manchester a kucak dansı yaptırıp, amuda kaldırmak suretiyle cinsel münasebete gireceğimiz karşılaşma. çok açık ve net söylüyorum ibrahim üzülmez, nihat ya da ibrahim üzülmez, bobo ikilisinin golü var. fenerbahçe ye yaptığımız sik sokun kralını manchester a yapıcaz.
hafta sonu wigan 9 yedi. demek ki premier ligde 9 gol yiyen takım olabiliyormuş, gözümüzde çok büyütmüşüz. neden 9 olmasın demeden kendimi alamıyorum.
uyarıyorum manchester taraftarı kılıklı ağzı gözü başka tarafa bakıp şu yazdığımı eksileyecekleri 9 tane atarsak gelir zıplatırım oldukları yerde.
mustafa denizli nin ''içimizdeki ingilizler'' şeklinde yorum yapması muhtemel bir maçtır. favori mancester ama tabi gönül beşiktaş ın yenmesinden yana, belki maç bittikten sonra dalga geçmek için bütün ülke puanını düşürmeye değer mi sizce...
fenerlilerin ikiye ayrıldığını gösteren maçtır. 1: ağızlarının suları akarak "ulan bizi perişan eden beşiktaş yenilse de biz de keyfe gelsek" deyip el şeyiyle gerdeğe girenler. 2: "beşiktaş ta türk takımı, yenilmesini istememe ama işleri zor" diyerek çok zor(!) bir futbol analizi yapıp timsah gözyaşları dökerek el şeyiyle gerdeğe girenler. arkadaşlar üzülmeyin bu kadar, olsa olsa 4 kasım 1992 sigma olomouc fenerbahçe maçı gibi bir sonuç olur. bilemedin fener'in aydınspor'dan aldığı tarihi(!) sonuca benzer bir şey çıkar ortaya; kasmayın bu kadar. size kendi düzeyinizdeki twente gibi takımların oynadığı zorlu uefa ligi'nde başarılar.
manchester united'ın aslarından ödün vermesi halinde bir bok yapamayacağı maçtır. ben de kura çekildiğinde kucak dansı diye höykürüyordum da, bu kadar yapılmaz, futbolla ilgilenen insan az çok kestirir ne olacağını. ha manchester 7 tane atamaz mı? atar. kaç yılda bir 7 gol atar bir takım? ne kadar mümkünse, bu maçta 7 gol atmaları da o kadar olası işte.
o maç oynandığında, liverpool fc, beşiktaş'a istanbul'da kaybetmişti ve mutlak galibiyete ihtiyacı vardı. kesinlikle kazanması gerekiyordu. hani bu seneki durumu gibi. yedekleriyle çıkmasını mı beklerdiniz? ya da rakibi küçümseyip "eeh koy götüne" demelerini mi? yahu adamlar 6 tane atınca "abi 7 yapar bunlar, biz 7'yi de atalım da ne olur ne olmaz" psikolojisindeler. e takımda steven gerrard, ryan babel gibi adamlar varken, bi' zahmet yiyin lan 8 tane.
ha ama şimdi öyle mi? manchester united zaten öyle muhteşem top oynamıyor şu son zamanlarda. bu maçtan 1 puanla ayrılsa da olur, mağlup olsa da. işte bu noktada adamların düşüncesini ben bilemem. belki "ya tamam çıkarız zaten koy götüne" deyip siktir edecekler, belki "la bu kekliklere de çakalım sonraki 2 maç yatarız" diyecekler, belki liverpool fc'nin düşündüğünü düşünmeyip "ya sokarım şampiyonlar ligine" diyecekler, belki de bin atlı akınlarda 6/6 yapacaklar. gerçi yapamazlar artık. her neyse.
velhasıl kelam, sürprizlere açık bir maç olarak bile değerlendirilebilir. fakat her boku kenara bırakır da puan durumuna bakarsak, 2 farklı manchester united galibiyetinin kimseyi üzmeyeceğini söyleyebilir, tgs 4-6, üst veya handikaplı 1 seçeneğini değerlendirebiliriz.
saygılarımı sunar, 24 kasım 2009 günü şampiyonlar ligi maçları tahminlerim için özel mesaja davet ederim. kupon tutmayınca çemkirenlere de küserim.
hiçbir fenerli veya galatasaraylıdan yenmemizi istemelerini beklemediğim karşılaşma. fark yiyelim istesinler. çünkü ben de fener ve galatasarayın her maçında rakip fark atsın, dandik rakiplere yenilsinler diye dua ediyorum.
bu rekabettir.
sizin aptal ve amaçsız "ülke puanı" "ülke prestiji" manteliteniz umurumda bile değil. beşiktaş dışında her takım avrupada fark yesin istiyorum. tarihi farklar yesin. ister türkiyenin takımı olsun, ister rum kesimiyle maç yapsın fark etmez. milli maçlarda fenerlilerin gol atmasını istemiyorum, avrupa maçlarında fenerbahçenin yenmesini de istemiyorum. çünkü onlar benim en büyük rakibim, düşmanım. dandik bir ülke puanı muhabbeti için niçin rakibime prestij kazandırmaya çalışayım ki?
şimdi gerizekalı "ülke takımı" muhabbetlerini bi kenara bırakın ve maçı izlemeye koyulun. juventus'un bir avrupa maçında, tribünlerden aniden "goool" sesi yükselmişti ortada hiçbir şey yokken. sonradan öğrendik ki milan avrupadaki rakibinden gol yemiş. işte rekabet budur. salak ülke takımı muhabbeti değildir.
umarım yarın beşiktaş manchesterdan mucizevi bir puan alır ve ertesi gün galatasarayla fenerbahçe rakiplerinden fark yer. hatta madara olur. başka da bir temennim yok avrupa maçlarıyla ilgili.
şu ana kadar yazılan yorumlarda ağırlıklı olarak chelsea-beşiktaş (0-2) maçı gibi değil de liverpool-beşiktaş (8-0) maçı gibi bitmesi dileklerinde bulunulmuş maçtır. oysa sözlüğün menşei türkiye...
beşiktaş baki mercimek, ali tandogan, gokhan zan, diatta lı kadroyla liverpool u dünyanın herhangi biryerinde yenebiliyorsa daha dere gözükmemiş demektir. paçalar insin çarşamba akşamı beklensin.
kanı bozuk bazı o. çocuklarının beşiktaş çift haneli yenilsin de götümüze kına yakalım diye tanrıya yalvardıkları maçtır. bu zeka özürlülerin beşiktaş fark yediğinde televizyon karşısında rooney'e bakarak otuzbir çektiklerine insanın inanası gelmiyor.
beşiktaş her şeyden önce bu ülkenin takımıdır. eğer senin kadar özürlü şekilde holiganizm yapacaksam şöyle de derim : " karşıdaki rakip ırk, çanakkalede , dünya savaşında senin ecdadını toprağa gömdü, analarınza, bacılarınıza tecavüz etti, ülkene saldırdı, her yanı yakıp yıktı " bu mudur ? böyle bir mantalite var mıdır? adam olun oğlum biraz!!! yazar olamazsınız demedik size.
gelelim maça, wolfsburg yenilgisi sonrası zaten şansını inönünün çimlerine gömen beşiktaş'ın bence tahmin edilenden de rahat çıkacağı maçtır. hiçbir beşiktaş'lı kuralar çekildiğinde özellikle ingilteredeki maçtan bir şey beklemiyordu. kaldı ki ligde 7'de 7 yapmış ve taraftarın bir nebze gazını almış beşiktaş'ın rezalet futbol oynamadığı müddetçe yenilmesi hiç kimseyi derinden yaralamaz.
beşiktaş, türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı takımı değil evet ama buradaki kanı bozuklara " ya bu adamlar chelsea'yi londra'da 2-0 yenmiş " bir takım, sağı solu belli olmaz, dualarımız onlarla" yazmasını engelleyecek kadar kini, nefreti ne zaman depoladık acaba?
ben çubuklu formaya gönül veren biri olarak, gs uefa kupasını aldığında sevinçten ağlamış, sabaha kadar uyumamış, sokaktaki kutlamalara katılmış biriyim, fb şampiyonlar liginde çeyrek finale kaldığı maçta kalede penaltıları kurtaran bendim. bugün hala aynı duygularla izlerim maçları. sen ise 90 dakika boyunca rooney'e bakarak otuzbir çekme peşindesin.