PKK yakıp yıkarken daha fazla açılım peşinde koşanlar, akepe hükümetinin PKK'ya yönelik sınırsız hoşgörüsü karşısında Türk insanının yüreğinden kopan bu içgüsüsel vaveylayı ayıplayarak, bastırmak peşinde.
Padişah Vahidettin de kuvvayı milliye karşısında benzer bir yaklaşım göstermişti. Paralellik var mı yok mu size bırakıyorum.
öncelikle konu hakkındaki düşüncelerim ve yaptığım analizler için (bkz: #8804298)
iki gün önce kapsamlı olarak dörtyol'da durumun ne olabileceği ile ilgili, bir diaspora dötyollusu gözlemlerimi paylaşmıştım. dün dörtyol'da yaşayan dayımla konuştum. durumun basının aksettirdiğinden daha vahim olduğunu öğrendim. olaylar hala devam ediyormuş. dörtyol ülkücüleri ve ziyadesi'nin hiç toleransı kalmamış. ziyadesi diyorum çünkü ülkücü olmadığını bildiğim bazı tanıdıklarımın bizzat olayların içinde yer aldığını, yer almasalar bile doğru bir tepki olarak gördüklerini öğrendim. sağduyu çağrıları hiç bir işe yaramamış görünüyor. öğrendiğim en önemli ayrıntı ise, ilçenin yerli halkı, bahsettiğim geniş destek nedeniyle bu ifadeyi kullanıyorum, bütün kürtlerin şehri terk etmelerini talep ediyor ve bunun için de 20 gün süre verilmiş. 20 gün içinde dörtyol'da bir tane bile kürt kalmayacak diyorlarmış. aksi taktirde, olayların daha da büyüyeceği tehditleri savruluyormuş. yerli halk, bundan sonra hiç bir kürt esnaftan alışveriş yapmama, hiç bir kürt işçiye iş vermeme kararı almış. üstelik bazı kürt esnafların şimdiden dükkanlarını boşaltma ve şehirden taşınma kararı aldıklarını öğrendim. ayrıca kürt mahallesi olan mezbahane mahallesinin girişlerindeki polis yığınağı olmasa, ülkücü gençlerin bütün mahalleyi yakmaya niyetlendiklerini de duydum. durumun ne kadar ciddi olduğunu anlatabilmişimdir umarım.
ama esas korkulanın ne olduğunu soracak olursanız, bugün ilçe'ye gitme kararı alan bdp'li heyetin bir kışkırtmaya neden olması. görece sağduyulu dörtyol'lular, en sağduyulusu bile en azından adamlar haklı beyler diyor emin olun, bu ihtimalden oldukça rahatsız. tansiyon bu kadar yüksekken, bdp'lilerin bölgeye gitmesinin, ne kadar tehlikeli ve provokatif bir eylem olduğu tartışma götürmez sanırım. bugün gerçekten çok kötü olaylar yaşanabilir yani...
bu duyduklarım doğrultusunda rahatlıkla söyleyebilirim ki, dörtyol'da bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. şiddet olayları sona erse dahi, türkler ve kürtlerin bundan sonra bir arada, olaysız yaşamaları imkansız görünüyor. yani bugüne kadar korkulan bölünme, dörtyol için fiili olarak geçekleşmiş durumda. geçen entymde de de dediğim gibi hayırlı olsun. birileri amaçlarına ulaştı.
ekleme: olayların maraş, çorum olaylarını andırdığını kabul ediyorum ancak temel bir fark var sanki... o da pkk!
bdp denilen nefret odağına bir mesajdır. Bu ringo sürüleri dakka başı ortalığı ateşe verip devlet malını tahrip ediyor, pkk'nın siyasi köpekleri bu taşkınlıkları durdurmaya yönelik en ufak bir tavır koymamakla birlikte çocukların polise taş atmasında bile devleti sorumlu tutuyor. Şiddetten nemalanan bu asalaklar utanmadan barıştan, çözümden bahsediyor.
Arkadaşlar şunu kafanıza iyice sokun: bu dünya asla ve asla adil bir yer değil. Yarın bu adamlar fırsatı bulup seni sokak sokak yakalayıp kıtır kıtır kestiğinde tüm dünya oturup keyifle olanları seyreder. Tek çıkar yol güçlü olmaktır, fırsat vermemektir, toplumlar içerisine kardeşliği yerleştirmektir. Ayrıca yeri geldiğinde bunlara bu şekilde ağzının payını vermektir.
o bina yakılırken aynı zamanda o binaya asılan türk bayrağı da yakılmıştır.bayrak fetişisti hatay/dörtyol'dan faşistler bdp'lilerin bile yapmadıkları* türk bayrağını yakma eylemini başarıyla yapmışlardır.o bina yanarken arada o bayrakta küle dönmüştür.
edit:amaçları o olmasa bile öyle olmuştur.televizyona bayrak asılması ve ardından bdp binasıyla beraber bayrağında yanması ayna gibi gözükmüştür kanal d ekranlarından.
provokasyondur. bu provokasyon için dörtyol'un seçilmesi de tesadüf değildir. çünkü, bazıları "düşmana ilk kurşun izmir'de atıldı, hasan tahsin attı" diye övünedursun, düşmana ilk kurşun dörtyol'da atılmış ve işgale ilk direniş dörtyol'da başlamıştır. eğer dörtyol'un bu sembolik önemini dikkate alırsak, bu olaylar, büyük bir provokasyonun ilk adımlarıdır, arkası gelecektir, diye korkmalıyız...
Provakasyon falan değildir, halkın kinini, nefretini kustuğu bir olaydır. Önce inegöl sonra Dörtyol sonra diğerleri. Kardeşlik egemenlerin ağzındaki pis sakız haline gelmiştir. Karşındakine tahammül edemiyorsan sonuçlarına katlanırsın çünkü bu bir savaş. Kavgada yumruğun hesabı yapılmaz arkadaş. Parti binasından ziyade, yeri geldi mi 'hepimiz kardeşiz' 'yüzyıllardır kardeşçe yaşıyoruz' sözlerini söyleyenlerin 'kardeşlerine' en küçük bir çatırdamada hadlerini bildirmeleri! işin garip olan tarafıdır. Aslında bu olayların garip olduğu olgusu halkların birbirlerine duyduğu kinin tarihin beraber yaşadıkları gerçeğine baskın olduğunu görene kadar sürer. Ne demiş adam 'Egemenler ne zaman barıştan söz etse hazırlanın savaş başlıyor demektir.'
pkk nın,ırkçı medya ve politikacıların insanlıktan çıkardığı bir güruhun toplu bok yemesidir. sen her gördüğün sakallıya baban muamalesi yaptığın gibi her bdp liyi her kürt/doğlu vatandaşı pkk lı sanırsan vay ki vay.
cahilsin mi desem, zavallı mı desem , eşkiya mı desem , ne desem ?
(bkz: sapla samanı birbirine karıştırmak)
son olan olaylardan sonra halkın bu sekılde tepkı vermesını faşizan bır tutum olarak görenler de haklı bi yerde bu sekılde provakasyonlara gelmemek gerek fakat dıkkatımızden kacan bısey var kı olay adamların burunlarının dıbınde oluyor orda oylece bekleyıp tepkısız kalmalarını da kımse bekleyemez.bazen olaylar sızın bılgısayar basında rahatlıkla verebılcegınız turden tepkılerle sonuclanmıyabılıyor..tabıkı bu yakma yıkma bırılerını mutlu edıor ama bız artık dolduk verıcek tek kayba dahı tahammulumuz yok anlamında verılen tepkılere de saygı duyuyorum. kımse kusura bakmasın benım oglum bu sekılde sehıt olsaydı ben evımde oturup hukukı yollardan hakkımı arayamazdım sokağa cıkar lanet okurdum bayragı elıme alır yururdum .empatı yapalım dıyen gerzeklere seslenıyorum ,empatı yapalım adamın cıgerı yanmıs evladı terörun kurbanı olmus hemen kalkıp faşızan tutumlar bunlar laftasını yapıstırmıyalım..tabıkı ordakı kürt esnafların ,dukkanları yakılanların hıcbır sucu gunahı yok ve onlara yapılan bu tutum pek olmamıs dıycegımız turden ama genede saygı duyuyorum ben o ınsanlara ..yurege acı dusunce kurunun yanında yaş da yanıyor bazen.
hakkını aramayı, derdini anlatmayı ve tepkisini göstermeyi bir türlü hukuki yollarla yapmayı öğrenemeyen ve birilerinin gazıyla olay çıkaranların bdp binasını yakmasıdır.
şiddetin ve faşizmin alkış aldığı ülkemizde bunların yaşanmasını çok garip karşılamıyorum ama bu tür olaylara dahil olanlar bilmeli ki şu an kendilerini öven, alkış tutan, destek verenlerin hiçbiri yanınızda değil. gazlanıp sağa sola saldırtılan birer maşa olmaktan artık sıkılma vaktiniz gelmiş olması lazım.
bdp nin kime nasıl destek verdiği, kime saygı gösterdiği açıkça bilinirken bdp binasını yakanlar mı bölücü olup katliama davet çıkarıyor? o kadar askerimizi katletsin, masum insanların canına kıysın şehrin orta yerinde, sonra biz gidip boş binasına eyleme geçtik diye katliama davet çıkarıyor olalım. gülünç olmayın. askerler şehit düşerken, siviller ölürken onların yaptığı ne oluyor? o bina doluyken yaksaydınız keşke hatta bununla da sınırlı kalmayın. ayrışma başladıysa türk kürt arasında başlamadı. türklerle pkk yanlısı kürtler arasında başladı. bundan rahatsız oluyorsa en seviyesiz hakaretlere layık pkksının kucağına gitsin.
edit: okuduğunu anlayamayan, ağzından küfürden başka bir şey çıkmayan yaratıklara anlamaları için durmadan tekrar etmek gerekir ki:
ayrışma başladıysa türk kürt arasında başlamadı. türklerle pkk yanlısı kürtler arasında başladı.
ayrışma başladıysa türk kürt arasında başlamadı. türklerle pkk yanlısı kürtler arasında başladı.
ayrışma başladıysa türk kürt arasında başlamadı. türklerle pkk yanlısı kürtler arasında başladı.
anladın? yok sen şimdi anlamadım ayağına yatıp yine küfredersin seviyeni göstermek için. alkış sana.
biz de ağlamadık mı oğlu şehit düşen kürt ana ağladığında? olayımız bdp gibi kime destek verdiğini açıkça belli edenlerle.
ayrışma süreci başlamıştır.maalesef.her iki taraftaki milliyetçilerde ellerini oğuşturmaktadırlar.ancak ayrışma-ayrılma bu coğrafyada çok kanlı-acılı olacaktır.her iki taraf içinde.umarım 2015 de 1915 in tekrarı yaşanmaz.onlarca yıldır kürt meselesinin çözümü için şiddet ve kan dan başka çözüm göremeyen devlet zihniyetin geldiği yerdir.provaksyon zaten bu zihniyetin bizzat kendidir.
--spoiler--
"türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük kıpırtı ve davranış duydumu, 'bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir. hemen araya girecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, 'polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir' diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, 'demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek!' onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, ismet paşa'ya ve meclis'e telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, 'ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek benim görevimdir!' işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği!"
--spoiler--
(bkz: atatürk ün bursa nutku)
6 şubat 1933 / bursa atatürk köşkü
sağ duyulu insanlar sebepleri ve sonuçları irdelediği için vatan haini sayan faşistlerce bastırıldıkça normal gelen olay.
terörün bitmesi için insanlara insan hakları ve demokrasi verilmesi lazim diyen akp'ye, başbakana, milletvekillerine, onların temsil ettiği %47'ye vatan haini demekle sorun çözülmez, ancak derinleşir.
neymiş efendim 8 senede terör artmış. ulan bu ülke 100 yıldır bu kavgayla yaşıyor. bazı günler insanları silahla sindirdik sesleri çıkmadı diye o günler sorun bitti miydi yani?
bugün burda faşistlik yapıp soykırımı destekleyenler görüyoruz. varsayalım mhp'ye oy verdik ve devlet bahçeli hitleri örnek aldı ve tüm kürtleri öldürerek sorunu çözdü. mümkün mü böyle bir şey? hitler yahudileri öldürdü de ne oldu? tüm dünya yahudilere yapılan bu soykırım nedeniyle israil'in yaptıklarına yıllardır ses çıkartamıyor. haksızlıklarına, zulmüne müsaade ediyor. nazilerin yaptığı soykırımın üzerinden 70 yıl geçmiş olduğu halde hala israil'e ses çıkartılmıyorsa bu örnekten anlayacağımız bizim ülkemizden yapacağımız soykırımdan kaçan kürtlerle birlikte yarın ırak'ta bir kürt devleti kurulduğunda bütün dünya onlardan yana olacak ve destekleyecektir. bugün israil nasıl korunuyor ve ufacık tefecik boyuyla ortadoğuyu kana buluyorsa oluşan kürt devleti de iran ve türkiye'ye kafa tutacak ve dünya o kürt devletinin yanında olacaktır.
bunu engellemenin tek yolu insan haklarını çiğnememek ve kendi vatandaşlarını ötekileştirmemek. dünya yıllardır terörü destekliyor diye söyleniyoruz. neden destek veriyorlar konusuna türlü bahaneler uyduruyoruz. oysa bizim insan haklarını çiğnememize amerika ses çıkarmasa bile avrupa diye büyük bir organizasyon müsaade etmez. amerika ile avrupa'yı birbirine karıştırmayın. şu an bile avrupa pkk'ya karşı cephe almaya başlamışsa türkiye'nin yaptıklarından değil sadece yapmayı vaad ettiklerinden destek veriyor.
bu fırsatı da kaçırırsak ve kürtlere karşı sert eylemlerle, politikalarla sindirirsek avrupa yeniden pkk'yı desteklemeye başlar.
aslında sorun bu değil. ülkeyi kurtaran irade dışlanıp, kuran irade faşizanlaşmış. yıllardır bu faşizm ile yönetilmişiz. konumumuzdan, gücümüzden dolayı üzerimize fazla gidilememiş veya gidilmiş de biz anlamazdan gelmişiz. herkes türk'e düşman deyip geçmişiz. hatalarımıza bakmamışız.
inanın şu ülkeye almanya'dan 1000 tane hakim getirin bu ülkede sorun falan kalmaz. ilk yapacakları iş faşizmi savunan chp, mhp gibi partileri kapatmak olur. demokraside olan yasama, yürütme ve yargıyı destekleyip adeta 4.kuvvet gibi çalışan orduyu demokraside yeri olmadığı için kontrol altına alır. medyada faşizm çığırtkanlarını hapse atar. anayasa değişikliklerini kendi yapar, yani değişiklik olmasa bile anayasayı yok sayar ve anayasaya uymasa bile faşizanları engellemek için insan haklarını anayasanın üzerinde tutar.
provokasyona katılan partileri, medyayı, normal insanları sert tedbirlerle durdurur.
maalesef ülkemizde büyük bir çoğunluk 90 yıllık faşizan uygulamalara alışmış ve destekliyor. alman halkı dazlaklar gösteri yapsa üzerine yürür ve sindirir. ama bizde barış, demokrasi, insan hakları isteyenler sindiriliyor ve hain adını alıyor.
bir rejim değişikliği şart. bunun için de faşistlere karşı gelmesi gereken ama onlara destek veren yargının değişmesi şart. rejim; faşizmi savunuyor ve savunanları koruyorsa, anayasa mahkemesi ve hsyk gibi kurumlar faşizmi destekleyenlerin arkasında durarak destek veriyorsa bu ülkede faşizmi bitirmek için önce onları bitirmek gerekir.
bu ülke insanı 90 yılda bile %60-70 oranında faşizme karşı durmuş. faşizmi savunan partilere yüz vermemiş. referandumda da sonucu göreceksiniz. sağduyulu insanlardan meydana gelen bu %60-70'lik kesim doğruyu yapacak. ondan sonra da faşizmi savunanların elinden en büyük güçlerini sağlayan yargı ellerinden alınacak. ondan sonra yargının düzelmesi ile faşizmi savunan chp, mhp, ordu, bdp ve medya kımıldayamayacak hale gelecek.
buna çok üzülen, orospu çocukluğunun kitabını yazdığı için cam bir ekranın ardından bile orospu çocuklarını tanıyanları ortaya çıkarmıştır.
asıl orospu çocukluğu nedir;
bu vatanın ekmeğini yiyip, sağa sola kürdistan haritası çizmek,
istiklal marşını ıslıklamak,
atatürk büstlerini taşlamaktır.
komünizm maskesi altında kürtçülük yapmak orospu çocukluğudur mesela.
türk bir arnavut bir arap bir acem değildir, onuru ile oynatmaz.
devletin korkutamadığı bölücü kürtleri türk halkı korkutmuştur.
vay be! ardından hemen klavye delikanlıları peydah olmuş ve sözlükte ki vatanseverlere hakaretler yağdırmış. bak sen! ulan be soysuz! sen hiç bir türk evladının durduk yerde birilerinin canına malına kastettiğini gördünmü? hangi bir türk evladı masum çocuklara kıymıştır. çok gerilere gitmeye gerek yok. daha dün, hayatının baharında, gencecik masum bir kız. okuyacaktı, vatananına hayırlı bir evlat olacaktı. belki doktor olacaktı ve sizin gibi kansızların derdine derman olacaktı. ya da öğretmen olacaktı. ama buna izin vermediniz işte. yaktınız lan onu şerefsizler! kalkmış burada bir de faşizmden bahsediyor. evet faşistim lan ben. ırkçıyım. evletlarımızın yarınları için siz ve sizin gibilerin kökünü kurutacağım..
çok içlenen canciş, kankiş, tatlış yazarlar olmuş bu olaya ah kıyamam; ama yavrum ya ne olacağıdı! hep sen vur, hep sen kır, hep sen yak, yani can bu çekiyo işte demek ki!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu: ''Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır'' demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
M.Kemal Atatürk
Yahu ama burada bir gariplik var, Kürt genci ''Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır'' demiyor. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyor.
kan aksın, hiç durmasın, göz yaşı durmasın, insanlar sokaklarda birbirlerini boğazlasın, yarın diyarbakır ertesi gün erzurum ertesi gün istanbul ertesi gün muğla ve yurdun dört bir yanında insanlar birbirlerine düşsün diye, ağızlarından salyalar saça saça okuyan yorum yapan, büyük bir zafer kazanmış edasıyla zevkten dört köşe olan orospu çocuklarının varlığını gözler önüne sermiştir.
