kadınları sadece cinsel obje olarak gören ve ikinci sınıf insan muamelesi yapan beyin cümlesidir.
kadın olsun erkek olsun kimsenin yaşla değeri düşmez, düşünceleri ve fikirleriyle değeri artar veya düşer hatta yok olur. değeri münasip bi yerinizle değilde kalbinizle verirseniz çok iyi olur.
benim çevremde gördüğüm kadarıyla esas 25 yaşından sonra kızlar olgunlaşıyor, kişilikleri oturuyor. erkeklerde ise bu oran 30'a kadar çıkıyor.
bir insanın değeri olgunlaşarak artar, toy kalarak değil. bakmayın siz 25 yaş üstü kızlara öyle dediklerine. esas olgun ve kişiliği oturmuş kızların değeri artar. bulsam böyle birini bir daha bırakmam yeminlen.
Değerli olmak birçok unsuru içinde taşıyan bi kavram, yaşa indirgenecek kadar basit bi mevzu değil.
indirgeniyorsa da o böyle düşünenin basitliği olur.
Geleneksel toplum yapısında , ekonomik uğraşlar temelde tarımsal üretime dayalı olduğu için , tarımsal üretimin yapıldığı alanı yani tarlayı hem korumak hem de işlemek için erkek gücüne dolayısıyla erkek çocuğa ihtiyaç var.
Bu mantıkla kadının bedensel gücü ve doğurgan olması erkek egemen toplum yapısında üretimin devamı açısından bir zorunluluk olarak düşünülüyor.
Bilgi toplumunda insan , dolayısıyla kadın beyni ile varolduğu için feodalizm bitince bu başlıklar da bitecek.
25'ten önce kendisini belirli bir noktaya kadar anlayabilmiş ve potansiyeli doğrultusunda bir şeyler için didinen bir birey görmek zordur. bir kadın da 25'ten sonra ancak bu söylediğim noktaya gelmiş olabilir. bedensel/fizyolojik olarak bakıldığında ise, bunun bir kısmı kendisine bakmayışından kaynaklanır. bununla kastettiğim, cildini makyajla daha iyi görünür hale getirmesi gibi kapatıcı çözümler değil. spor yapıp, düzenli uyku ve beslenme ile kendisine gerekli özeni göstermektir. bunu yapan insan sağlıklı olmaya daha yakındır.
değer kelimesine gelirsek; değer mutlak bir referans noktası olmayan, kişiden kişiden göre değişen, bir kadına değil, bir bireye atanabilecek bir ifadedir. yani, kızların değeri olmaz. insanların değeri olur. peki, insanın değeri nedir? belirli bir yaştan sonra belirli kesimler tarafından beğeniliyor olması mıdır yoksa filozofların tarih boyunca kafa patlattığı bir şey midir?
değer ile kastedilen, metalara, mallara biçilen değer ise, kadın bir mal değildir. o yüzden bu anlamdaki değer, yakışıksız kalmaktadır.
şimdi çok itiraz edilecek olsa da gerçekler acıdır ki, maalesef öyle. türkiye'de her ne amaçla olursa olsun, ister kariyer yapmak için isterse de vasat bir türk kadını olabilmek için olsun; yola çıkan her kadın 25 yaşından sonra büyük bir değer erozyonuna uğrayarak underrated şekilde evlenmek zorunda kalmakta. yıllar içinde gördüğü ve edindiği tecrübeler erkeğin aksine kadını daha güvensiz ve daha içine kapanık hale getirmekte.
eskiden bu yaş 20 ila 22 arası değişiyordu. modern toplum olma hırsının da etkisiyle ancak 25'e kadar yükseltebildiler. ben 25 yaşını geçip, bekar olarak kalmış ve kendisini arkadaşlarının düğününe-doğurduğu çocuğa hayıflanmayan bir tek kadın bile tanımadım.