11 mart 2011 japonya depreminden bile kat kat daha çok insanın öldüğü ve kimilerinin hayatını değiştiren deprem ve tsunami. ama milleti tsunami öldürdü, aynı japonya'da olduğu gibi.
bugün endonezyalı bir arkadaşımla buluştum. kendisiyle aynı şehirde yaşıyoruz, türkiyede okuyor o. neden tükiyeyi seçtiğini sordum, "aslında ben amerika veya japonya istiyordum. japonyayı hiç araştırmadım, amerikayı da akrabalarım istemedi." dedi.
"niye ya, onlar niye karışıyor" dedim. duraksadı, hiçbir şey demedi ve sadece gülümsedi. aradan biraz zaman geçti, dolaşıyoruz alsancakta. "kardeşlerin var mı?" dedim, "evet, 3 tane" dedi. isimlerini sordum, ama söyleyemedim. ablası ve iki kardeşi varmış. isimlerini telaffuz edemeyince biraz gülüştük;
ben: +
o: -
- korkaksın dkomnenos.. birazdan seni denize atıcam..
+ hayır.. o zaman hiç konuşmam bak..
- hahah korkma yaa..
+ sen okyanus çocuğusun tabi..
- hahah evet biz okyanusta yüzüyoruz..
+ ya.. tsunami..
- evet... ben ordaydım... pazar günüydü..
+ aa..
- (o sırada kollarındaki izleri gösterir) bunlar o zaman oldu.. *
+ ciddi misin? anladım.. peki arkadaşlarından kaybettiğin var mı? *
- evet...
+ hmm..
- ailem...
+ ne?
- annem, babam, kardeşlerim... bir tek ben kaldım..
+ ...
alsancakta, ege palas otelin o tarafta kordonda oturuyorduk. arkamızda deniz... dalgaların yüksekliğini sordum, alsancak'ta sırtımızı denize verdiğimizde ege palas otelin hemen sağında bir bina var. şimdi onun kaç metre yükseklik olduğunu bilemeyeceğim tabi ama gökdelenler kadar değil, "onlar kıyamette olur hatta kuzenim güneşin ne taraftan battığına bile bakmış ahah" dedi. daha sonra olayı anlattı. *
"babam ofisten gelmişti, camiye gitmiştik, dönüyorduk. ikimizdik. insanlar bağırıyorlardı. sonra pek hatırlamıyorum, 12 yaşındaydım ama korkmadım. çocuktum ya belki ondan. dalga soldan geliyormuş, ben sola koşuyormuşum. ahah sonradan farkettim, hemen değiştirdim yönümü. sadece ben ve babam yüzme biliyorduk. annem ve kardeşlerim bilmiyorlardı. babamı ve diğerlerini göremedim.. karanlık oldu, bir yere girmiştim, çıktım. gidiyordum, bir evden bana seslendiler. çocuk, sen buraya gel diye.. beni aldılar. ablamla annem beraber kaçmış olabilirler.. bilmiyorum.."
bunu ondan dinleyince çok kötü hissettim.. "ben ağlamadım." dedi, ardından da "ama duygusalım..." diye ekledi. bir şey söyleyemeden denize baktım. gözlerim doldu, sol tarafımda oturuyordu. bana baktı gülümsedi, "kızlar ağlayınca ben onlara bakamıyorum" dedi. gerçekten 1-2 dakika bana bakmadı. sonra nasıl olduysa toparlandı konuşma işte öyle... hiç bu kadar derinden hissetmemiştim.
bilinen tarihin en büyük felaketi kuşkusuz. 300 bin insan yıkılan binalar ve metrelerce yüksekliğindeki dalgaların arasında hayatını kaybetmiştir. allah yaşatmasın birdaha böyle bir felaket.
tarihin en acı doğal felaketlerindendir. deniz önce metrelerce geri çekilmiş sonra ise adeta taşmıştır. 250.000'den fazla kişi hayatını kaybetmiştir. insanlar son ana kadar gelen dalganın ne olduğunu anlamamışlardır.
hint okyanusu üzerinde oluşan depremin yarattığı tsunami nin etkisiyle bir çok insanın etkilendiği, yüzeyşekillerinin bile değiştiği tarihin en büyük depremlerinden biridir.