25 kasım 2009 uyarı grevi

entry102 galeri0
    51.
  1. bu memurları anlamış değilim ülke şartları belli şirketler maaş kısmaya gidiyor işçi çıkarıyor.Bunlar yatıyolar ense yapıyorlar kriz dertleri yok maaşın geç yatması gibi dertleride yok işten kovulma gibi bir korkuları yok ctesi çalışmazlar mesaileri bellidir kelepirdir işleri hala aldıkları parayı beğenmezler kovun gitsin hepsini onların yarı maaşına çalışcak bi sürü genç var kapağı atıyorlar devlete ondan sonrası yatış hep.
    0 ...
  2. 52.
  3. eylem yapmak memurun hakkı tabikide az maaş vs vs tamam. ama bana göre yalnış olan doktorların hastaneleri boşaltıp eyleme katılacak olmaları.insan saglıgıyla oynamamaları lazım aslında.
    0 ...
  4. 53.
  5. ev geçindirmeyen, sorumluluğu olmayan insan evladının mantığını tam olarak anlayamayacağı eylemdir.
    2 ...
  6. 54.
  7. sadece grev'in gücünü, hem devlete hem de millete gösterebilecek olması sebebiyle desteklenmesi gereken eylemdir. millet, oylarıyla seni yukarıya taşıdıktan sonra, ananı da al git diyebileceğin bir maraba topluluğu değildir, olmamalıdır.

    "devlet kapısına kapağı atıp göt büyütenlerin eylemi" diyenler için ise;
    -rüşvet denen bok niye var zannediyosun? sen memuruna adam gibi yaşayacak maaş vermezsen o da aradaki farkı kapatmak için ne yapacak? özal dememiş miydi bu memlekette; benim memurum işini bilir diye. gizliden de olsa hala bu mottoyu mu savunuyorsunuz?
    -sen yarı ücretle o pozisyona geçsen, benzer şekilde yatıp göt büyütmenin yollarını aramayacak mısın? ha sen büyütme, ben büyütçem götü, hem de yarı fiyatına diyosan, o ayrı tabi.
    -ayrıca bu göt büyütme işi; çalışanın değil, sistemin hatasıdır. o şekilde çalışanı hangi özel sektör firması 3 günden fazla tutar? özel sektörde çalışanlar da aynı insanlar, ama sonuç farklıysa, bu; insanlardan değil, senin denetim mekanizmandan, yaptırımlarının eksikliğinden, adam kayırmacılığından, torpilciliğinden kaynaklanır.
    -eylem yapanlara vatan haini diyen başbakanı seven çocuklara da diyecek hiç lafım yok, allah selamet versin.
    4 ...
  8. 55.
  9. yatarak para kazananların, yatarak kazandıkları ücretleri beğenmemesi durumudur.

    bu ülkede eğer memurlar grev yapıyorsa hayat kadınları da grev yapmalıdır. zira her iki meslekte de yatarak para kazanılmaktadır. ancak aralarındaki fark memurlar kimlerle yatacaklarını kendileri seçer hayat kadınlarının böyle bir lüksü yoktur.
    1 ...
  10. 56.
  11. 57.
  12. 58.
  13. 59.
  14. kardeşimin yolda kalmasına sebep olan eylemdir.gözünüze dizinize dursun emi bu memlekette sadece memur mu yaşıyor.hep ver hep ver nereye kadar.
    2 ...
  15. 60.
  16. 61.
  17. aldıkları her zam, kat kat olarak günde 12-13 saat çalışan normal vatandaştan çıkıyor. biraz da bizi düşünler.
    1 ...
  18. 62.
  19. 3 gün boyunca katılacağım eylemdir. * emekçilerimizin yakıp yıkmak yerine grevle hakkını aradığı eylemdir. * * * *
    0 ...
  20. 63.
  21. senelik olarak 25 ytl zam almış, o zammın da 22 lirasını o zammı aldıkları aydan itibaren ilaç parası hasta parası adı altında devlet tarafından kesilmiş insanların hak arama eylemidir. klavyesi başından kaldıramayacağı büyüklükte olan götleri nedeni ile bilgisayar başında oturup bu eyleme evlerinde göt büyütme eylemi diyen götleri sikilesice orospu çocuklarının olduğu bir ülkede, hakkı olan eylemselliği yaşama geçiren bu insanları tehdit eden bir başbakan da elbette var olur. başbakan alışmış olduğu için chp tipi yıpratmayan muhalefete, işçi köylü proleter muhalefetinden korkmakta oluşu da gayet ve tabi de normaldir. hak, özgürlük diye diye yollarda dolaşanların eylem hakkını hem de sendikal haklarla aynı anda kullanarak yaptıkları gayet demokratik olağan durumu tehdit etmekte bizlere bu iktidarın meşru haklar karşısında nasıl davrandığını göstermektedir.

    öte yandan:

    adalet ve kalkınma partisi.

    ikisi aynı anda hiç bir zaman olmaz. hem adalet hem kalkınma yani. ama ikisini de becerememek de ilginç
    0 ...
  22. 64.
  23. zalime haddini bildirmek öksüze kaftan giydirmektir.

    KESK'in çağrısıyla 25 Kasım günü kamu emekçileri greve gidiyor. Tüm Türkiye'de 1 gün boyunca iş bırakılacak. Kamu emekçilerinin talepleri;

    * Krizin bedelinin yoksul halka ödettirilmesine son verilmesi.
    * Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması.
    * Sağlık ve eğitim hizmetinin paralı hale getirilmesinin durdurulması.
    * Tüm işçi ve emekçilere insanca yaşanacak ücret verilmesi.
    * Angarya ve fazla çalışmaya son verilmesi.
    * Personel ihtiyacının acilen ve kadrolu istihdamla giderilmesi.
    * 4-B, 4-C, taşeron, memur ayrımına son verilmesi.
    * Çalışma yaşamı başta olmak üzere her alanda demokratikleşmenin sağlanması.
    * Toplu görüşme aldatmacası ve yüzdelik zamlar yerine toplusözleşme ve grev hakkının yasal güvenceye kavuşturulması.

    halk cephesi.

    TiS YOKSA GREV VAR!
    0 ...
  24. 65.
  25. memur denilince nedense sadece devlet dairelerinde çalışan o sevimsiz teyzeler, amcalar akla geliyor. bu nasıl bir cahilliktir?

    doktorlar, hemşireler, öğretmenler memur değil midir?

    bazı arkadaşlar demişler, onların yerine o işi yarı maaşla yapıcak milyonlarca işsiz var bu ülkede. ortaokul mezunlarını ne zamandan beri doktor yapıyorlar?

    "açlık sınırının altında yaşayanlar var bu ülkede, allah gözünüzü doyursun" deme gafletine düşenler var. o açlık sınırının altında yaşayanların birikimi nedir? ne iş yapabilirler acaba? sen senelerce oku, didin, 30 yaşından sonra biraz para kazanmaya başla, sonra vay ülkede işsizlik var diye kimse yüksek maaş almasın deyin. kusura bakmayın da, bu saçmalıktan başka bir şey değildir.

    doktorlar için konuşuyorum, tıp okumayan adam anlayamaz bu adamların ne çektiğini. senelerce uğraşıp didiniyorlar, ne için? insanlara hizmet etmek için vs. ama en büyük etkenlerden birisi de kuşkusuz iyi bir hayat standardında yaşayabilmek için. bu adamlar, zaten hak ettikleri ücreti istiyorlar, hayat standardını istiyorlar, ve bunu talep ediyorlar.

    kusura bakmayın da, ortaokulu bile bitirmemiş insanların, "gözleri doysun" demeleri çok saçmadır. insanlar hayatlarından kaç seneyi çöpe atıyorlar bir yerlere gelebilmek için, didiniyorlar. onlar okurken, çalışrken, siz kahvelerde okey oynuyordunuz. kendinizi geliştirmek için ne yaptınız?

    mühendis adam işsizim diye ağlıyormuş. peh. o zaman iyi bir üniversitede okusaydın da işsiz kalmasaydın. liberal ekonomi hakkında hiç mi bilgin yok senin? günümüz iş piyasasına en iyinin tercih edileceğini sen bilmiyor muydun?

    eğer senin işin yoksa, bu senden daha iyi olanların suçu değil, sana iş bulamayan devletin suçudur.

    hakkını aramaya çalışan insanları siz ne hakla suçlarsınız? onlar hakkı olanı istiyorlar, sonuna kadar da arkalarındayım. bu ülkede hakkını aramazsan, tepene binerler, sana istediklerini yaptırırlar. işsiz kalmanın en büyük sebebi, sesini duyurmaman değil mi sence?

    hak verilmez, alınır. ve kamu emekçileri de haklarını alacaklardır umarım ki.
    3 ...
  26. 66.
  27. memurların hak istemiyle yaptıkları eylemdir.

    memurların sıkıntılarını ancak kendisi ya da ailesi bilir. aldığı maaşa göre yaptığı iş kıyaslanıyor ve bu kıyaslamaya bir de asgari ücretle çalışan işçilerin maaşı eklenince memura karşı bir cephe oluşuyor. memur, devlet kapsamında çalışıyor ve kapitalist sistemde görülen asgari ücretli işçi ile kıyaslanması çok saçma geliyor bana. bir kere kıyaslama yapmak için, ortak özelliklere sahip olmalı iki taraf da. ama yok, birbirinden çok farklı şartlarda ve donanımla çalışıyorlar. bu açıdan, memur-işçi maaşı kıyaslaması yapılmamalı.

    memurların çalışma şartlarına yükleniliyor. evet, memurlar rahat çalışıyorlar. hatta keyfi olarak işi savsakladıkları da sıkça görülmekte. peki bunun yargılamasını yapıp kimin ne kadar maaş alması gerektiğini belirleyecek olan kimdir? maliye bakanlığı bütçeyi belirlerken, sadece memurları mı düşünüyor sanıyorsunuz? her meslek grubunda görülen bir sıkıntı bu ve memur dahil ülkenin çıkarını düşünmüyor.

    memur bu ülkenin sırtında bir kambur. (fikrim bu) aldığı maaş işçilerden fazla diye değil, devlet memurunu çalıştırmasını bilmiyor. denetleme sistemi diye bir şey söz konusu değil. müfettişler var ve dönemsel olarak teftişler yapılıyor, lakin yeterli değil. teftiş döneminde bi gayretle açığını kapatan memur diğer zamanlarda yatıyor. böyle bir genelleme için herkesi katmak istemiyorum ama, bu genellemeyi yapabilecek kadar çok işini savsaklayan memur var. kaybolan dosyalar mı ararsınız, kendini ağa zannedenler mi, devletten aldığı maaşın karşılığında iş yapmak yerine özel işlerine bakanlar mı... evet memurlar çalışmıyor. ama bu onların demokratik haklarından yoksun bırakılması için yeterli sebep değil. bu ithamlarla demokratik hakkı sınır koyamazsınız. memura demokratik hakkını vermekle de iş bitmiyor. devlet denetlemesini yapmak zorunda. yoksa bu kambur daha da büyür. "benim memurum işini bilir" çıkarcı mantıklarla bu iş yürümez artık.

    bugün ki memur eylemi, sadece maddi açıdan değerlendirilmemeli. memur da artık kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini bilmeli.
    4 ...
  28. 67.
  29. eyleme katılanların aldığı paranın yarısına iş yapacak sayıda işsiz yaratan bir sisteme değil de, çalışma koşullarının düzeltilmesi için eylem yapanlara kızan malları gözümüze sokmuş eylemdir. bu nasıl şükürcülüktür, bu nasıl bir biat ruhudur yarabbim. adam, işsizler ordusu vasıtasıyla üç kuruş maaş alanlara şantaj yapılmasına razı, bir de bayraktarlığını yapıyor. yani bu adamın maaşını kriz zamanı yarıya indirsen, "lan bu işi bu paraya yapacak bir dünya adam var, gıkımı çıkarmayayım" diyecek.

    emeği örgütsüz toplum, beyni mallaşmış ve köleleşmiş bireyler yetiştiriyormuş, bir kez daha anladık. böyle yük beygirleri bulunca da üstüne binmemezlik olmaz tabii, nitekim biniyorlar da.

    on yılda onbeş milyon mal yarattık her yaştan.
    3 ...
  30. 68.
  31. Dün haberlerde izledim, öğretmen beyimiz ve hanımı evlerine 3000tl giriyormuş,efendim 900tl kredi kartı ödüyomuş sinemaya gidemiyormuş havyarı elle yiyolarmış yazık geçinemiyorum diye naralar atıyordu. Bi kere 900ytl kart borcu yaptığına göre ayağını uzattığın yorganını değişeceksin efendim sen biliyor musun dışarda atnamayan kaç bin kişi var bulmuş da bunuyor cinsinden adamların ağzınını üstüne çakasım geliyo bak yine sinirlendim bir de iş bırakma eylemi yapıyorlar ulan hayatınız tatil bee
    1 ...
  32. 69.
  33. garip bi durum var otada. birileri memurun aldığı maaşın fazlalığına değinip eylemi başbakanları gibi gayri meşru göstermeye çalışıyor...

    memurun aldığı maaş çok değil, senin aldığın maaş az.
    sen bununla ilgili bir şeyler yapacağına kalkmış hakkını arayan işçi-memura bok atıyorsun. kaldiki eylemin amacı maaşdan öte örgütlenme ve grev hakkı. kapiş?

    ha bir de; recep bize engel olsana olsanaa olsanaaaaa.
    4 ...
  34. 70.
  35. grev ya da eylem dediğin olay, zaten üretimden gelen gücün kullanılmasıdır. yani temizlik işçileri çalışmadığında mahalleni b.k götürecek ki, o iş yapılmadığında nasıl mağdur olduğunu anlayacaksın. taşıma işçileri, her gün yaptığı işin yapılmadığında ne olduğunu sana gösterecek ki, sen bu hizmetin önemini anlayacaksın.

    ne güzel iş, "eylem yapsınlar, ama iş aksamasın". sen de rahatın bozulmadan, şöyle göz ucunla kenarda protesto edenlere bir bakıp otobüsüne trenine bineceksin, işini göreceksin.

    döner istiyorum ama dönmesin istiyorum.
    3 ...
  36. 71.
  37. açlık sınırı nedir,geçim derdi nedir bilmeyenlerin, her zaman olduğu gibi ellerindeki kötü örnekleri genelleyerek hakkında yorum yaptıkları eylemdir.
    sizce bu insanlar bu kadar rahatsa, bunca fişlenme, cop yeme, biber gazı soluma riskini nasıl alıyorlar?
    bu yazdıklarım ucuz solculuk değil bir vicdan muhasebesidir.
    bu düzende işçi ve memur her zaman haklıdır.çünkü hak ettiğinin çok daha azına ve çalışması gerektiğinin çok daha fazlasına çalıştırılarak sömürülmektedir.
    Allah bizi bu dünyaya ömrümüzün büyük kısmını başkalarına kul köle olarak harcayalım diye göndermedi.
    dışarda yaşamaya değer koca bir hayat var.insanca yaşayacak miktarda paraya sahip olabilirsek.
    3 ...
  38. 72.
  39. türkiyede iş bırakması gereken varsa asgari ücretle çalışan açlık sınırında yaşayan gariblerdir.
    bir ikinci iş bırakması gerekenler üniversite okuyup iş bulamayan işsizlerdir onlar zaten bırakmıştır.
    1 ...
  40. 73.
  41. oncelikle yapilan yorumlara goz attigimda ne kadar uzgun oldugumu belirtmek istiyorum. eylem, grev bir mucadele, hak arama yoludur. kurtulus savasindan bu yana hicbir sekilde birlik olamamis bu toplum, bizim toplumumuz totaliter bir orgutlenme ve egitim sayesinde tek tiplestirilmis itaat etmeye alistirilmistir. bugun sokaklarda haklarini arayan kamu calisanlarina gidin adam gibi isinizi yapin demek onlarin haklarina saygisizliktir.

    bana dokunmayan yilan bin yil yasasin demis atalarimiz. keske demeselermis. demeselermis de alismasaymisiz bizi ilgilendirmeyen olaylara karsi sessiz kalmaya. bu sessizlik oyle bir sarmis ki bizi, toplumumuzu birakin kendisini ilgilendirmeyen, direk olarak kendisiyle alakali durumlara da sessiz kalmaya baslamistir artik ne yazik ki.

    bugunku eyleme yonelik gosterilen butun olumsuz tepkilerin altinda da bu neden yatmaktadir. hakkini aramayan bir toplum, tuketen, itaat eden ve sonrasinda da kit kanaat bir hayat gecirip bu diyardan sirasi geldiginde giden birer bireyiz hepimiz.

    sendikalara uye iscilerin isten cikartildigi gunler eskimedi henuz, hatirlayin son bir yil icindeki olaylari. bizden, bize bicilen gorevi kosulsuz sartsiz yerine getirmemiz isteniyor. ayni devletin acikladigi aclik sanirinin neredeyse yarisindaki asgari ucret ve yoksulluk sinirinin yarisindaki ortalama bir memur maasina karsi sessiz kalan bir toplum olarak bu deveyi gutmemiz isteniyor bizden.

    ve simdi, bu duzene karsi, son birkac yildir aldigi toplam zam 25-30 tl civarlarinda olan ve bu absurd zama karsin oldukca yuksek yuzdelerdeki enflasyonu da hesaba katarsaniz tipki toplumun diger bircok kesimi gibi oldukca kotu sartlarda yasamak zorunda olan kamu calisanlari, uye olduklari sivil toplum kuruluslari, yani sendikalar araciligiyla biraraya gelerek ellerini kaldiriyor tipki bir trafik polisi gibi, agizlarindaki duduk yerine megafon, ellerindeki bayrak yerine pankart, eller havada, dur diyor kamu calisanlari ve onlarin aileleri.

    ogretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktir. olacaktir evet, oncelikle atanmayi basarabilirseniz ve atandiginiz taktirde gecinmeyi basarabilirseniz ve tum bu engellere ragmen icinizde hala bir toplum, bir ogretme aski kaldiysa, yeni nesil sizin eseriniz olacaktir.

    sozlesmeli kamu calisanlarini dusunun, atamasi gerceklesmedigi icin normal sartlarin bile neredeyse yari fiyatina neredeyse hicbir sosyal hakki olmadan calismak zorunda olanlari dusunun. vu toplumun hep bir arada el kaldirmaya ihtiyaci var.

    bugun caddelerde gordugum kalabalik umut verdi bana. dogar dogmaz ayaga kalkmaya calisan bir bizagi gordunuz mu? inek yavrusu. ayaklarinin uzerinde durmayi ogrenene kadar o kadar cok dusup kalkiyor ki. son yillarda toplumumuzu sokaklarda elleri havada daha slk gormeye basladik farkinda misiniz bunun? cumhuriyet mitingleri olmustu yuzbinlerce insan. kendilerince gozden cikarilamayacak ilkelere slkl slkl bagli olduklarini haykiriyorlardi, o veya bu sekilde orgutlenmislerdi ya da hakli veya haksizlardi. ama sokaktalardi. ellerimi slmslkl yapip bir seylere sahip cikiyorlardi.

    sahip cikmak lazim degerlerimize, butunlesmek lazim, karsi koymak lazim. ezilmemek lazim. iste bu yuzden haksizliga ugradiginizi dusundugunuz her an sokaklara cikiniz ve hakkinizi arayiniz. ister memur olun ister isci, isterse issiz olun. sendikali olun ya da afyon'lu. ama istediginizi almak icin beklemeyin.

    unutmayin ki biz essek oldukca sirtimiza semer vuran cok olacak.
    3 ...
  42. 74.
  43. biat ruhunuzu sikeyim konulu entryme başlıyorum.

    kamu emekçilerinin eyleme gitmesi durumu, anayasal haklarıdır. bu hak zorla alınmış bir haktır. iktidarın erkinden zorla gasp edilmiş bir haktır ve bunun böyle olması tek yoldur. bu hakkını kullanmak zorundadır. kulanıyor da. ama sen bu hakkını kullanmasın diyorsan, hakkını arama/hakkını koruma içgüdüsündeki emekçiye karşı manipüle edilebilen avam tarafında isen sen, ey sen, ah sen vah sen o zaman sen, karanlığı ve karanlığın yarattığı cahilliği ve o cahilliğe muhtaç karanlıktaparların yanlarında taşıdıkları karanlıktan bir parça taşıyorsundur.

    insanoğlunun kapitalist sisteme entegrasyonu ve işsizlik ile el altında tehdit edilerek bu entegrasyonun difransiye edilmesi erkin doğal bir yoludur belki de amma, bugünün erkini a.k.partisinin sizin gibi, kendi sınıfına ihanet etmiş varoş yavaşkları sayesinde varolan emekçi haklarına karşı yürüttüğü anayasaya aykırı, linç manipulasyonu da aynı şekilde sizin cehaletinizin, biat kültürünüzün sayesinde yapılmaktadır.

    istenmediği halde teslim ettiğiniz haklarınız ile başkalarının yaşam hakkının elinden alınmasına çanak tutmak, küçük pipisi ile bsplayerda forward ede ede porno izleyip bir yandan da otuzbir çekerken diğer pencerede; hakkın, zorla da olsa alınmış ve mülkiyet olmuş bir hakkın hakkında "özgürlük başkasınınkinin bittiği yerde başlar" dyanaklı saçma söylemin ön kabulü ile geçekleşen faşizmin çanak yalayıcısı olmaktır.

    özgürlük, yapmak istemediğin şeyi yapmamaktır. bu kadar. yapmak istediğin şeyi yapmak değil. ve faşizm de zorla konuşturulmaktır zorla söyletilmektir. zorla söylemek istemeyen emekçinin yanında halk; onun yanında öğrenci olduğunda a.k.partisinin ve liderlerinin şimdiye kadar karşılaşmadıkları ve karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilemedikleri muhalefet oluşur.

    işte o gerçek muhalefetten korktukları için 1-2 milyon kişilik cumhuriyet mitingine ses etmiyorlar da, en fazla 50 bin kişinin katılacağı bir mayıslarda, yol kapatıyorlar meydan kapatıyorlar, trafik engelliyorlar.

    birisi hakkını alırsa sen de alırsın, işçi baban, kardeşin, anan, dayın, amcan, karşı komşun lan karşı komşun bugün günde 8 saat çalışıyor, sendikası var, sigorta hakkı var, fazla mesaisini alıyor ise, zamanında o hak için grev yaptığı, öldüğü, vurulduğu katledildiği için başkaları; bugün alıyor o hakları. sen ise erkin kutsallığı temelinden faşizmin askeri edası ile cehaletin verdiği aptal cesareti ile sömürüye çanak tutuyorsun allahının aşkına biat kültürünle.

    padişah ise tayyip ve varsa fermanı, sene 2009 olsa da dağlar bizimdir diyenleri eylemi var bugün. tabi ki para için olacak, tabi ki havyar yemek için olacak. herkes havyar yesin demenin nesi kötü? en yakın havyara ortalama zekadan bile yakın olan ve havyar yemeyi eğretileyen sen, senin cahilliğinle senin sayende havyar yiyene yalakalığını yapmak için onun çanağını yalamak için biat kültüründe aşağılamak için kullanılan sen, ey sen, ah sen vah sen, bilmez misin ki senin bu cehaletin sayesinde onlar havyar yerken sen havyar yemek isteyene orospu çocuğu diyen bir orospu çocuğusun.
    11 ...
  44. 75.
  45. ziraat bankasına 1000 personel alınacak ve bu iş için 180.000 genç üniversite mezunu başvuruyor. ve sorsanız bu 180.000 insana, yarısından çoğu işsiz kalmaktan psikolojik bunalıma girmiş durumdadırlar. bunun gibi bir çok devlet kurumunda aynı tabloyu görmeniz mümkün.

    bir de bakıyorsunuz devlet kurumlarına adam 70 yaşına gelmiş, afedersiniz üfleseniz geberecek, tek parmağıyla klavyedeki tuşların yerini arıyor ve hala bu adamdan medet umuluyor.

    bazı yazarlar diyorlar ki, türkiye deki memurların hepsi de "bugün git, yarın gel" ci değildir. hepsi değilse %80 idir efendim.* demem o dur ki, iş bırakacak olan memur bir günlük bırakmasın, tümden bıraksındır. devlet kurumlarının çağa ayak uydurabilmesi için genç insanlara ihtiyacı olduğu aşikardır. hala 19. yüzyıl zihniyetine sahip, daha çok yatalım zihniyetinde işleyen insanlar, bir de üstüne eylem yapıyorlar ya, helal olsun.

    edit: memurlar bu grevi maaşa zam için değil de, demokratik haklarını genişletmek için yapıyorlarmış mış mış.
    maaşlarını günü gelince trink diye alırlar, tatilleri, ikramiyeleri, sigortaları gayet nizamidir. babalar gibi iş güvenceleri vardır. yaptıkları iş standarttır, değişkenlik göstermez. (özel sektörle kıyaslamaya gerek var mı?, bence yok)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük