taraftarı olduğum anadolu efes'in ne yazık ki mağlup olacağını düşündüğüm maç. final four da bir yana şampiyonluğun da en büyük favorisidir bu cska.
ama sonuç ne olursa olsun hep destek tam destek. haydiefes.
anadolu efes ten güzel haberler beklenen maç. tabiki rakip cska moskova ve içimizden geçen şey sikmeseler bari cümlesi olsa da abi handikaplı yenilmeyin bari.
3. çeyrekte resmen yerin dibine girdiğimiz karşılaşma. fark 26 ya çıktı. resmen şov yapıyorlar. hücumları fanteziye kaçtı. yenilmeyi anlarım ki cska'ya karşı son derece normal bir şey ama zerre kadar mücadeel yok onu anlamak güç işte.
Cska moskova nın geçen yıldan bugüne çok büyük değişim yaşadığı ortadadır. Geçen sene 1.tur gruplarında da iki takım aynı grupta idi. Bende kardeşimle sinan erdem deki maça gitmiştim. Maçın skorunu hatırlamıyorum ama efes çok rahat kazanmıştı ve maçın tamamında oyun efes in kontrolündeydi. Fakat bu sene cska nin krilenko ve teodosic transferleri adeta futbolda Cristiano ronaldo ile messi yi bir araya getirmek gibi birşey oldu. Haliyle de böyle bir fark oluşması gayet doğal.
ilk çeyrekte milos teodosic ve nenad krstic'in ikili oyunları anadolu efes için sorun yaratmıştı. ikinci çeyreğin başında bunu daha sık yapmaya başladılar. anadolu efes'in de hücumda organize olmada yaşadığı sorunlar ile cska moskova farkı açmaya başladı. aslında tek sorun savunmaydı. savunma iyi olmadığı zaman hücumun iyi olmasını beklemek hayalcilik olur. anadolu efes bu çeyrekte savunma-hücum bağlantısını kuramadı. burada cska moskova'nın savunmasına da ayrı bir parantez açmak lazım. andrei kirilenko'nun yanı sıra sasha kaun da çok etkili savunma yaptı. çeyreğin büyük bölümünde hücumda büyük sıkıntı yaşayan anadolu efes çeyreğin sonlarına doğru potaya yüklenerek faul çizgisine gitti. her ne kadar faul çizgisinden bulunan sayılar anadolu efes'i biraz rahatlatsa da bu kadar kötü savunma yaparak maç kazanmak imkansız olurdu. cska moskova bu çeyreği 48-36 önde bitirdi.
üçüncü çeyreğin büyük bir bölümüne viktor khryapa damga vurdu. takımın oyun kurucusu gibi oynadı ve takımı müthiş organize etti. diğer taraftan cska moskova'nın savunmasında herhangi bir düşüş olmadı. bu iyi savunma karşısında da anadolu efes çok zorlandı ve farkı kapatması gerekirken skorda geriye düştü. fark 20'nin üzerine çıktı. çeyreğin sonlarında oliver lafayette'nin tempoyu arttırması ile birlikte anadolu efes biraz kendine gelse de cska moskova'yı durdurma konusunda sorun devam etti. dolayısıyla fark da kapanmadı. viktor khryapa'nın müthiş performansı ile cska moskova son çeyreğe 74-53 önde girdi.
üçüncü çeyreğin sonlarında ve dördüncü çeyreğin başlarında stanko barac etkili oldu. aslında ilk yarıda stanko barac çok etkisizdi. ama cska moskova'da darjus lavrinovic'in oyuna girmesi stanko barac'ın işini kolaylaştırdı. onun savunmada yaşadığı sorunları herkes biliyor zaten. stanko barac da onun savunmadaki zaaflarından yararlandı. ancak maç boyunca en çok dikkat çeken nokta anadolu efes'in kötü savunmasıydı. bundan dolayı da hücumda ne kadar etkili oynarlarsa oynasınlar bu savunmayla maça tutunmak mümkün olmayacaktı. sonuç olarak da fark kapanmadı ve cska moskova karşılaşmayı 96-68 kazandı.
cska'nın maalesef rezil ettiği maç. hiçbirimiz galibiyet beklemiyorduk belki ama en azından evimize biraz daha avantajlı bir skorla dönebilirdik. hedef maç olmadığı için çok sorun değil, ama olympiakos maçını ne yapıp edip kazanmalı anadolu efes.
ılk perıyodu başbaşa olan hatta 9-10 bırara efes ın öne bıle geçtığı ama sonra ne olduysa olup khryapanın dolayısıyla cskanın şaha kalktığı efes ın mağlubıyetle eve döndüğü maç.
efes i iyice kendi çöplüğünde öten horoz durumuna sokan maç olmuştur. bu ne lan bi ara rebound almayı unuttu efes nasıl iş bu? geçen hafta karşısında emekli songaila yı bulunca 17 rebound ile kariyer rekoru kırıp sadece ilk çeyrekte 4-5 üçlük sokan savanovic bu maç her üçlük denemesinde bloklandı, barac desen güneşi göremedi 217 cm boyuyla 4 oynadı zaman zaman. yıllardır 3 kuruşluk vizyonla milyonlarca doları çöpe atan efes e yazık doğrusu, glikoz şurubunda boğasım geldi bir an için yöneticileri.
