ne genc sayilacak kadar genc nede ihtiyar sayilacak kadar ihtiyar yastir yirmi bes yas. en güzel yas olan 30 yasa cikan merdivende bes basamak kala neler yaptiğina düsünme yasidir yirmibes yas. 5-10 sene önce ki yaptiği eylemleri yapmayi düsünemez bile insan. hafiften ömrün boşa gectiğini düsünür. yasanmislıklarin bir deminin aldiği yaştir yirmi bes yas. hafiftende olsa bir balta sap olamama korkusu ve sinsi sinsi ölümün yaklastiğinin bilincine varmaktir. daha 18 sene önce okula basladiğini ve o zaman doganlarin liseyi bitirip universiteye kapağini attiğini görmektir yirmibes yas. yirmi senelik bir esyanin bütün hatiralari ile hurdaya cikmasini görüp hüzünlenmektir yirmibes yas.
dostlarin yavas yavas perdelerini cekip mechule gittiği yaştir. babanin saclarini beyazladiğini ve kellesitiğini gördügün annenin ise boyunnu kısaldiğini gördügünü ve her geçen gün maziyi düsünürken kendini yakaladiğin yastir yirmibes yas.
kisinin kendisinin olusturmasina dolayli yada dolaysiz sekilde katkida bulunan mteryal yada kişilerin cenazesini görmektir. olgunluk cağinin acilisidir. hüzünlü ama bir o kadar aklı basinda olan sonbaharin baslangici olan agustosun sonlari gibidir yirmibes yas.
bütün sorumluluklarının ve hayatın ne kadar da ciddi olduğunun yüzüne çarptığı ama insanın kendine yetebileceğinin ve ne kadar güçlü olabileceğini gösterdiği en iyi yaştır.
top oynayan çocukların kaçan toplarının, sizin yöne doğru gelmesinin akabinde, o çocukların size "amca topu atar mısın?" diye seslenmesine vesile olabilecek yaştır. **
kızların evliliği ciddi ciddi düşündüğü, erkeklerin ise okulu bitirip, iş bulup, hayata atıldıkları yaştır genelde. bu yaşta sorumluluklarda artar insanın omuzlarında lakin kolay kabul edemez bu kadar büyüdüğünü. hala çocuk sanır kendini taki gerçekler birer birer yuzuna bir tokat çarpığı ana kadar. artık istemesende büyümüşsündür ve insanların senden beklentileri vardır.
amca/dayı (hala/teyze) olmuşsundur. artık küçükler senden birşey bekler eve geldiğinde, gerçi buyuklerde bekler zira öğrencilik bitmiştir ve elin ekmek tutmaktadır.
hulasa artık önünde artık eskisi kadar tatlı bir hayat yoktur.
yaşam tarihinin en önemli kararlarının alınmak üzere olunmasından mütevellit sürekli değişen bir ruh hali ve sabit bir endişe duygusuyla harmanlanmış izotonik bir çözelti halidir. zordur. an itibariyle içinde bulunulan ortamdır.
2 aya kadar içinde bulunacağım kaçınılmaz durumdur. zordur, etrafın sizden beklentileri artmıştır ve bunu sürekli dile getirmeleri dayanılmaz olmuştur. *
hayatın en boktan yerinde olmaktır. kendinize hayatınıza nasıl yol vereceğinizi sorarsınız sürekli. bazılarımızın babası yoktur artık. yavşak bir yaştır vesselam.
25 yaşında; olmamaktır bazen. 25 yaşındaysanız ve hala yoksanız bazıları için, hayat sizin için çok zor.
(bkz: çok yalnızım be atam)
(bkz: to be or not to be)