kötünün iyisi olup, bak benden kötülerde var ne verirlerse kabul demeyen insanların yaptığı eylem..
- bu eylem bulmuş da bunayan insanların yaptığı eylem değildir. evet memurlardan çok daha kötü durumda olan insanlar vardır ancak bu memurların çok iyi şartlarda çalıştığının göstergesi değildir.. mevcut durumdan daha kötüsünün olması, daha iyisini istemeye engel değildir aslında istenen olması gerekendir...
bu palavranın önde gidenidir.bir memur işini bırakırsa devlet yenisini bulur ama memur yeni işi bulamaz.zaten memurlarda her seferide grev yapıyorlar ama bir sonuç yok.
hakları olsada sonucunda hiçbirşey değişmeyecek olan eylemdir.memurların kendi kafalarına göre bayrama bir gün önce girmelerini sağlayacak olan sendika hakkı olan iş bırakma eylemidir.
4 kişilik bir ailenin açlık ve yoksulluk sınırı, sizin çok yüksek! dediğiniz memur maaşları ile aynı seviyede.. elektiriğe, suya, doğalgaza, ulaşıma, gıdaya uçuk zamlar yapılırken kamu çalışanlarına %5 zam yeterli değildir. biraz mantık!
sadaka değil, hak ettiği şeyin peşinde baş kaldıran, güdülmüş koyun olmaktan bıkıp, insanca bir yaşam talep edenlerin, sadece kendileri için değil, bütün ezilenler için isyanıdır.
önlerine atıldığı kadarıyla yetinen sığırların aklı basmaz böyle şeylere. bakmayın siz çıkın sokağa.
açlık sınırının 1000 liraya yoksulluk sınırnın 3000 liraya dayandığı bi ülkede yaşıyoruz. hiç ev geçindirmemiş beyinsizler konuşmamalı diye düşünüyorum. bakın konuşmuş demiyorum. sadece ev geçindermekten sikim kadar anlamayan hippiler atıp tutmamalı diyorum.
tamam grev hakkı demokrasilerin temel taşlarından biridir biliyoruz, yapın ama ülkemizde şu açıdan da bakalım olaya;
Bu ülkede işini kaybetme kokusu olan veya işsiz yada 500 tl ye çalışan milyonlarca insan varken, büyük bir kısmının hiçbir şey yapmadan aldıkları maaşları beğenmeyip sürekli miting ve grev yapması ne kadar mantıklı?
peki o zaman niye girdiniz kpss'ye? kendiniz çalıştınız kazandınız. girmeseydiniz... kafanıza silah dayayan mı oldu? trilaylom iki kağıt imzalayıp 3bin tl maaş mı alacaktın? *
olmadı istifa edin kardeşim. gelin bakalım özel sektöre, görelim münasip yerlerinizi... ama lafa gelince; ''-aa benim kızım öğretmen şu kadar maaşı var garanti hem'' yada ''-oğlum memur işi çok rahat 8-5 çalışıyor.'' gibi söylemler duyarız. arkadaşlar arasında bile ''-ben memurum-öğretmenim, işim-maaşım garanti senin gibi yardırmıyorum o maaşa'' gibi cümleleri ima eden sözleri duyuyoruz. peki bu rahatlığına garantiliğine rağmen memnun değil misin zamdan yada maaştan? onu alamayan emekliler-işçiler var hatta işsizler var az da onları düşünsen? çok değil az kafanı kaldırıp baksan; kaç milyon üniversiteli işsiz? senin yaptığın işin 3 katını o paraya hatta daha düzgün bir şekilde yapacak ve o maaşla severek çalışacak insan dolu ortalık...**
(bkz: bir baskadır benim memleketim)
tayyip efendinin aleni şekilde tehtit ettiği eylemdir.
bu eyleme girişecekler yakında işten çıkarılır, ergenekoncu olur falan.
demede demeyin.
yaşasın ak faşizm.
standart kira, 3+1 : 350-500tl arası
elektrik, su, telefon, internet, cep telefonu faturası : 25-35, 15-25, 10-20, 30-45, 30-65 (bu adamın çocukları da telefon kullanıyor kendi de)
aylık mutfak alışverişi : 200-350 arası
yakıt : 150-250
bu koşullarda eğer bu memurun sadece kendinin cep telefonu varsa, ay boyunca yemek için eve bir şey almıyorsa doğru dürüst, toplam gideri en sıkma halle bile yaklaşık 900-1000 tl oluyor. Bunun içinde kendine harcayacağı hiçbir şey yok, eve satın alacağı hiçbir şey yok, bir kıyafet alma parası yok, çocuklarına (malum en az üç tane) harçlık verme parası yok, heleki üniversiteye giden çocuğu varsa ona vereceği aylık en az 300-400 liralık gideri yok. ev geçindirmeyi bilmeden atıp tutanlara belki şu yazdıklarım fikir olur da utanırlar.
sonra birileri kalkıp az içki içip, kumar oynasın diyor. adamın içeceği içki varsa o ancak kahırdan olur.
gelgelelim, devlet dairesi adı altında devleti yiyip bitiren kuruluşlarda yatıp yuvarlanan adamlar da yok değil. bunların genelde kimin yandaşı olduğunu veya kimin tavuğuna kış demeden zaten grev mrev yapmadıkları da ortada. raad olun.
evet memurların aldığı maaş az geçimlerini zor sağlıyor olabilirler fakat şunu da unutmamalılar ki şu anda işsizlik türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar yüksek ve özel sektörün hali de ortada işçi çıkartıp duruyorlar ya da maaşları geç yatırıyorlar.
memurların ise en azından böyle bir derdi yok, maaşlarının yattığı gün belli çalışma saatleri belli en azından işleri var devlet güvencesi altında.
tepkilerini ortaya koymasınlar mı tabiki koysunlar ama bunu iş bırakarak yapmamalılar çünkü halkın işi aksamamalı.
700 lira ev kirası, 300 lira doğalgaz faturası, 50 elektirik, 40 su , 30 telefon, ve bunların toplamları sonucunda 1120 lira sabit gider olduğunu rakamlarla kanıtladığımıza göre bir öğretmenin maaşının da 1700 olduğunu varsayarsak geriye 580 lira para kalır. bu durumda memurların türkiye cumhuriyetinde asla ve asla evlenmemeleri, çocuk yapmamaları( Dersane parası falan) hatta ve hatta türkiyede hiç dünyaya gelmemeyi gerektiren eylem biçimi (bkz: sinirden devrik cümleler kurmak)
sonuna kadar haklı olan eylemdir. içkiyi az içsinler bilmem ne diyerek çözüm bulunacak bir sorun değildir. bu insanlar köle değiller. kesinlikle ailelerine insan gibi bir hayat yaşatmaya da, örnek olarak boş zamanlarında içki içmeye de, sosyalleşmeye de hakları vardır. ve tabi bunları gerçekleştirecek bir ekonomik özgürlüğe ihtiyaçları vardır. ne yazık ki bu insanlar mevcut maaşla zar zor geçiniyor, çoğu ek iş yapıyor. memurlar ve işçiler için güzel sonuçlar beklediğimiz bir eylemdir, çok zor ama.
son 40 yılın en büyük eylemi deniyor.
evet son 40 yılın en büyük eylemi olmasının yanında, son 40 yılın ise en cesur eylemedir.
nihayetinde akp iktidarında böylesi bir eyleme katılmak ve yapmak büyük bir cesaret olsa gerek.
nihayeyinde kendilerini veya yandaşlarını soruşturan hakim ve savcılara inceleme ve soruşturma açan/görevden alan; kendine muhalif olanları, eleştirenleri cuntacı/ergenekoncu deyip içeri atan ve dahası ile demokrasi bizim için araçtır sözünü dile getiren bir tayyip hükümeti altında bunu yapmak cesarettir.
ancak bu kitlesel tepkiyi sandıkta göstermedikleri sürece hava civa.
çiftçilede eylem yapmıştı ama yine oylarını verdiler.
enflasyon tek hane deyip, memura falan yüzde 2 küsür zam veren ama metrobüse falan yüzde 30'lara yakın zam yapan hükümet için eylem yapsan ne yazar.
tayyip daha dün bu eylem için tehtitler savurmadı mı.
asıl eyleminizi sandıkta göstererek gerçek dersi vermeleri dileği ile.
hergün bir resmi kuruma giden birisi olarak şunu söyleyebilirim ki yatışlarını resmileştiriyorlar. akşama kadar yatan, işini ağır yapan, çoğu zaman kıraathane, kadın günü gibi ortamlarına meşru isim takıyorlar. önce aldıkları prayı hak etsinlerde ondan sonra greve gitsinler.
bir resim öğretmeninin haftada 4 saat çalışıp 1400 lira maaş aldığı bir ülkede bizler haftada 55-60 saat çalışan fakat asgari ücret bile almayan insanlarız. el insaf yahu. memur olmak yatmak demek değildir.
rusya destekli ve kontrollü sendikaların akp li olmayan işçileri gaza getirip vatanına ihanet ettirmesi ve belli bir kesimin bundan haz duyması olayıdır.
Beyinsizlerin memurları eleştirdiği konu yan gelip yatmakmış.Yani bütün memurlar yan gelip yatıyor,beyinsizler sokakta geziyor. Kıskançlık yapıyorlar. Madem burda atıp tutacak kadar beynin çok geliyor , kazan sınavıda ol memur. Tutan mı var seni , zorla kızdırıyorsunuz insanı...
demir yolunun yakınında oturanlar için, en azından bir günü tren sesinden rahatsız olmadan yaşanabilir kıldığı için, istanbul'un göbeğinde olmaya rağmen gürültüsüz ve küçük bir sahil kasabasındaymış edasında hissettiren eylemdir.*