artık gençlikten orta yaşa bir adım atmışsınızdır. tıpkı çocukluktan ergenliğe adım atanlar gibi garip duygular içindesinizdir ve kişilik karmaşası yaşarsınız. ne yapsanız yadırganır.
altı ay kalmış durumdur. geçiş evreleridir bunlar kafa hala üniversitededir, biramı içiyim kot tişört geziyim, sevgilim olsun saçma sapan kıskaniyim, sabah kalktığımda geç oldu lan bugün de derse gitmiyim diyip uyumaya devam ediyim, para bitti bi güzellik yapsana diye anneye dayıya yavşiyim istersin ama artık okuldur askerdir bitmiştir, sabahın köründe kalkılıp gidilmesi gereken işler güçler vardır, egzel vardır, eseypi vardır, saçma sapan "set edilen" toplantılar vardır, yalaka iş arkadaşları saçma sapan amirler vardır, takım elbise rugan ayakkabı vardır, öğlearasında salataya ondokuz lira veren bilekberisinde maillerini kontrol eden tuhaf heriflere dert anlatmak vardır, evlen artık bak yaş geçiyo vardır,torun sevmek istiyorum ben artık vardır,koca adam oldun biraz sorumluluk al vardır, çocuk musun oğlum piley siteyşın oynuyosun vardır.
Türkiye şartlarında erkekseniz öğretmenlik möğretmenlik gibi düşük idealleriniz yoksa (meslek kutsaldır, ona lafım yok ama girersin KPSSye tayyip baba onay verirse öğretmen olursun ondan sonra da hayatının sonuna kadar öğretmen yaşarsın)
genelde ne mesleki, ne ailevi ne de benzeri konularda bir bok olamadığınız yaştır. genç değilsinizdir, yetişkin de değilsinizdir. vakti zamanında üniversite bahçesinde, istiklalde orada burada yaptığınız maymunlukların, kıyafetlerin, takılmaların üzerinize ne yakıştığı ne de yakışmadığı zamanlardasınızdır. 20li yaşların başında veya 10lu yaşların sonunda sigaraya başlamışsanız sigaranın ağzınıza sıçmaya başladığı yaştır da aynı zamanda. Gece bir yere çıktığınızda sıkıldığınızı anlayıp, ona buna asılmanın zevk vermediği şöyle oturaklı bir ilişkim olsa da evde film izleyip gelecek üzerine ciddi ciddi düşünsek deyip ama iş güç belirsizliğinden düşünemediğiniz yaştır da.
öyle garip bir yaştır anlayacağınız. Ama memnun muyum? valla memnunum çevremde üniversiteyi 6 yıl okumamdan ve öseseye mal gibi çok yüksek puan almam lazım diye kasıp 3 yıl girmemden ötürü çok 20li yaşların başında adam var, onlara bakıp mallıktan sıyrıldığınızı görmeniz de güzeldir.
ama şöyle de bir şey var keşke bu aklımla 20 yaşında olsaydım da derdiniz.
26 nın önemi yok belki ama yaş ilerledikçe kendi kimliğinin kişiliğlinin oturduğunu hissetmek, muhtaç olmamak, kendi çabaların ile birşeylerin sahibi olabildiğin gibi sevdiklerine de yardım edebildiğini görebildiğin yaştır.
ne olursa olsun 27 de 30 da 40 da güzeldir. sorumluluk sahibi olmaktır önemli olan
30 yaş sendromuna doğru hızla koşmaktır. kimse sizi anlamaz, kimse sizin gibi düşünemez sanırsınız. bohem bir hayatın ilk dönemleri gibidir. büyüyünce geçer.
acayip boktan bi durumun içinde olmaktır. (bkz: anlatılmaz yaşanır.)
10 yıl sonra gelen edit: 2 ay sonra 36 olacak birisi olarak bir güldüm bir güldüm yazdıklarıma. ah ah.
28 yaşında olmaktan daha iyidir denilendir. yaşlanmaya ilk adımı atmışsınız artık, o kadar hayalleriniz çöpe gitti, öyle değil mi lan? evet, siz de artık hayattan soğuyacaksanız isteseniz de istemesenizde. geçmiş olsun, 84 kuşağı.*