çevresindekilerden daha akıllı bir adamın başına gelmiştir bu kaza.
--spoiler--
yazıcıoğlu'nun helikoptere binmeden önceki son sözü...
bbp genel başkan yardımcısı remzi çayır, helikopterin bir hafta önce kiralanması sırasında yazıcıoğlu'nun helikopterle uçmaya direndiğini açıkladı. çayır, yazıcıoğlu'nun parti yöneticilerine, "bırakın bu helikopter işlerini, hava koşulları kötü olunca uçamayız. tehlikeli bir şeyler olur. beni öldürecek misiniz" dediğini kaydetti.
12 eylül'de arkadaşının evinde gazete okurken çapraz ateşe tutulup başına mermi isabet eden dayılardan, amcalardan daha kıymetli bir adamın geçirdiği kazadır.
ses kayıtlarını dinleyip, 3500 jandarma, akut ve sivil savunma ve gönüllü bbp'lilerin arama yaptığını biliyoruz. dağda sis ve tipi var. sonra birileri çıkıp "tayyip erdoğan, akpmilletvekili düşseydi, bik bik" yapıyor.
bunlar düşseydi de en fazla bu kadar seferber olunurdu. "insanların hayatlarını kıyaslama" diye ders verenlerin muhsin yazıcıoğlu ile sıradan insanların göreceği muameleyi kıyaslamak yerine tayyip erdoğan'la muhsin yazıcıoğlu'yu kıyaslaması ise mânidar.
kıyası herkes yapıyor, ama kimilerininki fena halde batıyor anlaşılan.
yine vah vah çekiyor, nasıl olur, niye bulunamaz onlarca saattir diye kimimiz içten kimimiz söylenmesi gerektiğinden sitemler yükseltiyoruz. haber sayfalarına bakıyoruz iha muhabiri benden başka sağ kalan yok diyor. diğer haber de bir başkası muhsin bey'in sağlık durumu iyi diyor. 3 bin asker düştüğü yer de biliniyorken bulamıyor. hava şartlarından dolayı da hava araması durduruluyor, kara çalışmaları devam ediliyor. bu imkansızlığın, trajikomik olayın faturası kime kesilmeli şimdi, her semtte büyük düşün diye sloganlar savruluyorken nasıl da küçük olduğumuzu kendimize baktığımız dev aynasının çatlaklarının bini geçtiğini görüyoruz. biz kuşku girdabında debelene duralım. yakın zaman dilimi içinde halen ulaşılamadığı takdirde büyük abd yerlerini bize bildirecektir. yerlerinin bulunmuş olması yetecek herkese şükür bulundular denilecek. olası bir kazadır başımız sağolsun. yarın ise bu başlığın altı boş, gazete manşetleri gündem de başka konulara değinmiş olacak. bildiğimiz ve değiştiremediğimiz gerçek yine sebebimiz oluyor; çabuk unutuyoruz, sorgulamıyoruz, ses edemiyoruz tam da burda kaybediyoruz.*
arama kurtarma çalışmalarının bahsedildiği kadar kalabalık bir ekiple yapıldığına inanmıyorum. kim diyorsa ki yüzlerce kişi arıyor kuyruklu yalan söylüyor.
hurriyet.com.tr'ye göre söz konusu bölgede sıcaklık -8 derece, görüş 100 metre. yani aslında karadan yürütülecek arama kurtarma çalışmaları için şartlar hiç de fena değil.
20 saatte yüzlerce kişiyle istemesen bile belirli bir bölgede koca enkazı yanlışlıkla bulursun. hayır arkadaş hayır bu işte bir hesap var. bütün bunlar bir yana insanın aklına acaba bölücü terör örgütünün eline mi geçtiler sorusu da gelmiyor değil hani.
HAYATIMDA NE BÖYLE KAZA GÖRDÜM NE DE BÖYLE HABER. KAZA HABERiNiN ÖNEMi SANKi DÜN HEP BiR KARAMBOLE GELDi. BiR ARA ALi KIRCA HABER YA DA KAZADA KAYBOLANLAR iÇiN NEYSE Ki YALAN HABERMiŞ FALAN DEDi. ASLINDA BU SABAH BiLE HALA BULUNMAYAN MUHSiN YAZICIOĞLU NUN HELiKOPTERi DÜŞTÜ ULAN DÜŞTÜ!
AKP BiR VEKiL DÜŞSEYDi NE ÇOK ÇAN ÇALARDI. ULAN SiZE DiYORUM, DÜŞTÜ ULAN, BiR iNSAN DÜŞTÜ!
bir de yöneticiler öyle bir sıçmıştır ki, sıvamaya yüzleri tutmamıştır.
açıklama yapıyorlar, yerleri tespit edildi, her an bulunabilirler. yok hastaneye kaldırılıyor şu anda durumları iyi. hepsi yaralı hafif yaralar var her an ulaşılacak falan. hani bunu söylüyorlar tesadüfen falan ulaşılırsa -bilinçli değil ha, tesadüfen ulaşılırsa- mükemmel bir yönetim göstermiş her şeyi seferber etmiş görünecekler. aradan 20 saate yakın zaman geçmiş yok efendim hava sisli bilmem ne.
hiçbir teknik alt yapım yok ama bildiğim kadarıyla uçan araçlar uçuş esnasında belirli zaman aralıklarıyla sinyal gönderiyorlar ve koordinatları bir merkez tarafından biliniyor. sinyalin kaybolduğu zamana bakarsın, en son koordinat alınan sinyal zamanına bakarsın, sinyalin kaybolduğu zaman dilimi içerisinde o güzergahta o kadar sürede ne kadar mesafe gider ufak hata paylarıyla tahmin edersin yoğunlaşırsın, bu benim basit bilgim ve basit tahlilim buradan yola çıkıldığında bile bu işin 20 saate yakın bir zaman dilimine ulaşacağını düşünmüyorum, kaç kilometrekare tahminen yanılabilirsin ki?
ulan afganistan'da, iran'da, çin'de değil bu yer, bizim ülke topraklarımızın göbeğinde.
suikast ise bile dünyanın en beceriksiz, en yüze, göze, döte bulaştırılmış alçaklığıdır. hükümetimizin bahar gelende, çiçekler açanda enkaza ulaşıcaz türünde ki açıklamalarını ibretle takip etmekteyiz.
çağ atlayan türkiyeden bir örnek, utanmayın avrupadan kurtarma ekibi çağırın onlar bulsunlar, geçen ay bolu'da düşen helikopter enkazında olduğu gib...
muhsin yazıcıoğlu yerine düşen helikopterde tayyip yada akp iktidarının adamlarından birinin olması durumunda da hava şartlarının düzelmesi beklenecek miydi veya enkaza bunca saat geçmesine rağman yine ulaşılamayacak mıydı sorularını akla getiren kazadır.
demek ki o helikopterin için de obama olsaydı da yine aynı şekilde saatlerce ulaşılamayacakdı diye düşündürmüş kazadır. *
bu kaza türkiye cumhuriyeti devletinin arama kurtarma konularındaki aczini ve geri kalmışlığını göstermesi açısından da anlamlı.
ülkemin teknoloji ve profesyonellik anlamında koca bir sıfır olduğunu gösteren durumdur. olmaz böyle birşey, martın sonuna gelmiş bir mevsimde, koordinatları az çok belli olan bir enkazı, 2009 yılında nasıl bulamazlar, anlaşılır şey değil..bazen gerçekten düşünürüm, savaşa falan girsek halimiz duman diye, marmara depreminde de 24 saat olay yeriyle temas kuramamışlardı bürokrasimiz..
daha geçende tayyip son model arabanın içinde kalmıştı da balyoz falanla kurtarmışlardı, bize teknoloji pek yaramıyor galiba..
olaydan sonra "enkaza ulaşıldı, yaralılar hastaneye kaldırıldı, durumları iyi" diye açıklama yapan vali ve memurları saymıyorum bile..
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu´nun Kahramanmaraş´tan Yozgat´a giderken bindiği ve düşen helikopterde bulunan iHA muhabiri ismail Güneş´in 112 Acil Servis görevlisi arasındaki telefon görüşmesi kayıtlara şöyle geçti:
112 görevlisi : 112.
ismail Güneş (i.G): Ben iHA Muhabiri ismail Güneş; helikopter ile düştük.
112 : Nerede? Neredesiniz?
i.G : Bilmiyorum nerede olduğumuzu. BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu ile birlikteydik.
112 : Neredesiniz?
i.G : Hatırlamıyorum.
112 : Etrafınıza bakın; ne görüyorsunuz?
i.G : Her taraf kar sis. Her taraf sis.
112 : Helikopteri nereden kiraladınız?
i.G: Bacağım kırık olduğu için konuşamıyorum. Erhan ağabey nereden çıkış yapmıştık. Çağlayancerit orada bir yerde düştük. Hangi yere düştüğümüzü hatırlamıyoruz; her taraf sis; göremiyorum. ... 35 00 benim numaram.
112 görevlisi: Telefonu kapatmayalım; yerinizi tespit etmeye çalışıyoruz.
i.G : Kahramanmaraş´ın dağlarından; her taraf sis. göremiyorum.
112 görevlisi: Parti merkezinden kiminle görüşebiliriz; sizinle ilgili?
i.G : Bilmiyorum; şarjım bitmek üzere. Alo. Biz nereye gidiyorduk? Yozgat tarafında bir yere gidiyorduk hanımefendi.
112 görevlisi: Kapatmayın yerinizi tespit etmeye çalışıyorlar.
i.G : Erhan ağabey; nereden geldik; nereye gidiyoruz. Şu an Çağlayancerit´ten gelip; nereye gidiyoruz. Yozgat-Yerköy mü? Çağlayancerit´ten; Yozgat-Yerköy´e gidiyoruz. Burası çok soğuk. Alo. Yer tespit edemiyor musunuz?
112 görevlisi: Siz kapatmayın beyefendi telefonu.
i.G : Hanımefendi şarjım bitecek.
112 görevlisi : Alo; Alo. iyi misiniz?
i.G : Kötüyüm; ayağım kırık.
112 görevlisi: Şu anda siz helikopteri görebiliyor musun?
i.G : Şu anda helikopterin içindeyim.
112 görevlisi: Alo. diğer beş kişi yanınızda değil mi şu anda? Size cevap verebiliyorlar mı?
i.G : Diğerlerinden ses yok. Erhan ağabey; Erhan ağabey de ıhlayarak cevap veriyor. Alo; hanımefendi; yerimizi tespit edemediniz mi?
112 görevlisi: Şu anda emniyet bulmaya çalışıyor; sakin olun.
i.G: Erhan ağabey; ıhlıyor sadece. Bende üşümeye başladım. Ben sakin olmaya çalışıyorum.
112 görevlisi: Sakin olmaya çalışın; tespit etmeye gayret ediyorlar.
i.G: Muhsin Bey´i göremiyorum.
112 görevlisi: Aynı helikopter ile mi havalandınız?
i.G: Evet. Ayağım çok kötü kırıldı. Ölende var herhalde. Bu arkadaş kim ya.
112 görevlisi: Şarjınız bitinceye kadar açık kalsın; aramaya devam ediyorlar çünkü. Kapatmayın alo.
i.G: Alo. Ayağım kırıldı.
112 görevlisi: Başka yerinizde kanama var mı?
i.G: Gözükmüyor.
112 görevlisi: Kravatınız var mı? ip gibi kravat gibi bir şeye elinizi uzatabilir misiniz?
i.G: Kravat yok. Şu anda gözükmüyor.
112 görevlisi: Polis ekipleri yerinizi bulmaya çalışıyor. Siz moralinizi yüksek tutun. Zaten sizin yerinizi tespit edecekler. Edemediler daha. Tespit etmeye devam ediyor.
i.G: Herkes öldü herhalde.
112 görevlisi: Kanamadan dolayı sessiz kalmış olabilirler endişe etmeyin; sizi kurtaracaklar.
112 görevlisi: Alo; beyefendi. Şu anda bacağınızın durumu nasıl?
i.G: Ağrıyor. Alo. Yeri tespit edemediniz mi? Donmaya başladım; üşümeye başladım. Üşüyorum. Tipi var. Helikopterin içine girdim. (inleme sesleri) Buradakiler öldü herhalde ya. Erhan ağabey; Erhan ağabey. Yok. Kimseden ses gelmiyor; gelmiyor. Eyvah çok kötü.
112 görevlisi: Ayağınız sıkıştı mı?
i.G: Evet. (inlemeler) Tespit edemediler mi ya. (inleme) Ayağımı oynatamıyorum.
112 görevlisi: Emniyet yerinizi tespit etmeye çalışıyor.
i.G: Erhan ağabey. Ağabey bir kendine gelmeye çalış. Bak ben kendime gelmeye çalışıyorum. Yatıyor ıhlıyor.
112 görevlisi: Başka kimseden ses gelmiyor mu?
i.G: Yok; yok. Çok kötü ayağım kırıldı. (inleme) Hanımefendi hala bulamadınız mı yerimizi? Burada donacağız; diğer insanlar öldü herhalde. (inleme sesleri) Ayağımı oynatamıyorum. Çok pis kırıldı ayağım. Yerimizi ne zaman tespit edeceksiniz hanımefendi.
