ilk yarısında gençlerbirliği'nin normalden fazla kapandığı maç. gençlerbirliği evindeki maçlarda bu kadar kapanmaz, hele üç büyüklere hiç kapanmaz, buna örnek olarak evinde gs ile 1-1 kaldığı maçı örnek gösterebiliriz. ikinci yarı beşiktaş ilk dakikalarda kilidi açmak için risk aldı ve bu dakikalarda bir iki kontra yedik. ama bu dakikalardan sonra beşiktaş yine set ataklara döndüğünde gençlerbirliği'ni zorlamaya başladı.
oğuzhan'ın oyundan çıkıp kerim frei'ın oyuna girmesiyle beşiktaş dahada şahlandı. sanki o dakikaya kadar eksik oynuyormuşuz gibi rakip sahadan top çıkarmadık. nihayetinde kerim'in klas çalımı ile ceza yayı önünde kazandığımız firikiği demba ba penaltı atar gibi gole çevirdi. sonrasında ise bir iki defansif hatadan dolayı pozisyın versek de daha net pozisyonlara biz girdik, kerim yine driplinglerle ve çalımlarla gençler savunmasının dengesini bozarken serdar kurtuluş'un ortasına olcay bir golcüye yakışır şekilde vurdu ve maçı 2-0'a getirdi.
ilerleyen dakikalarda pedro franco maçın genelinde yaptığımız basit defans hatalarına birini daha ekledi ve topu kaptırdığı rakibini indirdi. kırmızı kart gördü ama kırmızı değildi, hakem yine bilic'in dediği gibi şak diye çıkardı kırmızıyı. topu kapan futbolcunun sağ çapraz önünde ersan vardı, ersan rakibin önüne geçebilecek pozisyondaydı yani bariz gol şansı yoktu. pedro gibi çok temiz oynayan bir futbolcu bu sene iki kere kırmızı görmüşse bunda art niyet vardır arkadaş.
bilic'in yine 4. hakeme oynadığı maçlardan birisi. yeter amına koyım şu takımı oynat, sanane faulden, sanane kararlardan, seviyoruz ediyoruz da bokunu çıkardın. rahatsız ediyor artık.