Ne yapsın kız? Çevresindeki herkes evleniyor arkadaşları çocuk seviyor yaşıtları gelinlik provalarına gidiyor ee toplum da sürekli soruyor ne zaman evleniceksin diye kız en sonunda koca arayışlarına giriyor.
25 yaşındayım koca aramıyorum. evlenmeyide düşünmüyorum.. 3 5 evlenmek isteyen kız tanıdınız diye tüm kızların koca meraklısı olduğunu düşünmeniz yanlıştır.
Bir kız çocuğunu yetiştirirken bak, sen evlenince... diye başlayan cümleler kurduğumuzdandır. Evlenmeyi bir tercih olarak değil bir zorunluluk olarak dayatmalarımızdan.
Televizyonda yayınlanan saçma sapan dizilerdeki gibi bir hayatın hayalini kuran kızlarımızdır. Yok sevgilim bana her gün sürpriz yapsın yok bana kitap okusun vs vs .. öyle bir hayat yok ne yazık ki o yüzden bi yaştan sonra basit matematiksel işlemleri yapabilen derdini anlatabilecek kadar temel cümleler kurabilen birine kalacaksınız ne yazık ki...
Gözlemlerimden yola çıkarak konuşacak olursam şayet,
Bir kadının en verimli en mantıklı en makul zamanı 30 40 yaş aralığıdır.
30 yaş altı boş laf 40 yaş üstü enkaz oluyor.
Çocukluktan itibaren kızlarımıza işlenen koddur. Onlar ne yapsın?
Mahalle baskısı, aile baskısı vs.
Erkekler sürekli evlilikten Kaçar, kızlar koca da koca diye avcılık peşindedir. Bu yüzden erkeklerimiz hep bir modda. Evlilikten korkuyorum, bilmem ne. Sanırsın sex and city'deki Mr. Big başıma.
Sen neden korkuyorsun evlilikten, kadın korksun. Senin arkanı toparlayacak, ailemi hoş tutmaya çalışacak olan o. Senin konfor seviyede bir değişik olmayacak. Ama o anasının evinde hizmet edilen konumdan çıkıp hizmet eden olacak.
Kızlar, özetle koca aramanıza gerek yok. O sizi bulursa evlenirsiniz. Evlenmesini de dert değil.
6 dan fazla var çevremde. bunlar hep diziler yüzünden oluyor. dizilerdeki gibi zengjn karizmatik yakisikli erdemli bi adam isterlerken farkinda degiller oyle bi adamin olmadigini. hatta şunu soyleyelim sen fahriye evcen misin de ? burak ozçivit gibi koca ariyosun ? azra akin misin ki kivanc tatlitug sana baksin ? way benim salak kizim sen bu kafayla anca yukardaki arkadaslarin dedigievlenip boşanmış bi adama gidersin. ayrica şunu da diyelim kafanizi kullanmiyorsunuz anladik. akşam pazarina kaliyor yaş iyiler secilmiş oluyor. sen 30una geldiginde eskiden begenmedigin adam 3. cocugunu bekliyor. sen yaslaniyirsun ve genc bir adam sansinda kalmiyor.
Erkekler de sanıyor ki, biz onlarsız çaresiz kalıyoruz. Ahahaha.
içime sinmeyen biri ile evleneceğime bekar kalırım. Ayrıca aramak mı? Seçenekleri arasından mecbur birini seçmesi falan deseniz neyse tamam da. Aramak ne. Kişi kendinden biliyor galiba işi.
Yıl 2018 başlıktaki bakış açılarını okuyunca geri kafalı bir toplum olduğumuzu bir kere daha anladım teşkkürler.
aile yapımızın bozuk olmasından meydana gelen doğa olayıdır. kız çocuklarının yetiştirilme tarzı baştan aşağı bozuk. en başta biz erkeklere her şey serbest iken onları sokağa bile salmıyorlar. akabinde cinselliği çok ayıp ve çok korunması gereken bir şey gibi anlatıyorlar. kızlarda bunu duya duya erkeğe ödül gibi olduklarını düşünmeye başlıyorlar. üstüne sürekli baskı baskı baskı kayış yavaş yavaş büyük gelmeye başlıyor kasnağa. tabi 20 li yaşlarının ortalarından itibaren hayatın hiçte öyle olmadığını anlamaya başladıklarında gene aile ve mahalle baskıları ile evde kaldıkları korkusu sarılmaya başlayınca yalan yanlış insanlar ile alelacele evleniyorlar. sonrası malum. kadına şiddet ve geçimsizlik yüzünden boşanmalarda dünyada hatırı sayılır bir yerlerdeyiz.
Peki neden herkesin evlenmeyi düşündüğü varsayılıyor? Kendi keyfinden istememiş olamaz mı.ayrıca 25 yaş evlilik için erken bile sayılır.dahasi türk kızını sürekli koca arayan,evde kalmış olarak tanımlamak niye?
Türkiye'de sıkça gözlenen durum.
Kadınlar, belli bir yaşa kadar (25), bekledikleri mükemmel kocanın kendilerine geleceğinin hayali ile yaşarlar. Çünkü hepsi, mükemmel olmamalarına rağmen mükemmeli hak ettiklerini düşünerek yaşarlar.
Ama üzgünüm kızlar, hayatın kuralları sandığınız gibi işlememekte, hayat size altın tepside mükemmel erkeği sunmuyor.
Bir bakmışsınız 28 yaşına gelmişsinizdir ve hala bekarsınızdır.
işte o zaman anlarsınız, nasıl bir hulyaya dalmış olduğunuzu.