"Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 Devrimini yapan Türk Milleti"
ve o kahrolası lanet 1980 darbesinin ürettiği garibim apolitik nesil de 27 mayıs devrimini faşist askeri darbe çuvalına dolduruyor ya..ona yanıyorum. o darbe diye lanetlediğiniz 27 mayıs anayasası şöyle der:
"baskıcı, yani meşruluğunu yitiren bir yönetime karşı her yurttaşın direnme hakkı vardır"...
yanlış duymadın "genç sivil" kardeşim. bu maddeyi bugün anayasasına koymaya hangi iktidarın götü yer merak ediyorum.
ulusal iradeyi oy çokluğu kavramına indirgeyen zihinden iğdiş edilmiş iktidarların 1980 ' den beri kimin kucağında oturduğunu gör artık güzel kardeşim..
bu toprakların gördüğü en özgürlükçü ve vatandaşına en insanca davranma amaçlı anayasa'nın sahibi olmamıza neden olan olayın anma bayramı.
kutlu olsun.
ülke irticacı hırsızlar ve uçkuru gevşek diktatör bozuntularından temizlenmişti.
darısı diğerlerinin başına.
not: birazdan cemaatçisiyle ayrılıkçısıyla kürt tayfası ilenmek için üşüşür. cemal gürsel rahmetli bunların babalarına, dedelerine diyarbakır meydanında size kürt diyenin yüzüne tükürünüz deyip kendini alkışlatmıştı. şimdi devir akpkk devri. yarın gene değişir.
Hürriyet ve Anayasa Bayramı ilan edildikten sonra resmi törenler Anayasa Mahkemesi'nde kutlanırdı. Devlet erkânı, Anayasa Mahkemesi başkanının makam odası önünde sıraya dizilerek başkana tebriklerini sunarlardı.
Utanıyorum ama göstermiyorum
Elimden çok bir şey gelmedi
Girdim çıktım odalara kalabalık
Ve dedim Atatürk gençliği
Ve dedim her şey ancak Atatürk.
Yaşlıyım yorgunum ama göstermiyorum
Doğdum Cihan Harbi çocukluğum
Kıtlıklar ölümler başka savaşlar
Bitkinim ama göstermiyorum.
Çünkü yok tükenmek son soluk çıkmadıkça
Atatürk’de benden bunu bekler
Bir ölüyüm belki ama göstermiyorum
Dincim, oldukça karşımda sizler.
II) Bir genç konuşuyor:
Benim doğduğum çağ
En yücesi çağların
Ondan güçlüyüm ama göstermiyorum
Cevherim damarlarımda gizli
içerde, dışarda
Beklerim belli etsin düşmanlar
Kirli içyüzlerini.
Bayrağımın rengi biraz solarsa
Ne güne benim kanım?
Yükselsin diye vatan
Daha üstün doruklara
Eğildiğim ışıklardan kalkarım.
Susuyorsam atalardan gelen olgunluğum
Yurdumda bir kıpırtı olur da
Nasıl görmem, duymam nasıl
Ben kimin çağında doğdum?
Dünyada iyi, kötü ne kalmış gizli
Ne zaman ki bir tehlike belirdi
Atlar sarp kalaye Genç-Osman
Aşar aşılmaz surları
Bir yeni
Yeniçeri o zaman.
Gencecik bir filizim ama göstermiyorum
Heybetliyim, devim
Serhat türkülerinde çınlarsa tarih
Ordu ordu gelen levend askerim.
Örneğin, öğrenciyim
Yoksulum ama duydum Atatürk’ü mutluyum
Çimentepe’lere düşman ayak basar da
Ben daha durur muyum?
Kimin kızıyım, kimin oğluyum
Yitmiş gitmiş atam dedem
Hürriyetler uğruna
Ben daha durur muyum?
Düşebilir körpe fidan hain baltalarda
Düşebilir yeni yıldız
Ama nedir hürriyet
Hiç unutur muyum?
Düşer ömrüm katı kırağılarda
Düşer elimden kitap
Sonsuz geleceklere geçer benden kan
Dirilten kim, bu yurt artık nasıl çöker
izindeyiz, biz varken.
III) Şehit Teğmen Ali ihsan Kalmaz konuşuyor:
Örneğin, bir teğmenim
Kader gülerse… derim, kader güler.
Devrimlere bekçi gücüm
Allanır ya bayrak
Doğar ya ardından yeni güneşler
Mayam vatan toprağıyla karılmış
Soysuz kurşunlarla yere düşmüşüm
Ne çıkar!
IV) Eski şehitler konuşuyor:
Vurdu gencecik fideleri katı kırağı
Düştüler yavru kuşlar yaylım ateşlerinde
Kalplerinde ilk uçmanın sevinci
Öyle içli gençlerdi ki!
Kıl pıranga köprülerden
Öyle güçlü geçtiler ki
En Yüce Türk’ün elinde
Şimdi hepsinin elleri.
Şimdi akşamüzerleri
Batı ufkunda
Yansır aziz kanları
………………………..
Hiç de göstermiyorlardı.
27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı, 27 Mayıs Darbesi sonucu Milli Birlik Komitesi tarafından Türkiye'de ilan edilen eski resmi bayram. 3 Nisan 1963 tarihinden 1982 Anayasasının yürürlüğe girmesine kadar yirmi yıla yakın bir süre Türkiye'nin resmi bayramlarından biri olarak kutlanmıştır.