kimseyi tatmin ettiğini düşünmediğim açıklamadır, tsk mensuplarını bile.
en çok merak ettiğim, darbe dönemi kapandı deyip, tsk' nın da bir sabrı var demek ne demektir? tsk sabrı taşarsa ne yapacaktır? darbe yapamayacağını aşağı yukarı hepimiz görüyoruzdur zaten. *
aynı şekilde darbe sözünden hicap duyuyorum deyip, "Darbe planlarını sızdıranlar ne fayda sağlıyor sorulmalı" sorusunu yöneltmek ne anlama gelir? ya da sızanlar nelerdir?
benim anladığım, eğer gerçekten darbeyle alakalı bir durum yoksa kişilerin konuşmalarında- ki olmadığını düşünüyorum- tsk' ya ait bilgilerin sızdırılmasını neden aynı konuşmada belirtiyorsun ki? hepsini aynı konuşmada vererek zaten daha çok şüphe çekmeye çalışıyorsun gibi...
tsk' yı karalama kampanyasının sürdüğünün farkındayız; ancak bana bu konuşma, bu kampanyalar sanki gkb' nın da işine geliyor gibi hissettirdi.
konuşmada katıldığım bir cümle var ama ilk sayfada göremedim. " yetki sahibi olmak, şikayet etmeyi değil, önlem almayı gerektirir. "
paşanın danışmanlarından birinin parlak zeka belirtileri vermeye başlamasıdır. uzun süredir din ve darbe eksenli yıpratılan ordu arkasına dini almaya akıl edebildiyse eğer, ve bu açıklama bunun bir başlangıcıysa, taraf gazetesi ve onun zihniyetinin boku yediğininde göstergesidir. paşa çıkıp 2 kere daha allah 3 kere daha peygamber derse istersen bizzat paşadan darbe yapıcam diye imzalı belge getir kimseyi inandıramazsın. tabi askerlerde haklı bu memlekette umumi helada bile din çıkara hizmet ettiriliyorsa adamlarda çatır çatır kullanacak bu durumu. nasıl olsa allah diyene göt uzatan milleti bulmuşsunuz.
ve tabi bu tür açıklamalar devam ederse taraf gazetesine bir önerim var. askerin muhafazakar türk'ü arkasına almasıyla düşecek tirajlarınızı aziz yıldırım'ı devirmek için yapılabilecek darbeler hakkında yazarak yeniden yükseltebilirsiniz.
güzel konuşmuş, hoş konuşmuş, boş konuşmuş bunlar ayrı mevzular üzerinde tartışabiliriz. anlamadığım nokta bu elini masaya vurmalar falan nedir acaba? ne ima etmeye çalışıyor 21. y.y böyle adamlar sadece reis olur ya ülkücülere.
ben hiç görmedim diğer ülkelerin generalleri, genelkurmayları böyle konuşur mu? elini masaya vurup, ağzından salyalar çıkartarak konuşur mu?
tamam haklısın sinirlen ama kendini ifade edememektir bu ya...
doğada hayvanlar bir birlerine gücünü göstermek için böyle şiddet vari hareketler yaparlar...
hani biz hayvanlardan farklıydık?
Türk ordusu Türk Milleti'nin gözbebeğidir,bugün orayı karalamak için kıçını yırtan fetoş'un yarenlerinin en büyük hayali son Atatürkçü kale olan ordunun pısırıklaşmasıdır.
ilker başbuğ'un tehditkar ifadelerle konuşup, savunmaya çalıştığı tsk bu milletin bireylerinden müteşekkildir. bunu başta başbuğa, sonra darbe zihniyeti taşıyan elemanlara sonra da sözlükteki ergen çıtır tayfalara hatırlatmak isterim. mesela benim girdiğim entrilerden sonra uğradığım hakaretleri sarfedelere şunu söylemek isterim: benim ağabeyim, dayımın oğlu, çok yakın iki arkadaşım şu anda tsknın bünyesinde askerliğini icra etmekte. başbuğun sabrı taşınca namlunun ucuna gelecek olanlardan biri de ben miyim ? öz kardeşim tarafından doğrultulan silah ile hem de.
tecavüzcüsüne aşık ulusalcıların aşkla baglı oldugu genelkurmay başkanıdır.havada en az 10 tane darbe planı uçuşmasına ragmen o, cunta ile degilde cuntanın planlarını basına uçuran vatansever yigitle ugraşmaktadır, onun için gerçeklememiş her darbe planı bir kagıt parcası, tek kullanımlık olan law silahı, nerde kullanıldıgına, kimin kullandıgına ve aslında ordu malı olan bu law silahlarını kimin çaldıgının önemi olmadan sadece bir borudur. o bizim genelkurmay başkanımızdır, darbe dönemi onun için kapanmıştır ama, yumrugunu masaya vurup sabrımızın da bir sınırı var derken ne kast etmektedir pek anlaşılmamıştır, bu çıkışı ile ulan yapabilsek size mi soracagız yapamıyoruz işte mi demektedir acaba?
masayı yumruklayıp allah allah diyince halkımızın gözünde aklanan paşa konuşmasıdır.o değilde darbe karşıtı olan , konuşmanın samimiyetine inanmayan herkesi fethullah gülencemaati müridi zanneden acizlere çok gülüyorum. lan oğlum azıcık açta oku ondan sonra bok at. hiç bu konuşmadan sonra hangi yazar ne demiş baktın mı yandaş dediğin medyaya bakma satılmış medyaya bak hani kendine daha yakın bulduğun. eğer bu konuşmayı inandırıcı bulmayan hatta komik ötesi bulanlar sizin tabirle fethullahçı ise, desenize azınlıkları oynamaya başladınız.ha birde ilker başbuğ un sabrı tükenirse ne olacak onu da merak ediyoruz.
ordu karşıtlarının götünden soğuk terler çıkmasına yol açmış açıklamadır. onca yapılan şeye rağmen az bildedir orduya şükredilmesi gerekir hala daha gereken cevabı vermediği için.
ama garip bir şekilde darbe karşıtlığı olmak sadece dinci-solcu tepkisi olarak algılanıyor. bilmeyenlere duyrulur darbe karşıtı olmak insanlık görevidir.
yaratılan şeriat-bölücülük korkusuyla darbe meşruu hale getiriliyor.
peygamber ocağı denilen yerde kaç kişinin neden yaş kararıyla tasfiye edildiğini biliyoruz.
zerre kadar inandırıcılığı olmayan darbe deşifrecilerini hedef alan tehdit vari bir açıklamadır.allah allah diye taaruza kalkıyoruz diyor başbuğ,paşam bunu zaten biliyoruz da asıl merakımız allah allah diyen bu askerlerin başörtülü analarına saygı ve hoşgörü gösteriliyor mu ordu içinde olupta namazını gizli saklı kılmayan var mı? kılıyorsa fişlenmeyen var mı? biz bu sorulara hayır cevabı aldığımız sürece tsk nın cami bombalamayacağına inanmayı sadece arzu ederiz.küçük çocuklar peygamberimizi andılar diye irtica yaygarısı koparan muhtıra veren, siyasetin içinde aktif rol alan bir ordu şimdi kaybettiği güvenoyunu yeniden kazanabilmenin peşinde.ama hiç te samimi değil.
sadece türkiyede görülebilecek asker açıklamalarından biri daha. ne demiş hiç bir şey. koca bir boş laflar manzumesi üstüne bir kaç masa darbesi. [bu masa darbesinden zevk duyan gazetecilerin eşcinsel olduklarını ciddi ciddi düşünüyorum. eminim bir çoğu ilker başbuğ masayı değil bizi yumruklasın demiştir içlerinden ] askeri talimatnamelerinden birinde allah allah diye harb edilir varmışta onu gösteriyor bize. birde gereksiz bir asabiyet içerisinde masaya vurmalar falan.
askeri discoda yazılı talimatlardan biri içeri giren askerlerin taş kırma dahil ağır işlerde çalışabileceğidir. [okuduk oradan biliyorum ] şimdi ben elime o talimatı alarak askerine taş kırdıran bir ordu her haltı işler diyebilir miyim.
paşanın söylediği bir şey var. bilgi sızdıranlar hakkında soruşturma başlatılmış. ya hu o iddialar madem yalan niye bilgi sızdırma hakkında soruşturma yapıyorsunuz. aynı şeyi kafes operasyonu eylem planıakp ve gülen i bitirme planı dağlıca baskını, askerine pimi çekilmiş bomba veren komutan olaylarında da önce reddettiler. sonra bilgiyi sızdıranlar hakkında araştırma başlattılar. olmayan bilgininin sızdırılması suç oldu yani.
normal bir ülke de o açıklamayı yapan paşa direk görevden alınır. ama biz hala normalleşemedik.
hüngür hüngür ağlayan, vahabiler'in katlinden korktuğu için hacca bile gitmekten tırsan fetoş fedailerinin can siperane bir şekilde karalamaya çalıştıkları açıklamadır efendim.
neyse, gün olur devran döner. aslında gariptir ki darbelerden sonra tam özgürlükçü çakma liberallerin iltica kuyruklarına girmeleri, fırıldağa dönüp devlet-ordu-millet koduna burunlarını dışkıya batıran domuzcuklar gibi kafalarını banmaları günlerini görmeyen cühelanın beyanatlarını sözlük gibi bir ortama kaydedebilmemiz ne mutlu bir olaydır.
bundan 20 sene önce ekonomiyi akvaryumdan çıkarıp okyanusa çıkarma ve bu zihniyetin karşıtları çekişmesi vardı. derken komünistlik, demokratlık sidik yarışı. o bitmeden yeşil kuşak, bağlantılı olarak pompalandı.
aslında bir 30 senedir, bir önceki darbecinin* kollaması sebebiyle cia'nın palazladığı ağlak mehdi, elinden geldiğince tek tip fikir yaratmaya çalıştı. ancak zaman değişiyor efendim; telkin ne kadar pompalanırsa pompalansın, çöle atılmış büyük buz kütleleri gibi çağımızın iletişim bombardımanında eriyip gidecek elbette.
130 yıl önce rumeli'de komitacı eşkiyalara karşı düzenli ordu taktikleriyle başarı sağlayamayan türk ordusu, eşkiyayı gerilla taktiğiyle kırdığı zaman, avrupalılarca kollanan eşkiya, insan hakları feryatları eşliğinde salıverilmesi ile türk mahallelerinde gövde gösterisi yaparken, allah bu millete acısın denirdi. geldik 2010'a; yine eşkiya dağda askerimizi vuruyor, bizim asker onunla başetmeye başlayınca da demokrasi, özgürlük diyerek elinden sabun gibi kayarak müslüman mahallesinde salyangoz satar gibi türk mahallelerinde gövde gösterisi yapıyor.
yakın bir zamanda, yazdığım bir entry'ye ordunun karşısında müslümanların polis ordusu var şeklinde özel mesajla yorum yapanları anımsıyorum da; amerikalısı, rusu, yunanı, daha pek çok fırsat kollayan devletin askeri ülkeye girdiğinde müslümanların polis ordusu mu koruyacak onları diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
40 yıldır görevimiz tehlikelerle istediği ülkenin başına ne tür çoraplar örebileceğini çocukluğundan itibaren insanımızın zihnine ilmek ilmek işleyen emperyalistlerin ekmeğine daha ne kadar süreyle yağ sürmeye devam edeceksiniz?
ayağımızı vuran ayakkabı, nihayetinde bu zararı veriyor olsa da en azından çivilerden, cam parçalardından korur tabanlarımızı.
"laik" ordumuzun "allah allah" nidalarıyla kendini korumaya çalışan bir genelkurmay başkanına da sahip olduğunu görmemizi sağlayan ve bizi huşuyla dolduran bir gelişmedir efendim.
peki bu konuşma ile neler gerçekleşmiştir :
1 - erman toroğlunun "kodummu oturtan" genelkurmay başkanı ütopyasına biraz daha yaklaşılmıştır.zira başbuğumuz masayı yumruklamıştır.
2 - zat-ı alileri , bu iddiaları(!) gündeme getirenlere "vicdansız" diyebilmişken , "darbe planlamak bundan daha büyük bir vicdansızlık" diyememiştir.zira yapılan darbeler , iddialardan(!) daha çok zarar vermiştir ordumuzun şanına.
3 - yüce(!) başbuğumuz , henüz kısa bir süre önce "fırkateynde" , "siz niye burada konuştuğumu anlayın" diyerek açıklığa kavuşturduğu "muhtırasını" çok çabuk unutmuştur.öyle görünmektedir ki , biz "halkı-nı" da öyle görmektedir.
4 - göreve ilk geldiğinde hapishanedeki ergenekon sanıklarını ziyaret etmekte beis görmeyen paşamız , bugün "tsk içerisindeki suçluları zaten uzaklaştırıyoruz" diyebilmiştir.demekki uzaklaştırılan sadece görevleridir , gönüllerde hep yerleri vardır bu suçluların.
5 - ordumuzun şan-s-lı komutanları sayesinde milletin ırzına geçildiği dönemlere nazire yapılırcasına paşamızın eline alıp , tsk envanterinde yok dediği law silahları da açıklamadan kısa süre sonra envanterde çıkmış fakat paşamız için bir açıklama gereği duyulmamıştır.demekki bu konuşmasından sonra plan gerçek çıkarsa ,"vicdansızlıkla" addedilenler de herşeye rağmen vicdansız olarak kalacaklardır.zira onlar ex-selefinin dediği üzere "sözde değil özde vicdansızdırlar"
6 - Allah Allah ! nidalarının talimlerde kullanıldığından söz edilmiştir.doğrudur ancak eksiktir.Çünkü , Allah Allah diyerek ellerine bomba verip , siyasi oyunlar için dağlıcalarda katlettirdikleri vatan evlatlarının anaları ve bacıları garnizona başörtüsüyle girmek istediğinde , görevli askerler tarafından "Allah Allah! giremezsiniz demedik mi" şeklinde kızgın ve sabırsızca karşılanmaktadırlar.
Liste uzayıp gider , darbe planındaki eylem listeleri gibi...
Fakat nasıl olurda bir genelkurmay başkanı henüz birkaç ay önce , camilere ordu lehine mahya astırma "vicdansızlığının" kendi bilgisi dahilinde yapıldığını bile unutur.
Camileri kendi konumunu korumak için kullanmak , bombalamaktan daha mı masumdur ?
Bir dahaki bahara , "ışık koşaner" paşanın gelmesini engelleyebilirlerse tabi , cami minberinde konuşmasını bekliyoruz başbuğumuzun.hem "ordunun yıpratıldığını ya da (pekçok defa olduğu gibi )laikliğin elden gittiğini" oradan savunursa , daha vicdanlı olur.Bu takdirde , maddi değil ama psikolojik bombardımanın türk milleti üzerinde ne kadar yoğun olduğu belki "vicdan sahiplerince" şüpheye gerek kalmaksızın kabul edilir....
saldırıların odağı haline gel, ülke savunma sırları ortalığa sacılsın, her türlü saldırıya acık hale getiril sonra da eee, ya ne olacağıdı. hala demokrasiyle yönetildiği varsayılan bir ülkede elbette epeyce bir suskunluktan sonra acıklama yapacak, elbette komedi haline gelmiş gülünc iddalara cevap verilecek.
biz kimiz de bir orgeneral e dil uzatıyoruz lan. sıradan halk olarak haddimizi bilelim. paşalar istediklerini yapsınlar onlardan kimse hesap soramaz.
hele bizim gibi sıradan halk hiç soramaz. sormayı aklından bile geçiremez. bak adamlar eğitimlerde allah diyorlarmış. işte size darbe olmadığının en büyük kanıtı. bundan daha büyük bir kanıt düşünebiliyor musunuz. eğitimde allah diyen ordunun komutanları nasıl darbe yapar ulan.
halkın verdiği vergilerle ekmek yiyen omzu kalabalık bazı amcalar oturacak gerekirse(!) ülkede nasıl darbe yapılır nerde halk şiddetle bastırılır nerelere el koyulur kimler sorun çıkartır kimler çıkartmaz diye en ince ayrıntısına kadar plan yapacak ondan sonra bunun adı ulusal güvenlik planı olacak.
hani bir laf vardır ya minareyi çalan kılıfını hazırlar diye. o kılıfa inanmak için hazır bekleyen militarist bünyeler de var nasılsa.
kusura bakmayın da bu ölüm planlarına iyi niyetle ulusal güvenlik için gerekli demek taraf gazetesinden bir yazarın da değimi ile ya körlük ya da salaklıktan kaynaklanabilir.