tek kelime yazmamama rağmen gene beni haklı çıkarmış zirvedir, birileri muhteşem diyor ve ekliyor, bok atmayın!! ulan zaten adı bok yiyoruz zirvesi, zaten bokun içinde zirve, boka bok atılmaz, terbiyesizliğin lüzümü yok.
oradaydım, ekmek çıktı, biraz küçüktü, gramajından çalmışlar, biraz çıtırdı, babası vitaminsizmiş sanırım.
bok yiyelim zirvesi 3, çok yakında, sakın bok atmayın.
pammuk'un bira içilen mekandan %28.5, kokoreççi amcadan ise tam %32.9 komisyon aldığı zirve olmuştur. ilk gidilen mekan sonradan çıkınca orayla anlaşamamış diye duydum, diğer mekanlardan para alırken çekilmiş fotoğraflar var. pammuk çok kazandı bu zirveden çok, arabasını değiştirmiş diye duydum.
gece 3'De bile üşenmeden sokak sokak kokoreçci aramaya çıkan pammuk'un son resitali. kokoreç sevsem ben de gelirdim ama sırf ben gelmeyeyim diye mahsustan yapıyor bu tür zirveleri, hıh.
o değil de son zamanlarda bir çeşit salgın hastalık yazarlarda baş göstermeye başladı. son zirve başlıkları nedense bana roma dönemi arenalarını hatırlatıyor. kılıçlar çekiliyor, insanlar; organizatör ve kankaları ile ortamı beğenmeyenler olarak ikiye ayrılıyor ardından da sataşmalar, laf sokmalar, tehditler, sex, drugs, rock'n roll...neyse bu başka bir başlığın konusu idi.
kısacası bir zirve, organizatör denen bir iki kişinin emeğidir...mekân seç, tercih yap, mekânla anlaş, atraksiyon düşün, ikinci üçüncü mekÂnlar seç(ben böyle yapıyorum en azından), yol güzergÂhı düşün, hesapta açık varsa tamamla, cart curt...
- abi burda siyah bişi var?
+ ye koçum ye vitamini orda onun. *
--spoiler--
adı üstünde bok gibi geçen zirve.
bok atmazsak olmaz. *
bikere buluşma noktasında çok bekledik. erken gelen yazarlara ayıp oldu. ayakta durduk bi sürü, buz gibi havada donduk, kıçımız üşüdü. sadece 10 dakika beklenecek denmişti ama biz orada tamı tamına 17 dakika bekledik. ayıp.
sonra buluşma için verilen noktada yeterince beklenmedi. ben buluşma saatinden sadece 28 dakika sonra geldim kimse yoktu. verilen numarayı aradım, meğer ordan ayrılmışlar. halbuki kesin gelicem demiştim, bu kadar terbiyesizlik olmaz.
zirve başlığında tok gelin yazıyordu ama insanlık hali, evden çıkmadan yemek yememe rağmen yine acıktım, organizatör bozuntusunu göt ettim böylelikle, e benim gibi 4 kişi daha çıkınca mecburen yemek yemeye gitmemiz gerekti. tabi zirvenin adına münhasır afedersiniz bok gibi bir yere gittik, oturmuşken de yemek yiyelim dedik. ayrıca hem bize tok gelin demiş, hem kendisi bile yemek yedi, bukadar çelişki olmaz.
bunun yanısıra ben zirveye tok gelmiştim ama millet aç olduğu için mecburiyetten yemek olan bir yere oturduk. ben de çay içeyim bari dedim. demez olaydım, o nasıl çay. zaten koltukları da rahat değildi, neden buraya oturduğumuz konusunda yeterince bilgilendirilmedik. organizatör ayağına sanırım komisyon alıyor.
ordan kalktık içme mekanına geldik. gelmez olaydık. ulan 70lik biraya 5 lira verilir mi? oha yani. 3 lira olsa 2'si nereye gitti? zaten mekan çok sıcaktı, hava soğuk diye adam ısıtma yapmış ama olmamış. tam benim yüzüme vuruyordu, eminim beni özellikle oraya oturttular.
ben de bekliyorum ki adam gibi bir yere gidicez. üstüme yanımdaki yazarın (adını unuttum şimdi) da montunu giymeme rağmen dondum resmen. kimsenin de umrunda olmadı, sırf bu yüzden çay içtim ..na koyayım. sırf ısınayım diye.
kokoreç yemeye gideceğimiz yer buradan uzakmış, ulan madem uzak ne diye burda içtik? hayır madem burda içtik daha yakın bir yerde yiyelim kokoreci? tamı tamına 7 dakika yürüdük, gecenin 12sinde! can güvenliğimiz yoktu, sokaklar ıssızdı. bir grup arabayla gitti, ben de arabayla gideyim dedim ama yer yokmuş. mecburen yürüdük. bi de milletin çişi geldi, çiş molası verdik, yarım saat daha tutamadılar.
bir daha arabayla gelmicem zirvelere. içki içilen yerden kokoreç yemeye gidene kadar arabaya 54 kişi bindi, sanki ben davet etmişim gibi. ulan aynaları geçtim, yolu göremiyodum önden, neyseki kaportanın üzerine oturan arkadaşın baskonuşu varmış da sağ sol dedi öyle gittik.
zirvede acaip kopukluklar vardı; organizatör "ben illa şuraya gidilecek demek istemiyorum, bu nedenle mekan belirlemedim, hep beraber karar verelim istedim" dese de bence yok öyle birşey. bi yer ayarlayamamış sallıyor işkembeden. böyle zirve mi olur arkadaş. neymiş yer belirlememişmiş. e heryer dolu olsa ne yapacaktık? öyle olsaydı görürdüm ben hep beraber belirleyelimi.
kokoreççiden hiç bahsetmeyelim. tamı tamına 5 ytl verdik. ayran da 1 liraymış. bilsem enazından ayranla ekmeği şok marketten alır kokoreci 4 liraya getirirdim, bu konuda bilgilendirilmedik. seyyar amcanın oturacak koltukları da yoktu, bir tane vardı ama ona da bi kız oturdu, kalk diyemedim.
velhasıl kelam bok gibi geçmiş zirve. bu boka benim de katkım olsun diyorsanız haydi bok atmaya!
peşinen not: işbu entry hayal ürünüdür. ama her hayal bir gerçekten yola çıkarak kurulur. zirveye katılan herkese selam ederim. eleştirilere açığız, kötüleyin anam!
not2: sabahın köründe zirve için teşekkür eden yazar! evet sen, adını açıklamıyorum, sen anladın, öperim seni.
feci baş ağrısı eşliğinde yola çıkıp, yoldaki eczanenin birinden bi kutu apranax fort alıp katıldığım zirve. içki de içemedik(zaten param da yoktu çok salla, ama apranax'a verdim gene para), oturduk sohbet ettik, "süper" bir insanla tanıştık ama neydi halen çözemiyoruz. bilen varsa yazsın arkadaşlar!
zirveye katılan herkese selam ederin, orrganizatörümüz ve de artıkın manevi ablam sayacağım pammuk'a sevgiler, saygılar.
dünya barışı olsun falan fişman... (bkz: gülse birsel)
güzel sayılabilir amma velakin geri dönüşte otobüs bulamam korkusuyla benim açımdan erken bitmiş zirve. nitekim bulamadım ve otostopla eve döndüğüm zirve aynı zamanda. yoo hayır sadece inerken teşekkür ettim getiren adama, düşündüğünüz gibi bacak macak gösterme olmamıştır arabayı durdurmak için.
5 saat boyunca muhabbetin dibine vurduğumuz zirve oldu, 3 mekanda gerçekleşen ve hakkaten obur yazarların var olduğunu görmemizi sağlayan bir geceye tanık olduk, zira ilk önce oturup yemek yedik, sonrasında biralarımızı içerken patates kızartması, fıstık ve midye dolma yedik ve ardından da kokoreç yedik, yeme üzerine kurulu bir zirveydi.
yazarken bile midem bulandı nereye yedik lan biz onları?
olmuştur, bitmiştir. bir çok yazarla tanışılmıştır. yemek yiyilimiştir, içilmiştir, kokoreçle bitirilmiştir. ilk entry de tarafımdan girilmiştir. ayrıca
(bkz: pammuk bu ne biçim organizasyondur lan allahsız!)
mum diktiğim zirvedir lakin kafamda soru işaretleri oluşturan birdurum var. "madem içip pikolete gidecez belpa'da niye buluşuruz arkadaş, bahçelinin uyduruk publarında oturup yabancı biralara dünyanın parasını bayılmayı çok seviyorsunuz herhalde, gelin bir olalım merkezde bir puba oturalım" diye içlenmkteyimdir kendime.
şu insanlar hiç mi doğru düzgün şey iyiyip içmez be kardeşim? nerde pis şey var onu yer içer bir de zirvesini yapar! o değil de şimdi ben bu adamlar "bok yeyin emi, o pis şeyi midelerinize nasıl sokuyorsunuz ya" diye serzenişte bulunacağım kızacaklar bana* ben en iyisi reha muhtar gibi yapıp hiç dememiş olayım bu lafları. sizlere de afiyet olsun, daha doğru düzgün bir şeyler yemek için zirve yaparsanız bana da haber edin belkim gelirim. tüm organ yiyicilerin gözlerinden öperim ***
sükut ikrardan geleceği için sessizliğimi bozayım efendim, tüm harcamalar derken yok öyle bir şey, hatta bazı harcamalar da karşılanmıyor, şurda kırk yılın başı "organizatörün hesabı benden" diyenler olur diye zirve düzenledik, başımıza gelenlere bak.
Tüm harcamaların organizatör tarafından karşılanacağını öğrendiğim zirve. iyimiş be.
Elimde görsel kanıtlar var, paylaşıp da organizatörü zor durumda bırakmak istemiyorum. Zaten kendisi mali açıdan çökecek.
bokoreç zirvelerinin sonunda beklenen bir ayağı daha gerçekleşicek olan, johnnyb yi kandırabilirsem onun bokoreç iyiceği benimse bokoreç yiyenleri izleyeceğim zirve olacaktır.
ayrıntıları belli olan zirve.
saat 19:30da buluşulup çoğunluğun isteğine göre kararlaştırılan bir mekanda sohbet muhabbet rakı bira edilecek, sonrasında kokoreç yemeye gidilecek. daha fazla bilgi için: ortam -> zirvebox -> bok yiyoruz zirvesi episode 2.