sürekli delikanlılık naraları atan bir taraftar grubunun stadını basmıştır fenerbahçe taraftarı. en atarlı denilen psikopat bozuntularının ortasına dalmıştır. görüntüler şahanedir. tebrik edilesidir.
kapıları kırıp çarşının ortasına dalan bu grupla, başka bir taraftar grubunun kıyaslaması olayın muadili yaşanana kadar yasaklanmıştır.
18 eylul 2005 besiktas Fenerbahce macındaki truva operasyonundan sonra 2.truva olarak nitelenebilecek bir olaydır.Fenerle kimse başa çıkamaz tezahüratını bir kez daha haklı çıkarır
baskına bakalım; stada giriyorlar hemen sağdaki tribüne giriyorlar. güzel baskınmış. ne bekliyorlardı fenerliler? 20.000 beşiktaşlı üstlerine mi saldıracaktı yani.
ayrıca beşiktaş 3-4 gündür "derbime dokunma" diye dil döküyor fenerlilerin maça girebilmesi için. beşiktaşlıların istemediği birşey değil fenerlilerin gelmesi.
tarihe geçecek baskındır. alen etek giyip kadıköy boğasının üstünde frikik verse çarşı en fazla bu kadar kepaze olurdu. helal olsun fenerbahçe taraftarına. sayı duydum!
taraftarımızın haklı baskınıdır. bu bir başkaldırma bir haykırma adını siz koyun artık. hiç sebep yokken fenerbahçe taraftarını alsak mı almasak mı, alalım, yok yok almayalım diyen zihniyete seve seve olmazsa sike sike gireriz mesajıdır.
(bkz: fenerbahçem sen çok yaşa)
fenerbahçelilerin stada neden müze kapısından girdikleri henüz anlaşıldı. fenerbahçelilerin amacı müze kapısından geçerken türkiye kupasına da dokunmakmış. bize gelen haberler bu yönde. gerçekleşmiş midir bilinmez.
o sahaya girmeye izinleri bile yokken beşiktaş'ın izniyle stada alındığını unutan gerizekalı topluluğun baskın olarak yorumladığı olay.
fenerbahçelilik böyle bir şey işte. ancak bu kadar.
böyle oldukça da zaten ne fair play olur, ne başka bir şey.
adamlar teşekkür edeceklerine stadı bastık diyorlar.
pişkinliğin, mallığın bu kadarı.
olayların içinden birisi olarak anlatayım:
stada en son gelen gruptaydım 18.30 da geldiğimde çevik kuvvet ve 400-500 biletsiz taraftarın eski açık ın merdivenlerinde direnişi başlamıştı. Bu direniş yaklaşık maçın başlama saati olan 20.30 a kadar sürdü. biletli olan 1600 taraftar ise arbededen uzakta olayın nasıl sonuçlanacağını bekliyordu. Çişi gelen taraftarlar daha sonradan kırıldığı iddia edilen kapını kenarına işeyip duruyorlardı ve orada hiç polis yoktu. Polisin tamamı caddeye bakan bariyerlerin yanında duruyordu. O devasa kapının açılabileceği ne planlanmıştı, ne de kimsenin aklına gelmişti. Heralde işi çözmüş bir taraftar oranın telle filan tutturulduğunu farketmiş ki, çaktırmadan biraz kurcalamış orayı ve bir anda raylı sistem olan kapıyı yana doğru 2 metre açıldı. Önce kimse farkına varmadı ve oradan yaklaşık 30-40 kişi içeri daldı. Arkadan baktığımda oranın demirlerle kaplı olduğunu gördüm. Girersek çıkamayız diye düşünerekten birçok kimse temkinli yaklaşıp girmedi. Kapı 5 metre kadar daha açıldı.yüzlerce kişi hücuma kalktı ve içeri girdi. bu olaydan sonra yukarıdaki arbede de sonaerdi. Oradan heralde 1000 kadar taraftar girdi 2 dakika içersinde. Bana da cesaret gelince oaradn girmeye kalkıştım ve çevik kuvvet engeline takıldık ve hayatımda ilk kez biber gazıyla göz teması sağlamış oldum. 30 dakikalık geçici körlük ve yanma yaşadıktan sonra 40.dakikada maça girebildim.
Dünkü olaylar biraz da tff, yöneticiler ve valilik in uygulamaya çalıştığı yasaklara karşı bir patlamaydı bence. çünkü sağda solda okuduklarıma göre beşiktaşlılar da kapalı tribüne turnikeleri patlatarak girmişler.
Kocaman kapıyı kırdık gibi ballandıra ballandıra anlatanlar olayı abartıyorlar, itibar etmesin kimse. Ama televizyona yansıyan görüntüler hakikaten bir baskın havası vermiş. Planlanmış birşey değildi, polisin direnişinden doğan ihtiyaçlar icatları doğurdu.