insan ölümünde bile ırk ayrımı yapanların, anma gününde bile faşistçe düşüncelerin bol bol bulunduğu, acının paylaşılması durumundan ziyade derbi maçı havasında taraftarlığa dönüşen şovenist bir eylem olmuştur. aslında eylemde denilmez zira amacının ne olduğu bilinmeden hareket edilmiştir.
eyleme geçmiş cehalet diyenlerin bilgi birikimleri, bunları hangi yönde kullandıkları ve vicdanlarının temizliği merak edilen eylem.
ulan siz kendinize bakın da bi, milletin ifrazatına "cahillik" diyin önce. kerametleri kendinden menkul entel artıkları.
hrant dink için sokaklarda yaygara koparıp, anında ermeni olanlar ve insan hakları deyip bir kişi öldü diye ağlayanların ne hikmetse bu katliam hatta soykırım için tek bi laf söylememesi ne kadar ilginçtir.
aslında ilginç değildir onların kalıbı ve şerefini!! ortaya koyan ikiyüzlülüktür.
hiçbir siyasi partinin katılımını istememiş sivil toplum kuruluşu, dernek ve gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk tarafından gerçekleştirilmiş organizasyondur. sonradan gelip konuya korsan olarak nane olmuş iç işleri bakanını yuhlayan topluluk zaten üç gün önce "hepimiz ermeniyiz" diyen bakan veya sözlerine ihtimam vermemiştir.
tüm bunların yanında, her tarafı haksızlığa karşı çok haklı bir duruş, isyan ve hesap soruş kokan mitingdir. asıl cehalet ve ruhsuzluk, bir vahşete karşılık çiçekli vosvos araçlarla toplanılıp şarkı söylenmesini bekleyen fikirdir. bunu algılayabilmek için acıları anlayabilmek gereklidir. bu da herkese bahşedilmiş bir ruh bilinci değildir anlaşıla.
hocalı katliamını anmak adı altında başlayıp yeni bir katliam çağrısına dönüşen ve böylece cehalet kokan mitingdir. ne demişti mitinge katılan iç işleri bakanımız idris Naim Şahin :
''20 yıl önce bugün, kan içiciler, katiller, acımasızlar ve merhametsizler, yüreksizler, korkaklar Hocalı'da 603 insanın kanını içtiler, o kan o gün akmıştır, ama hesabı bitmemiştir, Türk milleti yaşadıkça o kanın hesabı yapılacaktır ve sorulacaktır.''
hocalı katliamını gerçekleştiren insanlar gibi senden de utanıyorum idris...
hemen hemen tüm azınlıkların zoruna giden bir gövde gösterisine dönüşmüştür. suç duyuruları, bir takma adın arkasına sığınarak ve de salyalar saçarak eylemcilere hakaretler diz boyudur. olsundur. iyi olmuştur, güzel olmuştur, her sene düzenli bir hale getirilmelidir. zoruna gidenin borusuna gitsindir.
ülkemde ki ermeni yavşaklığının alıp başını yürüdüğü şu günlerde yapılan en güzel eylemdir.
hele hele sözlükte bile bazı andavalların biz ''halkların kardeşliği'' derken onlar ''dişe diş kana kan'' diyorlar demesi ve kendilerini ötekileştirmeleri gerçekten gözlerimi doldurdu.
bir insan bu kadar kendi milletine, ülkesine ve devletine uzak olamaz.
kendi kanından ve soyundan birine yapılan zulmü protesto etmek faşizm ama türk kanı kirlidir gibi demeçleriyle halkı tahrik eden bir ermenin ölümüne metiyeler düzmek ilericilik oluyor.
bunu diyerek ben hrant dink'in öldürülmesini haklı buluyorum gibi bir anlamda çıkmasın kesinlikle.
benim kanıma dokunan doğu türkistan da hocalıda karabağ da kerkük te musul da ırakta güney azerbaycan da iran da yapılan türk katliamlarına türke yapılan işkencelerin de kamuoyu oluşturmasını, bunlarında dünyanın gözü önüne serilmesini yada gözlerinin önünde olmasına rağmen görmezden gelmelerine bir çare arıyorum. bunu yapmam faşizm le adlandırılıyorsa evet ben bir faşistim ve gurur duyuyorum.
"tekbir allahu ekber"
"yallah bismillah"
"dişe diş kana kan intikam"
-gibi sloganların atıldığı
-cübbeli islamcıların katıldığı
-pkk lıların provokasyon yaptığı
-azerbaycan, türkiye haricinde arapça yazılar yazan bayrakların açıldığı
türkiye olarak azerbaycan türklerinin yanında olduğumuzu göstermesi bakımından önemliydi ve türlü eksikliklere rağmen güzel de oldu diyebileceğim yürüyüştür.
sloganlar kulağa kötü gelsede iyi geçen yürüyüş. "halkların kardeşliği" diye diye ülkeyi bölenlerin laf atmaması gereken yürüyüş. kaçınız hocalı için yürüdü? ermenistan'da kaç kişi dün hocalı'yı andı? acaba orada da özür kampanyası başladı mı? bu ülkeye yazık etmeyin.
yürüyüş gerçekleştirilmeden önce bu başlığa yazdıklarım konusunda beni yanıltan bir yürüyüş olmuştur. liselerde yapılan törenlerden farksız, kimsenin kimseyi dinlemediği, ellerinde bayraklarla anlamsız hareketler yapan insanların katılımıyla gerçekleşen, organizasyonun sıfır olduğu bir yürüyüş olmuştur ne yazık ki. her kesim ilgi bekliyordu sanki, bir yerde otobüs üstünde konuşma yapan mhp, diğer tarafta yine bir stand üzerine konuşma yapan ve kendisini göremediğim insan ve nefret söyleminin dibine vuran pankartlar yürüyüşle ilgili büyük bir hayal kırıklığı yaşamama sebep oldu. kısacası bir ''anma yürüyüşü''nden çok herşeye benzeyen bir yürüyüş oldu diyebilirim.
katılanların birçok kişi tarafından faşistlik damgası yiyeceği yürüyüştür. onlar türk olmalarından önce insanlardı, insan bilmem anlıyor musun? anlamazsın sen çünkü senin için sadece başkaları var, türkler de sadece öteki oluyor sana göre.
hiçbir şey için değil de orda ölen minicik bebekler için yürüyüşle sınırlı kalmaması gereken bir eylem.
19 ocak 2012'deki hrant'ı anma yürüyüşünün aksine ermeni ve kürt(ne alakaysa) düşmanlığını körüklemiştir. Tüm insalığı içine alan 1 tane slogan, yazı, pankart yoktu sanırım.
yaşasın halkların kardeşliği palavrasını savunan çakma vatanseverlerin hiç hoşlanmadığı yürüyüştür. neymiş efendim onlar halkların kardeşliği diyormuşta bu mitingle piç ermeniler deniliyormuş. 1915 yılında olduğu gibi daha ''dün'' hocalıda masum insanları öldüren ermenileri mi övüceklerdi birde bu yürüyüşte.
bu yürüyüş; sözde dünya barışını, halkların kardeşliğini isteyen ikiyüzlü sosyalist andavalların ne kadar yalancı olduğunuda göstermiştir. ermenilere gelince yürüyelim, yırtınalım, polisle çatışalım. azeri türk'leri katledilince ve bunu anmak istediklerini pis faşistler dimi?
bizlerin ayıbı olan yürüyüştür. 20 senedir böyle bir anma etkinliğinden haberdar olan var mı?
bu yürüyüşü düzenlemek için fransa'nın "ermeni soykırımını reddetmeyi suç kılan" yasayı çıkartmasını beklememeliydik.
2015, yani ermeni soykırımı'nın yüzüncü yıl dönümü öncesinde, türkiye devleti ve devletine sadık siyasi güçler, atağa geçmeye çalışıyorlar. yoksa hocalı'daki masum insanlar umurlarında değil.
hocalı ve ermenistan-azerbaycan devletleri arasındaki sınır çatışmalarında öldürülen sivillerin kimsenin umrunda olmadığı yürüyüş. türk sağ siyasetinin propaganda aracı, türkiye ve azerbaycan devletlerinin dış siyaset aracıdır maalesef orada öldürülmüş masum insanlar.
