hiç bir beşiktaş'lının unutamayacağı tarihe kara bir leke, beşiktaş taraftarlarının anılarına ise bir rezillik olarak geçmiş mücadeledir.
ve her beşiktaş'lının gözünde 6 senelik kabusun start tuşudur.
tek bir maçla nasıl şampiyonluk gidermiş, yok kartlar doğruymuş, yok hakem ne yapsınmış vıdı vıdıları yapan herkesin bir gün aynı maçı, aynı sahada, aynı koşullar altında yaşamasını ve rekora gider şekilde bitirilen bir ilk yarıdan sonra inanılmaz bir çöküş yaşamalarını dilerim. ancak böyle eşitlenir bu çünkü.
beşiktaş o sezon ligi en yakın rakibi f.bahçe'nin 11 puan önünde lider bitiriyor ve devre arasına giriyordu. aziz yıldırım ise başlıyordu meşhur açıklamalara "3 yıldızlı tişörtlerin siparişini verdik". gülüyorduk tabi, herkes de gülüyordu.
sonra bir maraton programı hatrımızda kalmıştı şansal ve erman diyorlardı ki "lige renk gelmeli". nasıl gelecekti bu renk, onu da merak ediyorduk. gülüyorduk.
çünkü sahada bir beşiktaş vardı ki 3 hafta üst üste 5 atan, rakipleri sahaya dar eden ve uzak ara şampiyonluğu alacağı düşünülen. o takım ne mi oldu liderin 14 puan gerisinde 3. bitirdi ligi.
25 ocak 2004 günü, doğum günümden iki gün sonrası, ahmet dursun'un doğum günü. istanbul'da bastıran kar inönü'yü de esir almış. en soğukta bile aşkımızdan ayrılmayan bizleri stadda kar topu eğlencesine teşvik etmişti.
takımlar sahaya çıktı. kapalı tribünün önünde pancu resmen dayak yedi serkan'dan. tık yok hakemde. ibrahim üzülmez'in forması resmen yırtıldı yok yine tık yok. ilhan mansız biçildi, hala ses yok hakemde. taraftar gerildi, takım gerildi. inönü'de sinir katsayısı tavan yaptı.
samsunspor'un tüm caniliklerini görmezden gören hakem ise beşiktaş'a karşı pek bir cömertti. o gün yüzünde patlayan kar topu beşiktaş taraftarı tarafından yüzüne atılan bir tokattı belkide, en okkalısından.
tek maçla başlayan kabus ise sezonun sonuna kadar bitmedi, 3 yıldızlı tişört bastıran rakibin maçları tekrar edilirken, kazandırılırken, elle kolla golleri dizerken, beşiktaş'ın oyuncuları atıldı, golleri verilmedi, ofsayttan goller yedi, olmayacak penaltılar gördü, sahası kapandı. sezonun ikinci yarısında aleyhinde tam 51 hake hatası yapıldı.
ne yapsak olmadı, kutsal ittifak pankartı açtık, tüm tribün sahaya kırmızı kart çıkarttık, lig tv kameralarının localardaki yayınlarını kapattık, şerefiniz varsa düşün yakamızdan pankartı açtık. ama ne yapsak kurtulamadık.
eğer başa sararsam, tek maçla şampiyonluk nasıl gidermiş değil tek maç bir takımın baltalanmasına nasıl start verirmiş ona bakılmalıdır.
hala konusu açıldığında sinan engin tarafından hemen kapatılmakta, rahmetli hasan doğan tarafından ise "beşiktaş'a operasyon yapıldı" denmektedir.
bundan yıllar sonra kapalı da sinan engin'e 2004'ü hesabı sorulmuş, bundan kısa bir süre sonra çarşı grubuyla bir araya gelen sinan engin bu görüşme sırasında ağlamıştır.
detaylarıyla, ince işleriyle, telefon konuşmalarıyla geçen 5 aylık periyodun başlangıç maçıdır bu maç.
önemsiz bir maç olduğunu düşünen herkesin takımının başına gelmesi dileğimdir.
ve nefretimdir;
cem papila ve onun vasfını yüklenen her piyon.
nefretimdir;
oyunu adil oynamayan herkes...
ve nefretimdir,
25 ocaklar...
--spoiler--
o seksen dakikayi yasamis her bir besiktaslinin cem papila'yi evren dölek - muhittin bosat ikilisinin yanina hafizasinin en dayanikli köselerine çivilerle kaziyacagi, digiturk'un nasil olup da maç özetini ilk kirmizi karttan baslattigina akil erdirilemeyen, üç dakikalik özet görüntülere, samsunsporlu oyuncularin ilk 10 dakikaya hayret verici bir basariyla sigdirdigi sertliginin yansitilmadigi, cem papila'nin mazlum, besiktas taraftarinin ise paranoyak ilan edildigi besiktas tarihinin tartismasiz en önemli maçi. dostun, düsmanin* çirilçiplak ortaya döküldügü, her iyiye gidiste, ibretle anilmasi, skorbordlara yansitilmasi ve kazan'da, çarsi'da, herhangi bir yerde, her besiktasli oldugunu iddia eden bünyenin dostlara hatirlatmasi farz olan karsilasma. sonun baslangici. [yuki the zorba/ekşi sözlük]
--spoiler--
tarihe bir kara leke olarak işlenen maç. her başarıya ulaşanın ayağı bir şekilde kaydırılır. Beşiktaş'a da bu yapıldı. resmen bir takımın gelecegi ile oynandı. ama biz hep dedik böyle bir ligte şike ile şampiyon olucağımıza "şerefimiz" ve "hakkımızla" üçüncü oluruz. **
şimdiki fenerbahçe ve 90 lı yılların sonlarının galatasaray ı gibi bir dönem yaşamaya çalışan beşiktaş ın ayağına takılan çelme olarak da anlatılabilecek maç.*
yasin sülün'ün; maçı çok daha farklı kaybetmemek için ilhan mansız'ın ve bir oyuncunun daha bilerek kırmızı kart görerek maçı hükmen mağlup olarak tamamlamak istediklerini 3.5 yıl geçmesine rağmen anlamadığı maç olmuştur. çok fazla bir şey beklemiyorduk zaten kendisinden...