gençlerbirliği'ni destekleyeceğim maç. yok, yok galatasaray'lı, beşiktaş'lı veya trabzonspor'lu filan değilim. yıllardır fenerbahçe'ye gönül vermiş bir futbolseverim. onlarca kez fenerbahçe kaybettiğinde ağladığım, ertesi gün okula gitmeye yüzümün olmadığı günleri hatırlarım. hatta türkiye kupası finalinde gençlerbirliği'ne kaybettiğinde fenerbahçe salya sümük ağladığımı bilirim. doğum yerim de kadıköy(göztepe ssk) ama 3 yıldır ankara'da yaşıyorum ve az biraz sempatizanlıkla başlayan gençlerbirliği sevgim tutkuya dönüşmeye başladı bu yıl. bu sezonki tüm iç saha maçlarına gittim. sıra bu maça geldi. hafta başından beri bir kararsızlık beni benden aldı. gençler mi yoksa fener mi? gençler ağır bastı. yarın da onlarca kişi arasına gençler formasıyla oturup destekleyeceğim kara kızılları. belki de bir kaypak gibi atılan her gole sevineceğim bilmiyorum.
edit: sow'un rövaşatasına kadar gençlerbirliği'ni destekleyen ben o rövaşatada refleksif olarak ayağa kalktım. ulan gol olsa ne olurdu sanki.
ben artık o kadar şüpheyle yakşalıyorum ki maçlara; "acaba hakem ne yapacak?" fenerbahçe'yi nereden vuracak acaba sorularıyla skor tahmini filan yapamıyorum ama dün akşam 1-0 sb elazığsporu yenince biraz içim rahatladı. galatasaray'ın yenildiği hafta intikamı fenerbahçe'den alıyorlar bi şekilde..
aykut kocaman dehasıyla geriye düştüğümüz maç.hani önemli değil yenersin yenilirsin,fakat bazı orospu çocuğu kro, keko ve ergenlerden oluşan malum takım taraftarlarının "yeaahhhh nası koydu gençler" demesi sikimi gıdıklıyor artık. hayır birini çocuk mocuk dinlemeden sikicem o olacak.