eğer zenginseniz ve belli bir refah düzeyine sahipseniz, herşeyi anlarım..yada okumayı planladığınız üniversite ''harvard,john hopkins, bristol vb gibi dünyanın saygın üniversitelerinden biri'' ise veya tıp,hukuk gibi ayrıcalığı olan ve mezun olduğunuzda işinizin hazır olacağı itibarı yüksek bir bölüm okuyacaksanız ''hem çalışmak hem okumak'' şartı ile ona da ''eyvallah'' derim..
ama tutup da 9 eylül üniversitesi işletme veya akdeniz üniversitesi uluslararası ilişkiler vb gibi ''elinizi sallasanız benzer bir bölümden mezun insana çarpacak'' sıradanlıkta bölümler okuyacaksanız onu anlayamam..
hele zengin ve hayatı garantide olan biri değilseniz, bu çabanıza sadece üzülürüm..
çünkü zaman hayattaki en değerli şeydir..paradan bile kıymetlidir..paranın telafisi olur ama zamanın ve gençliğin olmaz..
gençliğinizi ve bedeninizin,zekanınızın en formda olduğu zamanları ''hayatınızı kazanmak ve belli bir ekonomik güce ulaşıp düzeninizi kurmak'' için harcamazsanız, ne zaman kendiniz için adım atacaksınız ?
50 yaşına geldiğiniz zaman mı ?
bir insanın 30 yaşındaki haliyle 20 yaşındaki hali arasında bile büyük fark vardır..
o yüzden gençken ne yaptınız ettiniz..ötesi yok..insan hayatı 250 sene değil..
maksimum 85-90 sene..yaşlanmadan ve hastalanmadan yaşayabileceğiniz süre ise 50 sene..
bence hayatınızı çarçur etmek ve size hiçbirşey kazandırmayacak üniversite maceralarına atılmak yerine hayata bir an evvel atılmanız sizin için daha çok isabet olur..
yarın öbürgün aynı fırsatları ve aynı enerjiyi bulamayabilirsiniz..sağlığınız ve gençliğiniz yerindeyken ve aileniz hala orada sağ ve sağlıklı vaziyette iken, fırsatları değerlendirmeye bakın derim..
başka yada ikinci bir hayat yok..gençken ne yaptınız ettiniz..ötesi yok..
