ilk yarısı ve ikinci yarının büyük bölümünün lyon kontrolünde geçen karşılaşma. beşiktaşın yeni transferlerinin yavaş yavaş takıma uyum sağladığını gördük. Catania maçında solda iyi işler çıkaran ismail köybaşı hücum gücü olarak yine iyiydi ancak defansif yönünün zayıf olması üzülmez gerçeğini maalesef gözler önüne getirdi eğer ki aynen savunmada boşluk bırakmaya devam ederse üzülmezi o sol kanatta 2 sene daha gebere gebere izleyebiliriz , hele ikinci yarının sol anlarında öyle bir şut çıkardı ki 10 yıldır o sol konattan olumlu bişeyler göremeyen biz beşiktaş taraftarı hüngür hüngür ağladık , ibrahim üzülmez e de selam ederim. erhan güven sol kanatta serdar kurtuluş tadında oynadı , zaman zaman ortalarıyla tehlike yaratmaya çalıştı ama şahsen ben pek ümitli değilim. michael fink isteyerek gönülden oynadı nerdeyim lan ben havasını bırakmış gibi gözüktü ancak top kesmedeki başarısını topu oyuna sokmakta da göstermezse sıkıntılı maçlar bizi bekleyebilir.matteo ferrari bu maçta en iyi oynayan futbolcuydu diyebiliriz , yerinde müdahaleleri topu oyuna sokmaktaki başarısı vs gökhan zan ın en iyi transferimiz olduğu gerçeğini tekrardan bizlere gösterdi.rogerio da silva bobo yine silik bi performans gösterdi , transfer teklifleri kafasını allak bullak etmiş gibi. mert nobre resmen 10 kaplan gücündeydi,oyuna girdikten sonra takımın çehresini tamamen değiştirdi.bütün hava toplarını kazandı şut çekti gol attı vs vs, allah performansını daim kılsın.
ayrı bi parantez de serdar özkan isimli yetenek fakirine açmadan edemeyeceğim , oyuna girdiği andan itibaren istisnasız her topu kaybeden sahadaki tek futbolcuydu yine serdar özkan. kendisine her maçta olduğu gibi yine okkalı bi siktir çekiyor , umudumuzu kaybettiğimizi kendisine tekrardan söylemek istiyoruz.
iyi gidiyoruz heralde lan bi de quaresma gelse of of of.
beşiktaşımızda serdar özkan, bobo ve yusuf hariç takım genelinin iyi oynadığı mücadeledir.
ilk yarı lyon'un süratli isimleri cidden defansif olarak bizi yordu diyebiliriz. özellikle sidney govou ilk yarı ismail'in defansif zaaflarını iyi değerlendirdi. ama yakaladıkları iki pozisyonda sivok ve ferrari'nin yerinde müdahaleleriyle golü bulamadılar.
ikinci yarıya biraz daha iyi başlayan beşiktaşımız yavaş yavaş maça ısınmaya başladı. 60'tan sonra bobo'nun çıkıp nobre'nin girmesiyle hücum gücü daha da artan beşiktaşımız serdar özkan'ın girmesiyle ortasahada resmen sıçmaya başladı. bu adam bu takımda daha da forma görmemeli. denizli'nin yerinde olsam cidden batuhan'ı göndereceğime serdar özkan'ı yollarım daha iyi. yoksa bu sene bilmediğimiz küfürleri öğrenebiliriz.
maçın heyecanlandığı dakikalar 85 ve sonrasıydı. maç başından beri durgun bir hücum performansı sergileyen beşiktaşımız, ismail köybaşı'nın füzesiyle başlayan pozisyonda lyon kalesine adeta vicdan azabı gibi çökerek gölü bulmasını bildi. kornerden gelen topa altı pastan geriye doğru çıkarak vuran nobre topu ağlarla buluşturdu.
takımda yaratıcı oyuncu eksikliği açık bir şekilde görülüyor. ama erhan, fink ve ernst'in performansı harika. bu adamları kolay kolay kimse kesemez gibi duruyor takımda. nobre'nin mücadelesi nefis. bu performansını bozmazsa takımda bankodur. ferrari hala agir kalıyor gibi geliyor bana ama açıklarını sivok kapatiyor. zira tek sevdigim özelliği ayakta kalması. hiçbir şekilde gereksiz müdahele girişimi yapıp oyundan düşmüyor. prensipli bir adam hoşuma gitti...
bu takımda kim nerde oynuyor belli değil. mustafa denizli takımı nasil oynatıyor diye düşünürseniz kafayı yersiniz. fuzuli kasmayın. holosko'dan bek bile olabilir. oyun içinde herkes her yerde. bir tek handikaplardan birisi yusuf'un sol beke gelmesi durumu. bu alışılmadık durum ismail köybaşı'nın dengesini bozdu bugün. yusuf'un kaptırdığı her top o kanattan gol pozisyonu olarak geri döndü. gol paslarını biraz daha iyi yaparsa beşiktaş takım adam olur.
melankolik istanbul'dan bildiyor. söz sende paleface...
güzel ve zevkli bir maç oldu.lyon her ne kadar biraz daha iyi gibi gozukse de beşiktaşın umut verdiğini görmüş oldum.tek olumsuz dusuncem bobodur.nedir bu adamın olayı çözemedim.oynamayacaksa defolup gitsin.nobreyi bile över oldum sayesinde.bobo o kadar kötüydü yani.
gölde ise tello nun yaptığı hata değil,çaresizliktir.gol olduktan sonra tello ya "vursana olum topa ne beklettin o kadar" diyenler olmuştur elbet.ama maç ortada, ileriye topu boş yere atacak kadar kötü oynamadık tabiki.dusuncesi hızlı bir şekilde kontratağa çıkmaktı sanırım ama pas verecek arkadaşını bulamadı.lyon iyi kapadı,haliyle 1-0.
serdar özkan ise kaldığı yerde devam etti.artık formayı unutur heralde.
demem o ki,takım daha da oturunca iyi maçlar izleyeceğiz vesselam.
genel bir değerlendirme yaparsak defansımızda sivok-ferrari ikilisi sağlam olacak izlenimi verdi.
ikiside çabuk ve tatlı sert oynayan oyuncular.hamleleri yerinde. ferrari catania maçına göre iyiydi.
fink: düz bir oyuncu ama müthiş savaşçı ve oyundan,toptan kesinlikle kaçmıyor.son dakikalarda
govou'nun şutunda topun önüne atlaması buna bir örnek.
serdar: yorumsuz
tello: adamım şaşırttın beni.
bir de nobre'yi beğenmeyen güruha duyurulur.. bobo oyunda kaldığı sürece lyon savunma oyuncuları
belki de kariyerlerinin en rahat maçını oynadılar. nobre girdikten sonra rakip üzerinde nasıl
baskı kurduğumuz ortada. ikinci yarı çizgiden çıkan topta pozisyonun içinde nobre var.
atılan gol klasik nobre golü zaten. bütün duran top ve kornerlerimiz tehlike oluşturdu.neden
acaba? herhalde lyon'lu oyunculara da sorsalar nobre'nin oyuna girmesinden hiç memnun olmamışlardır.
sonuç olarak beşiktaşımız için ilk yarı çok kötü ama ikinci yarı için umut vadeden bir maç olmuştur.
rakibin lyon olduğunu da göz önüne alırsak..
ortalama bir hazırlık maçıydı, ancak beşiktaşın korner atışlarındaki başarısızlığını yendiğini görmek umut verici oldu. lyon gibi bir takıma karşı iki korner üst üste pozisyon oluyor ise, bu iş olmuş demektir. serdar özkan yine bildiğimiz serdar özkan. adam olmayınca klas hareketler yapıyor, karşısına bir adam çıkınca sıçıyor. fink başarılıydı. cisse'den daha faydalı olacak gibi duruyor. ferrari hava toplarında etkiliydi. bu da umut verdi.
ikinci yarı beşiktaşımızın gol kaçırma yarışına girdiği maç. direkten dönenler mi arasınız, çizgiden çıkarılanlar mı,tello'nun karşı kaşıya kalıp atamadığı vs. lyon'un attığı gol de kimdi seçemeim defanstan çıkarken apalca kaptırılan top sayesinde oldu, bir de direkten dönen topları var.
ferrari iyi iş ypar beşiktaş'ta bu sene. fink de öyle. hem defansif, hem ofansif anlamda iyi gibi, sağlam. ama tabii çok erken. ha en azından ferrari'nin gökhan zan'dan iyi olduğunu söyleyebiliriz. bunda şüphe yok.
rüştü'nün golden sonra çıktığı maç.. bu arada maç demişim ama bu çiftkale değil tekkale, kaleci de artık hakan arıkan..
edit:beşiktaşın şutu çizgiden çıkarılmıştır.
edit2:allah'ın takdiri aynı köşeden kullanılan korner atışından ferrari ile gol gelebilmiştir.. 1-1
ilk yarısı 0-0 sona eren maç.
lyon maça baya asılıyor. uzun toplarla yakaladıkları iki net pozisyonları var. birinde galiba sivok'du iyi araya girdi ve önledi. beşiktaşımızın gol pozisyonu pek yok.
ernst bildiğimiz gibi, sahanın yine her yerinde göz dolduruyor.
yeni formalar da pek afili olmuş.
özlemişiz ya.
şampiyonlar ligi öncesi güçlü takımların yer aldığı böyle bir turnuvaya katılınması olumlu. misal bolusporla oynamış olsaydık , holosko çok formda, bobo bu sene çılgın atacak falan diyebilirdik. eksikliklerimizi görüp önlemler alınabilir en azından.
''kimileri aç gözle beşiktaş' ın yenilmesini bekler, kimileri çıkar dünyanın en iyi takımları arasında prestij yapar.'' sloganlı peace cup 2009 turnuvasının bir maçı.