insanın en güzel fizyolojik olarak en iyi dönemidir. eğlencenin dibine vurulması, gezilebilecek bütün güzel yerlerin gezilmesi, yapılabilecek bütün aktivitelerin yapılması için son yılların başlangıcıdır. zaten 10-11 yıl sonra (bkz: yaş 35 yolun yarısı diyip 36 da ölmek) gibi bir durum var hayat bu.
bundan önceki yaşlara girdiğimizde ne yasadiysak bundan sonraki girilen yaşlarda da aynısını yaşayacağız. 6 sene önce o anı yaşamış biri olarak benim için olumlu veya olumsuz herhangi birşey ifade etmiyor, etmemelidirde. klişe olacak ama her yaşın kendine has güzelliği var. dert etmeyin böyle şeyleri, anın tadını çıkarın..
25 iyi de 26'da boku yedin. hele 28 çok kritik bir yaş. o yaştan sonra işe bile almazlar adamı. lafın özü stresli senelerin başlangıcıdır 25 yaş, dibine kadar yaşanmasını tavsiye ederim o nedenle.
zamanla, "ya tüm arkadaşlarım evli ya da nişanlı, ben de o da yok üstüne bir de orta yaşa yaklaşıyorum", bunalımı yaratabilen durumdur. geçmiş olsundur.
her yaş güzeldir,25 te ondan öncekilerde,sonrakilerde güzel olacaktır hepsinin yeri ayrıdır.sekiz yaşında parkta oynamak 25 yaşında çocuğunu parka götürmek. yaşı yaşayabilmektir aslolan.
ayrıca 24 yaşından çıkmaktır. aralarında pek de bir farkın olmayacağını düşünüyorum. daha doğrusu yaşadım o geçiş dönemini bir yıl önce. bişi hissetmedim.
20'yi 5 geçe 30'a 5 kala bunalımına sevkeder adamı. 20 deyince, "ahhh ne güzel yaştr lan o" denir. 30 oldun mu, çocukken "oha 30 yaşında mı yaşlıymış be" lafları gelir aklına.
"sen 18'den sonrasını gör bak nasıl çabuk geçecek" lafları arasında 25den sonrası uçar gider.