ilk gün itibariyle en büyük ilgi, beklendiği şekilde uykusuz, penguen ve leman standlarına gösterilmiştir.
hıncal uluç'la fotoğraf çektirmek isteyen veletler sayesinde ulaşım kısmi olarak engellenmiş, mecburen yeni şafak standı önünden geçmek zorunda kalınmıştır.* fuar alanında sigara içilmemesi için yapılan uyarıların boku çıkmış, insanı uyarmaktan çok canımı çektirtip bir an önce dışarı çıkmamı sağlamıştır.
öğrenci ve öğretmenlere giriş ücretsiz, "düz" katılımcılara 5 ytl.
sözümona sol grubun yayınlarının satıldığı standlar oldukça fazla. 12-13 yaşlarında veletlerin çoğunda che posteri, deniz gezmiş albümleri var. iyi mi değil mi? bilemem... yalnız (türk-sol'du yanılmıyorsam) bir standda sol görüşte yayınlar satmaya çalışan, sayıları standın boyutuna göre fazla olan hanımkızlar yüzünden tüm keyfim kaçtı. "bunu da alın, şu da yeni, bakın yazarı imzalıyor, bu büyük albüm, bakın bu daha küçük" gibi sözde yardım eden pazarcı kılıklı stand hostesleri insanı salak yerine koymakla, yardımcı olmayı ayırt edemiyorlar. o da onların ayıbı olsun.
ilk gün itibariyle, sigara alanlarının bulunamayışı hariç başarılı gözükmüştür. sonuç olarak, bildiğin fuar lan işte. mal gibi yürüyorsun.
son gün olan 9 kasım'da "zeki kayhan coşkun"un katılacağı; eğer belli bir kitap arıyorsanız önceden yayınevini ve yayınevinin hangi salonda, hangi no'lu standda olduğunu öğrenmenizin size yararlı olacağı çünkü içerisinde katalog dağıtılmasına rağmen kafanızın karışabileceği, "kitap arama" makinelerinin çalışmadığı fuar.[makinenin karşısında koskocaman "orhan pamuk" - "masumiyet müzesi" kitaplarının dizili olduğu stand var; önce aradığımız kitapları yazıp makine bulamayınca, bir de masumiyet müzesi'ni arayalım dedik onu da bulamayınca bu kanıya vardık.]