YÖK Başkanı Profesör Erdoğan Teziç'e saldırı girişimi... Saldırgan kaçtı...
Bugün saat 14:30'da Ankara Bilkent'te bulunan YÖK binasına gelen 30 yaşlarında kot pantolonlu bir kişi başkanla görüşmek istediğini söyledi.
Ancak saldırgan kapıdaki korumalar tarafından engellendi. Kapıda başlayan boğuşma üzerine saldırgan silahını çıkartıp üç el ateş etti.
Kapıdaki boğuşma sonrası yaşanan telaş ortamından yararlanan saldırgan koşarak kaçtığı ve taksiye binerek uzaklaştı.
Saldırgan, YÖK Başkanı Prof. Teziç ile karşı karşıya gelmeyi başaramadı. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.
ilk belirlemelere göre, saldırgan kapıda güvenlik görevlilerine silahını çekip 'beni başkanın bulunduğu kata çıkarın' diye bağırdı.
YÖK Başkanı Teziç, olayla ilgili olarak şu anda bir açıklama yapmak istemediğini söyledi
hain bir saldiridir. bir insan isini kanunlara ve anayasaya uygun yapiyor diye bu kadar hedef gosterilirse olacagi budur. sayin tezic'e ve korumalarina gecmis olsun. turkiye'yi yonetenlerin gerilimi bir an once dusurmesi lazim yoksa gidis hic de iyi degil.
Faşist - dinci zihniyetin Erdoğan Teziç'in Cumhurbaşkanlığı seçimleri , iktidarın oy avcılığı amacıyla alt yapısını kurmadan açmaya çalıştığı yeni üniversiteler , kamusal alanda problem teşkil eden türban sorunu gibi konular hakkında devletin laik ve demokratik anayasasını ve cumhuriyetin temel niteliklerini vurgulayarak yaptığı bir takım açıklamalar karşısında rahatsız olması ve milli görüş iktidarlarının darbelerden bu yana üniversiteleri karıştırmasıyla , üniversiteleri şeriaat yanlısı mollalar yetiştirmek üzere bir üs olarak kullanmak isteyen arap milliyetçisi dincilerce ve amerikan emperyalizminin köpeği olmuş faşistlerce 1950'lerden beri kösteklenen milli eğitim sistemine ve onun devamı olan yüksek öğretim kurumlarına yapılmış son hamlede danıştay'a yapılan saldırıyla da zemini hazırlanmış olan bir saldırıdır .
evet sayın seyirciler bunlar heeep beklenen şeyler.yine gerginlikten medet umulan, kargaşadan çıkar sağlanmak istenen, belirli bir kesime yüklenmek için eller ovuşturularak beklenen anlar.ne tesadüf değilmi?cumhurbaşkanı adayı açıklanıyor, sonra laik kesim için sembol bir isim hedef seçiliyor, sonra parmaklar kesin şunlar yapmıştır diye birilerini gösteriyor, sonra bu olasılıklar doğruymuş gibi akıl yürütülüyor.sonrası malum.oyun hiç değişmiyor.
suikastcinin girişi ve çıkışı nasil bu kadar rahat yaptigini merak ettigim konudur. bu kadarmi basit gerceklesiyor bu ülkede adam öldürmek.. daha yasanan acilari üzüntüleri unutmamisken yeni birisi icin tetige basilmistir.. ülkemizin adi batiyor bunlara bir dur diyecek kimse yokmu?? nasil bir durumdur ilgic!!!
kemalizmin atatürk'ün ölümüyle birlikte tarihe gömüldüğünü düşünen birisi olarak bu tip olayları laik-şeriat ekseninde tartışanları pek sığ, pek yavan bulduğumu söylemeliyim. ülkenin kaynakları yabancı sermayeye en atatürkçü geçinenler tarafından da, en dinci bilinenler tarafından da peşkeş çekilmedi sanki. hala da çekiyorsunuz işte. bu doludizgin gidişat arasında bir de böyle kafa bulandıran aksiyon-macera sahneler kinimizi artırmaktan başka birşey yapmıyor. bıktık artık.
tam tahmin ettiğim gibi. nerde suç işlemiş sakallı bir terörist var, bazı kişiler hemen savunmaya geçiyor. herhalde zannediyorlar ki ağzından "allaaahuuekber..." eksik olmayan bir kişi suçlu olamaz. olur efendim, artık gerçekler görülse iyi olur. gözünü islam bürümüş vahşiler katlanarak çoğalıyor bu ülkede. kendinizi kandırmayın.
bu şerefsiz saldırıyı yök'ün bizzat kendisinin planladığını düşünenlere "o tarz adi katakullilere hükümet haricinde baş vuran olmaz" denebilir ayrıca.
yapılan suikast girişimleri ve suikastlara, öldürelen insanlara gülebilen insanlar olduğu sürece ardı arkası kesilmeyecek hadiselerdir. insanların kendi kendi vurdurduklarına inanmak vicdan ister,demek ki onlarda da o var.
Teziç'e suikast girişimi de bu olayların son halkasıdır.
son 1 sene içindeki olaylar ve işlenen , işlenmeye çalışılan cinayetler dikkatli gözlerle irdelendiğinde üzülerek söylüyorum ki şöyle bir tablo çıkıyor ortaya ;
klasik bir ortadoğu ülkesi olma yolunda hızla ilerliyoruz .
nasıl tahammülsüz , hoş görüsüz bir millet olduk biz boyle anlamıyorum ki !
"ha şimdi aklıma manyak bir fikir geldi" dediğim olaydır..
hani şu zihin kontrol operasyonları yapan cia ajanları gibi konuşan adamlar varya... beyin fonksiyonları yetmedikleri için sadece komplo üreten zihin fukarası adamlar..
neymiş ;
"efendim bu olayın arkasında mossad vardır"
"efendim bu olayın arkasında mit vardır"
"efendim bu olay büyük orta doğu projesinin koludur"
"efendim bu olay madagaskar başkanı'na yapılan suikast girişimin türkiyedeki uzantısıdır"
"efendim bu olay münferit değildir. senkronize ve mükemmel korelasyonla yapılmış profesyonel bir olaydır"
ya tamam anlıyorum ben seni. 2-3 tane stephen king kitabı okudun, yanında yeşillik olsun diyede bi kaç tane agatha christie kitabı.. "dur lan bu yetmez" deyip david baldacci falan okudun. bi yerlerdende hiçbir olayın "münferit" olamayacağı bilgileri doldu kulağına. ooo sen varya sen. sen mükemmel, olayların arkasını görebilen aşmış bir adamsın.
neyse lafı fazla uzatmadan aklıma gelen fikiri söyleyeyim.
önce içimin, dışımın sürrealist düşüncelere malzemeye olamayacak yanlarını buraya basayım. ;
ben gayet iyi niyetli ve ülkeyi seven bir adamım. asla provakasyonla, eylemle, şeriatla uzaktan yakından alakam yoktur. olaylara futbol hakemi gibi bi oradan bi buradan değil, voleybol hakemi gibi ortadan bakarım. ama gelin görinki bu sıradan hayat beni sıktı. adrenaline, extreme, action gibi heyecanlara ihtiyacım var.
uyuz olduğum bir devlet adamı var. televizyonlarda suratını görünce içim parçalanıyor. boğazını kesmek, kafasını kopartmak istiyorum. acayip gıcık oluyorum adama öyle böyle değil.
bakın şimdiden söylüyorum ben yarın gidip bu devlet adamını öldüreceğim. bu entry'de yarın gazetelerde, televizyonlarda "bomba haber" olarak geçecek. hemen beni bir ogün samast yapacaklar. diaspora'nın adamı yapacaklar. bu olayın arkasında tapınak şovalyeleri'nin olduğunu iddia edecekler. illumunati örgütünün üstüne gidilecek.
kalkıp da bana "öyle kafana göre öldüremezsin bu adamın bir sürü koruması var" falan filan ayakları yapmayın. bazıları iyi bilirki sistem karmaşıklaştıkça çözümü kolaylaşır. senkronize bir sistemi çökertmek daha kolaydır. şimdi ben elime alsam m4a1'i çıksam istiklal'e kalabalığa ateş açsam.. kim engel olabilir bana ? var mı böyle bir sistem ?
demek ki neymiş ? her isteyen bu ülkenin huzurunu bozabilirmiş..
demek ki neymiş ? her isteyen bu ülkeyi kaosa sürükleyebilirmiş..
demek ki neymiş ? her cinayet, her saldırı haberi duyunca ağzımızdan salya akarak olayı büyük güçlerin üstüne yıkmamalıymışız.
ha bu arada öldürme fikrinden vazgeçtim. götüm yemedi bu kadar atraksiyonu.
malatyadaki ülke karıştırma çabalarını yeterli görmeyen özürlü zihniyetin yeni hain oyunudur, hala şiddetle bir şey olmasını uman insanlar vardır ne acıdır.
adamı sinirden deliye çeviren durum. sen çık her seferinde senin yaptığın saçmalıklara muhalefetin zavallığı yüzünden konuşmak zorunda kalan. elinin uzanmadığı için sürekli çamur attığın. bu yüzden hedef olmuş birine daha saldırdılar. dur bir düşün tayyipcim benim her gösterdiğime saldıran irticacılara karşılık neden her cümlesinde beni suçlayan cumhuriyetciler bana saldırmıyor. ben sana cevap veriyim (bkz: hepimiz insanız)ve (bkz: Atatürkçüyüz) cevap bunlardır tayyipcim. bence sen artık gerçekten ananıda al ve öbür dünyaya git.