nevişahsına münhasır güzel türkiyemizin cennet vatanımızın zaten az sayıda üniversite okuyan çocuklarına kışın soğuğunda çektirdiği bir işkencenin kasım ayı versiyonu.
mühendislik gibi, bölümü sayısal verilerle uğraşlarla geçen insanları bir kenara koyarsak şahsen ben siyaset bilimi mezunu olarak sayısal 1. ve 2. kısmında zorlandım ve büyük ihtimal sayısal 1. kısımdan 30 netin altında bir puan alacağım. ki 40 netin altına düşmek bile ayıp diyolar. lan biz eşit ağırlıkçılar ve hatta hepimiz mecburmuyuz taa ortaokul, lise zamanından kalma bilgileri tekrar hatırlayıp,(yok obeb,okek yok pi re kare) ezberleyip bu soruları yapmaya. o zaman bizler niye üniversite okuduk aq.
bazılarımızın bu sınava girmesinin bir takım nedenleri vardır. ama devletin akademik personel seçme yöntemi çok yanlış. hangi ülke var ki, bir üniversite öğrencisi mezun olduktan sonra tekrardan ortaokul, lise bilgilerine geri dönsün. yazaydık son sınıfta veya mezuniyetten sonra bir bitirme tezi daha mesela.
kariyer olarak akademisyenliği düşünüpte bölümümde okuduğum işlerden çok ama çok uzak şeylere çalışmak zoruma gidiyor.
sabah 8 de itü işletmeye üşene sıkıla gitsem de sınavda en rahatı bendim yakama görevli kartımı taktım 3 saat boyunca arka sırada oturup soruları bitirmeye çalışan öğrecileri izledim. sıra ile temas eden yerlerim biraz ağrıdı ama.
sözel paragraf sorularında bir soru dinden imandan revaklardan girerken bir soru medeniyetten avrupadan edebiyattan çıkıyordu. bu ikilem baya tekrarladı kendini ilerleyen sorularda.
aslında yüksek lisans veya akademik kariyeri çok istemeyen ben kişisi olarak sınava çok rahat girdim. (anahtarımı poğaçacıya bırakmak biraz isyankar tavırlar sergilememe sebep olmadı değil.) neyse konumuza dönelim. benki öss sınavında ve bilimum deneme sınavında testi en az 2 tur çözecek kadar hızlı ilerleyen biriyim. ama bu sınavı yetiştiremedim arkadaş. baktım olmayacak dedim bari bu içmeli sorularla memleketli soruları sona bırakayım. toplamda 135 soru falan çözüp tekrar döndüm ama nafile. birisi şalgamı yemekte içmişte kahveyi sigarayla içmiş. ötekinin ayrandan uykusu kaçmış. yok olmadı tekrar öteki sorulara döndüm. 2 si sayısal 2 den 8 tanesi türkçenin son iki sorusundan olmak üzere 10 adet boş soru ile sınavı sonlandırdım. hadi diyorum 2 yanlışta çözdüklerimden çıksa 137.5 net ile ortamlarda havamı atıp ben yüksek düşünmüyorum diyerekten kendimi kpss ye hazırlamaya devam edeceğim. esen kalın efenim.
ösym nin soruları hazırlayan çok değerli hocalarına,
yahu aklınızı biraz ülke ekonomisine çalıştırsanız, gayri milli hasılayı 3 e 4 e katlarsınız, uzay bilimi üzerine çalırştırsanız türkiye abartmıyorum 6 galaksi öteye insanlı uzay aracı gönderir, veya biraz fiziğe kafa yorsanız yer çekimini kaldırır, uçan araba bile icat edersiniz.
sayın hocalarım siz bu soruları hazırlama babında kafanızı çok boş yere yoruyorsunuz. "sınava girenleri nasıl tuzağa düşürürüz" diye kafa yoracağınıza bu tür şeylere kafa yorunuz, inanın hem siz kazanırsınız hem de ülke kazanır.
her font bir tonttur.*
edit: ha bir de yarı mükkemmel sayı vardı. bi de koyun sürüsü olan bi çoban işeri ineğe çevirmeyi amaçlıyordu. son olarak çağrı diye bi piç'de şalgam suyunun üstüne şampanya patlatıyodu mekanda..
''çağrı, hasan , ali sizi kınıyorum ve size laflar hazırladım ibneler '' dediğim sınavdır. vay arkadaş şu şunu içmiş , bu bunu yemiş kesin doğru olan ne , en yanlış olanı ne... o soruyu çözerken saç baş dağıttı tüm sınıf valla. paragraf sorularında artık gözler gidiyordu benim ama basitti fena değildi.
sorulardan ziyade beni güvenlik meselesi bitrmiştir. her şey mükemmeldi , saçımızdaki toka-ki kopya yazma ihtimalimiz var- evimizin anahtarı- ki ayakkabı içinde saklanmıştır- süperdi. çok güven vericiydi bravo!!111 ulan o kadar eziyet ettiniz millete yine çıkacak 1500 tane kopya çeken görecez o zaman. matematik basitti ama çok bakmadım özgüven eksiklği diyebiliriz buna.evet.
ösym nin yarrak-kürek uygulamalarına maruz kalınan.
içecekli soruya kafa yorarken bir anda yemekten sonra içmişler diyerek, yemek sırasında içenleri saymamdan kaynaklı hata yaptığımı farkedip, hatamı düzelterek -efendime söyleyeyim...- soruyu çözmenin verdiği büyük hazzı yaşadığım ve yıllar sonra ejaküle olmuş abazanlar gibi bağırdığım -burasını abartmış olabilirim- sınav olmuştur.
sözel sorularının zor olduğunu düşünmüyorum. mantık soruları biraz zorladı. zaman çaldı. en çok içecek sorusuna ayar oldum. sayısal 1 de kolaydı. önemli olan zamanı ayarlamaktı. zamanı ayarladıktan sonra üniversite okuyan, bitiren ve öss gibi bir sınavı atlatmış olan herkesin yüksek alacağı bir sınavdı.
ayrıca; çağrı içtiğin içeceklere s.çayım ben pis velet.
ha bir de her tont bir fonktur. ya da tam tersi miydi lan?
sabah sabah alkol mü aldın sen ? sorusu ile karşılaştığım sınav..
girişte bekleyen görevlinin yanıma yaklaşarak ata demirer ve çanakkale şivesi gibi söylediği " alkol mü aldın len sen ? " şeklinde tepkisidir, ilk başta anlamadım tabii kafam güzeldi ne yalan söyleyim, geceden kalmak ve akabinde ales'e girmek ama çıkamamak..
son 3 sınava göre değerlendirecek olursak, genel soruların en kolay mantık sorularının bir tık daha zor olduğu sınav olmuştur. sözel soruları kolaydı. ancak süre yetti mi derseniz tabiiki yine yetmedi, yetmeyecek de böyle giderse.
sayısal bölüm mezunu olarak değişen sınav sisteminden bihaber girdiğim, sözel 2'yi yetiştiremedim diye hayıflanırken sınav çıkışı minibüste konuştuğum bir kişiden hafif dalga geçer edayla o bölümü çözmeme gerek olmadığını öğrenerek sevindiğim sınav.
