artı 5.
    1 ...
  12. 30.
  13. şüphesiz ki hakan arıkan topa vurmayı bilmiyor. hatta sanırım bir ara maç esnasında seyirciler laf atıyordu bu sebepten dolayı. ama önemli kurtarışları da var bunları da göz ardı etmemek lazım. özellikle kaçıncı dakikaydı bilmiyorum, belkide maçın kader anıydı, karşı karşıya pozisyonda çıkardığı bir top var ki yüreklerimiz ağzımıza gelmişti. yine şükretmemiz gereken birkaç adam var, ernst defansın zaaflarını kapattığı gibi kendi bölgesinde de çok güzel işler çıkardı. mustafa denizli niçin ernst'in yanına cisse veya uğur incemanı almadı anlam veremedim. çünkü tek önliberoyla olmuyor bu işler, bu maçta da gördük zaten. ernst'in yerine bir başkası olsa böyle bir galibiyet almamız olanaksızdı gibi. ibrahim toraman 2 maçtır harikalar estiriyor hem hücum hattında hem de yer aldığı bölgede.
    bobo bu maç biraz etkisiz kaldı gibi fakat çift forvete devam, böyle daha iyi.
    delgado da bu maçta kendini gösteremedi, bir iyi bir kötü, istikrar yok. zaten 55. dakikada sanırım, yerini holoskoya bıraktı ve üçlü forvete döndü takım. holosko sakatlıktan yeni çıktı beklenen performansı sergileyemedi ama düzeleceğinden şüphemiz yok.
    ekrem o da sakatlıktan yeni çıktı, bu maç çok kötüydü hiç beğenmedim. düşüşte gibi.

    genel olarak ilk yarı berbat bir beşiktaş, ikinci yarı ise ilk yarıya oranla kendini biraz daha toparlamış bir beşiktaş vardı. zor da olsa kazandık, puanı 42 yaptık, şu an maç fazlasıyla trabzonspor'un önüne geçerek 2. sıradaki yerimizi aldık.
    yavaş yavaş tırmanıyor kartal...
    3 ...
  14. 29.
  15. beklenildiği gibi beşiktaşımızı aşırı derecede zorlayan bir maçtı. ama neticesinde kazandıgımız için mutluyuz. şeytanin bacagını kırmak önemliydi...

    büyük takımlara karşı inanılmaz top oynayan bir takım ibb. bazı dakikalarda sahada hangi takım ibb, hangi takım beşiktaş anlayamazdınız. adamlar saha içinde öyle bir psikolojik savaş veriyorlar ki taraftarlık kisvesinden sıyrılıp ayrıca tebrik edilmesi gerekilir. bu maç öncesi ciddi suretle kaybetmeyecegimizi biliyordum ama tek korkum bu sinir harbinde 10 kişi kalmaktı. allahtan korkulan olmadı da maçı 11 kişi bitirebildik. özellikle adriano ve sivok'un tüm pozisyonlarında bir faul çalındı diyebiliriz. dirsekler havada uçuştu. fizik gücü iyi ve 90 dakika bitmeyen bir takım ibb. tek handikapları erken gol yeyip açılmaları. özellikle duran toptan attıkları "göstere göstere gol" sinirime dokundu. resmen gol olacağı belliydi. bunun bir benzerini yine atmışlardı bize. tam bir rezillik.

    maçın analizinden çok ortamın gerginliği ve seyircinin tepkisi ilgimi çekti bugün. fenerbahçe ve beşiktaş'a "aslan" kesilen ibb neden galatasaray karşısında kuzu oluyordu? abdullah avcı iyi bir teknik adam ama neden her seferinde galatasaray karşısında uçarı taktikler deneme ihtiyacı duymakta. neden surekli bir eksik kadro! beşiktaş taraftarı gerizekalı degildir. yapılanları asla unutmaz.

    hatta o kadar şaşırdım ki ibrahim akın oynamıyordu bugun! aman tanrım dedim! feciydi... bir baktım ki kart cezalısıymış. kısmet işte.

    ama sezarın hakkını sezar'a teslim etmek şart. ibb taş gibi takım. istediği zaman oyunu kilitleyebilecek ve iyi top kullanamayan defansif oyunculara sahip her takımı sahasında gömecek kadar iyi bir takım olmuşlar. ligdeki bu berbat yeri de zerre kadar hak etmiyorlar.

    maçla ilgili tek canımı sıkan hadise, hakan arıkan'a olan çirkin tavır idi. bir grup kendini bilmez, günü kurtaran bir kaleciye böyle davranmamalıydı. hakan hayatında alabilecegi maksimum sayıda geri pası aldı bugün. ben diyim 20 siz deyin 30 geri pas atıldı kendisine. el insaf! * nasıl bir pres altında top cıkaramadıgını belli ediyor bu beşiktaşımızın.

    abdullah avcı'nın masumiyetine inancım yok! ama küfürü de hak ettiğini düşünmüyorum. çirkinliğe karşıyız.

    tekrar söyluyorum, bu takım sinirine hakim olursa maç kaybetmez!

    son söz; nobre ve ernst candır. biri siyah, digeri beyaz.
    9 ...
  16. 28.
  17. beşiktaş'in ölüp ölüp dirildiği fakat kazandiği mücadele. gözlerimiz rüştü'yü aradi maç boyunca, hakan arikan kimi zaman yürekleri ağizlara getirdi.

    geçmiş olsun.
    1 ...
  18. 27.
  19. beşiktaşımızın şeytanın bacağını kırıp, bugün manşetlere klişe "büyükşehir çalışıyor" manşetinin atılmasını engellediği karşılaşmadır.

    iyi futboldan ziyade, karakterli futbol, maç kazanacak futbol beklemekteydim beşiktaş'tan. zira bilindiği üzere büyükşehir süper lig'e çıktığı günden bu yana yüzümüzü güldürmemişti. geçen sezon inönü'de hemen 2-1 kazandığımız liverpool maçından sonraki pazar oynadığımız karşılaşmada yorgunluğun da etkisi ile al gülüm ver gülüm diyerekten, bobo'nun şutunun direkte patladığı ama sonuçta berabere bitmiş bir maç vardı. ligin ikinci yarısındaki maçta 2 defa bobo'nun formasını sırtından çıkarmaya and içmiş ekrem'i sertçe iten bobo, hakem mustafa kamil abitoğlu tarafından "yumruk atmak" iddiası ile kızartılıyor, maçta beşiktaş daha iyi oynamasına rağmen mağlup oluyor, liderlik koltuğundan oluyordu. bu sezonun ilk yarısındaki maçta büyükşehir belediyesi'ni futbol olarak da, mücadele olarak da eziyor ancak son vuruş beceriksizlikleri ile berabere kalıyordu. bu belediyeye öyle veya böyle, iyi oynayarak veya kötü oynayarak mutlaka "dur" denmesi gereken maçtı. zira telafisi yoktu puan kaybının.

    maça gelirsek, mustafa hoca beklediğimiz ve arzuladığımız kadroyu sürdü sahaya ama kadrodan delgado beklediğimiz ve arzuladığımız delgado değildi. sistem 3-5-2 gibi görünüp, maç içinde bazen 4-4-2 gibi, 4-3-3 gibi çeşitli şablonlara büründü. orta sahada delgado top dağıtıcısı, ernst ise defansif orta saha rolünde olması gerekirken, delgado'nun pısırık, mücadeleden uzak ve koşmayan futbolu sayesinde ernst garibim hem savunma yaptı hem de top dağıtmaya çalıştı ki, tartışmasız maçın adamıydı.

    sağ kanatta geriden ileriye 3 adam vardı; toraman, tello ve ekrem ama solda sadece delinho vardı. belediye beşiktaş'ın solundan daha rahat geliyordu bu sebeple. adam driplinge kalktığında önünde 30-40 metrelik boşluk kalıyordu.

    neyse ilk 15 dakika ernst'in gayretleriyle eğer oynanan futbolsa üstün olan taraftı. ernst hem savunmaya gelip top çıkarıyor, ardından ileri çıkıp servis yapmaya gayret ediyordu. delgado korkak oynayıp, çalım atma isteğinden uzak, koşma isteğinden uzak, mücadele isteğinden uzak olunca ernst normalin 2 katı yoruldu. ernst ilk yarının ortalarında oyundan bir nebze düşünce, müdahale edemediği her top defansın büyük beceriksizliğiyle pozisyona dönüşüyordu. bu pozisyonlarda ise hakan başarılıydı.

    ikinci yarının başında ilk yarının sonunun durumu ile benzeşiyordu ta ki, delgado çıkana kadar. delgado çıkıp, holosko girince, tello orta alanın ortasına geçti. kendisi koşan ve pres yapan oyuncu olduğundan ernst nefes aldı. işte o zamandan sonra beşiktaş 1-2 cılız pozisyonun dışında pozisyon vermedi. önce kornerden gelen topa kafa vuran nobre, bu iyi vuruşun ağlara değil, direğe gitmesine kahroldu. sonra golü attı ama verilmedi. akabinde beşiktaş'ın golü geldi. toraman pas attı, sonra ofsayt şüphesi ile takım arkadaşı ile aynı şeyi düşünüp kendi topuna gitti ve asistini yaptı, tello kafayla topu dürttü, yavrum kaleci de topu ancak 15 cm içeri girebildikten sonra çeldi, ligin ilk yarısının moda pozisyonu olan "geçti-geçmedi" tartışmasında yardımcı bu defa doğru kararı verip, golü veriyordu. geçen hafta oyundan alındıktan sonra sağ kanattan yapılan asisti kulübeden izleyen serdar özkan bu defa, hak ettiği şekilde oyuna girmeden kulübeden asisti izledi ve sağ kanattan asist nasıl yapılır, nasıl bencil olunmaz gördü, ha öğrendi mi? pek zannetmiyorum. ilk oynadığı maçta yine bizlere küfür ettirip, günaha sokacak. 4 dakika sonra mükemmel adam paylaşımı(!) yüzünden adriano bomboş kafaya çıktı, hakan tokatladı ama tokatladığı noktada bulunan 3 belediyeli futbolcunun yanında malesef beşiktaşlı oyuncu yoktu. mükemmel bir defans becerisi(!) işiydi gol. hemen santra, sonra serbest vuruş ve beşiktaş'ın golü. gökhan zan kafayı vurdu, top çizgi üstündeyken bobo göğsü ile dürttü 2-1 oldu. sonrasındaki beyhude belediye ataklarından ses çıkmadı.

    hakem için ayrı paragraf açmak için pozisyonları maç değerlendirmesinin dışında ayrıca irdelemek istedim. sonucu etkileyen pozisyonlardan başlarsak, ilk yarıda bobo rakip ile aynı hizada olmasına rağmen ofsayt gerekçesi ile beşiktaş'ın net gollük pozisyonu kesildi, zira bobo karşı karşıyaydı. nobre'nin ofsayt gerekçesi ile iptal edilen golü nizamiydi o sebepten "ofsayt golle maç aldılar" iddiası ile laf kalabalığı yapan çakallar hiç konuşmasın. sonrasında aynı yardımcı hakem bu defa ofsayt olan pozisyonda bayrağını kaldırmayarak eyyam yaptı. belki o pozisyon hiç olmamış olsa, çizgiyi geçen topa gol kararı da verilmeyecekti. maçın başından sonuna kadar takdir haklarını belediyeden yana kullanan hakem halis özkahya ise o kokartı nasıl takıyor anlayabilmiş değilim. özkahya'nın sadece beşiktaş maçları değil, izleme fırsatım olan yönettiği maçların %80'inde beğenmiyorum. bülent yıldırım'ı da, mustafa kamil abitoğlu'nu da, kuddusi müftüoğlu'nu da beğenmem mesela, yunus yıldırım da bunların içindeydi ama son zamanlarda iyi maçlar çkarıyor. neyse, bobo'yu adam kalça, el, kol hepsini kullanarak 5 metre önünden indirir, "kalk" der, ernst gollük atakta indirilir ama top beşiktaş'ta kaldığı için avantaj uygular fakat dönüşte faul yapana sarı kartı göstermez, hakkını arayan ernst'e sarı kart çıkarır. arkadaş, avantajı uygulatınca önceki pozisyonun cezalandırılması gereken ihlali af mı ediliyor? beşiktaşlı oyuncunun paldır küldür indirilmesine düdük çalmazken, ikili mücadelede düşen belediyesporlu oyuncu olunca pat düdük üflenedurdu. bebbe, almadığımızdan bize garezi mi var bilinmez, street fighter oyunundan çıkmışcasına toraman'a dalar 5 metre önünde sadece faul verir, insan birazcık utanır. pozisyon net kırmızı ama sen hadi insaflı ol sarı ver hani takdir haklarını veriyorsun ya karşıya, abicim nasıl kart çıkmaz o pozisyona, faulü de vermeseydin bari?

    futbolcular konusunda, hakan arıkan iyi günüdeydi bir de topu çıkarabilmeyi becerse artık, rüştü abisi bu yaşta hala beceremiyor ama öğrenmesi lazım şu top atma işini. taraftar bir pozisyonda gereksizce laf atınca cevap vermesi kendi açısından iyi not değil. erman güraçar bir deplasmanda taraftara küfür edince sezon sonu gönderildi, ders alsın. ben taraftar her zaman haklıdır demiyorum ama o parayı alıyorsan, bazı şeylere katlanacaksın arkadaş.

    toraman, defansta bazen acemice yakışmayan hatalar yapsa da, serdar özkan'ın sağ kanattaki "hocası" olması dolayısıyla 2 haftadır "helal len" dediğim için iyiydi.

    gökhan zan 2-3 defa "ulan" dedirtmesine rağmen bana, hele ilk yarıdaki kritik 2-3 pozisyonda rol oynadığı için eh diyorum kendisine. ayrıca kendisine ön yargılı baktığımdan "aferin" diyesim gelmiyor. her ne kadar ofsayt da olsa, geçerli sayıldığı için 2. goldeki payında ötürü kutluyorum.

    delinho maşallah coşuyor. vuruyor, çalım atıyor, koşuyor, her yere koşuyor. bu yaşında bu kadar koşuyor, çalım atıyor, vuruyor. üstelik bu yeteneksizliğe rağmen. öpüyorum gözlerinden.

    ernst. tartışmasız maçın yıldızı. ernst bu takımda olmasaydı ne bu maç böyle olurdu ne de bundan önceki ikinci yarı maçları bizim için mutlu veya "eh işte" * şeklinde biterdi. yaşlı dedik, pahalı dedik, kalitesini biliyorduk ama bu kadar iyi çıkacağını tahmin etmedik. kimileri işi abartıp "baki mercimek'in alman olanı" dedi falan halbuki bu adamı izliyoruz her maç bu lafı sarf eden çok bilmiş, bu adamı daha önce hiç seyretmemiş belli oldu iyice. bu yaşında çok şey yapıyor.

    delinho ve ernst'i arka arkaya koyup, onlar üzerinden delgado'ya sallayacağım. arkadaş sen ne iş yaparsın? tamam sakatlıktan yeni çıktın ama hiç mi kpırdamaz insan? hiç mi çalım atmak istemez, hiç mi arapas atmak istemez? bir ara melankolik mesaj attı bana "delgado ön libero mu?" diye. düşün lan. senin yapman gerekeni ernst yapmaya çalışıyordu, üstelik kendi görevine ekstradan! aldığın parayı hak etmiyorsun oğlum, senin bonservisine 7,5 milyon dolar ödeyenin aklına yanayım. yönetim buradan sana sesleniyorum juan figer'e ölü sevici diyordum ama ulan delgado'ya bir çuval para veriyorsanız, nobre için her şeye katlanacaksınız arkadaş! en azından pazarlık edin 1 milyon euro verin, nobre takımda kalsın. delgado'dan iyisi bulunur ama en azından mücadele ruhu olarak bile nobre'den iyisini bulamazsınız.

    tello, attı golünü, sağda oynadı, solda oynadı, ortada oynadı yaptı bir şeyler. sevdik kendisini. hele o uzun isabetli pasları yok muydu güldürdün lan beni zevkten.

    sivok mücadele ediyor ama iyi dününde değildi. adam karşılamakta zorlandı gerçi adriano her pozisyonda faul yaptı kendisine onun bir yılması da olabilirdi. vasattı. daha iyi görmek istiyoruz.

    ekrem dağ sakatlıktan yeni çıktığından sanırım maç eksiği var. abicim koşarken top o kadar ayaktan açılır mı? müthiş işler yapacağın ataklarda sırf topu ayağından açtığından olmadı. iyi çalış idmanlarda, iyi olacak senin için her şey. bak serdar özkan hazır oturuyorken verme formanı.

    holosko'da geçen sezona oranla büyük düşüş var. olur olmaz yerlerden vurmazdı eskiden, şimdi sıkça vuruyor. strese girdiğinden zaar şöyle imkansızı atıp rahatlamak istiyor zannımca. terapiye ihtiyacı var.

    bobo nobre'nin yükünü paylaşmasıyla bile faydalı ama daha fazla hızlanmalı. topu saklıyorsun tamam ama eskiye nazaran çalımlar daha başarısız, bekliyoruz.

    gerçek kaptan nobre. defansa geldi top aldı, top dağıttı, rakip savunmayı dağıttı, bir topu direkten döndü, bir golü yanlış bir kararla iptal edildi. bu takımın gerçek beşiktaşlısı. "benim" diyen beşiktaşlı futbolcudan daha beşiktaşlı. serdar özkan'ı düşünün lan, adam alt yapıdan geldi. bir onun mücadelesine bakın bir de nobre'nin, hangisi gerçek beşiktaşlı? hangisi terinin son damlasına kadar mücadele ediyor? koçum benim. gerçek adamımsın. gelecek sezon kal da formanı alayım ulan. bana bak yönetim. beko'yu sildiğinizden bu yana, yeğenlere forma almama rağmen, sırtıma yeni forma geçirmiyorum. bu adamı tutun takımda, 2003-2004 sezonundan sonra ilk defa forma alacağım kendime gelecek sezon. ona göre.

    bir söz taraftara; stadı doldurduk güzel, tezahürat yaptık, takımı destekledik güzel, belediyeli topçulara tepki koyduk güzel ama abdullah avcı'ya gösterilen tepki kötüydü be. bu adam genç milli takımlar ile aldığı başarılarla ümit milli takımı hak ederken, kapıya kondu. daha 2 hafta evvel önce 10 sonra 9 kişi kaldıkları halde fenerbahçe'yi yendiler. bu maçta belediye'nin bulduğu pozisyonlar ve attığı gol belediye'nin çok muhteşem maça asılması ve mücadele etmesinin tezahürü müydü? hayır. pozisyonlara bak, defans hatası. orta sahadan geçen pozisyonların hepsi tehlikeli oldu neredeyse. gole bak, evlere şenlik. kimse kimseyi tutmuyor, hep beraber izliyorlar. senin topçularından, giydiği formanın hakkını verirken zorlananlar varsa abdullah avcı ne yapsın? ha beşiktaş'ı, fenerbahçe'yi yener, bunları yaparken çirkefce oyun sergiler, sıkca sakatlayıcı fauller yapar belediye maç başından sonuna kadar sonra da gider galatasaray'a yumuşak oynar "tamam" ama ortada önce bizim defansımızın, futbolcularımızın hatası var. son olarak bir tavsiye vermek istiyorum, eğer belediye galatasaray'ı yenerse veya galatasarayla berabere kalırsa abdullah avcı'dan özür dileyen pankart açılsın tribünde.

    son olarak, mutlak kazanılması gereken maçtı, öyle veya böyle! nizami golümüz iptal edildi, ofsayttan attığımız gol verildi. önemli bir viraj dönüldü belki de en önemlisi zira ters gelen tek takımdı kendisi. haftaya ankara'da hacettepe maçı var, artık tek beklenen trabzon ve sivas'ın puan kaybetmesi. tünelin ucundaki ışığa ilk ulaşan olalım istiyoruz.

    esen kalın canlarım, paleface sundu.

    (bkz: beyaz ulan)
    7 ...
  20. 26.
  21. taraftarın ibb denilen takıma ve abdullah avcıya 'küfürsüz' çok güzel ayar verdiği maç.
    Evet beyler maç yerde yatarak değil futbol oynayarak kazanılır. Yıllardır bu zihniyetteki takımlardan gına geldi,
    ama biz bugün hakettiğimizi sahadan çıkardık..geliyoruz bazıları mutlaka rahatsız olacaktır.
    2 ...
  22. 25.
  23. kadir topbasin 84. dakikada belediye baskanligini kaybettigi, 85. dakika da tekrar kazandigi mac olmustur.

    (bkz: carsi ibb ye karsi)
    1 ...
  24. 24.
  25. buruk bir galibiyet sevinci yaşatan maçtır.
    nobre'nin attığı buz gibi golün ofsayt gerekçesiyle sayılmadığı,
    tello'nun golünün buz gibi gol olduğu,
    beşiktaş'ımızın attığı 2. golün buz gibi ofsayt oldugu,
    bebbe'nin i. toraman'a yaptığı hareketin buz gibi kırmızı kart olduğu,
    maç izlerken buz gibi biraları götürdüğüm maçtır.
    6 ...
  26. 23.
  27. galatasaray ın paf takımı ibb spor u sonunda yendiğimiz maçtır.
    5 ...
  28. 22.
  29. mustafa denizli'nin yine saçmaladığı maç. hocam hala anlamadın mı bu takımda delgado ile birlikte 2 forvet oynamaz.futbol artık orta saha ile oynanıyor.rakibi küçümsemeden orta sahanı güçlü tutacaksın.beşiktaş şampiyon olmak istiyorsa orta sahada ernst-cisse ikilisini bozmamalı. yoksa böyle kadrolarla mutlaka devrilir.
    2 ...
  30. 21.
  31. beşiktaş'ın buz gibi golünün ofsayt sebebiyle verilmediği (nobre ofsaytta değil!), sonrasında ise ofsayttan golü bulduğu ve adaletin eyyamla sağlandığı maçtır.

    hakem hataları devam etmezse ve anadolu takımları sivas'a yatmaya devam etmezse bu beşiktaş konti garanti şampiyon olur.
    6 ...
  32. 20.
  33. maçın sonunda hakan arıkan'ın seyircinin birine ana avrat düz gittiği maç...
    2 ...
  34. 19.
  35. yalan yere nobre'nin golü verilmedi. 2 metre geriden geliyor nobre. ağlamayalım hemen beşiktaş haksız yere kazanıyor diye.

    sonuç: 2-1. 3 puan beşiktaşımız'ın.

    (bkz: siyah ulan)
    5 ...
  36. 18.
  37. 17.
  38. 5 dakikada 3 gol atılan karşılaşmadır, bakalım 5 olacak mı?
    1 ...
  39. 16.
  40. gökhan zan sayesinde kotardığımız maç olmuştur.

    (bkz: siyah ulan)
    1 ...
  41. 15.
  42. şampiyonluk geliyor maçıdır.
    1 ...
  43. 14.
  44. 15 sn sonra yine golün göründüğü karşılaşma. gökhan zan'la 2-1 oldu. dk.85

    inanılmaz bir maç inanılmaz.
    2 ...
  45. 13.
  46. acayip değişik bir maç. allah kahretsin 1-1 oldu. dk. 84
    2 ...
  47. 12.
  48. beşiktaş'ın son dakikalarda 1-0 öne geçtiği karşılaşmadır.

    (bkz: hassiktir be)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük