Tanım:Filmlerde kullanılabilen gözün göremediği ama beynin algıladığı kareymiş bu kare.Şimdi yoruma gelelim bu işin bokunu çıkardıklarını düşünmekteyim.Tamam doğru olabilir ama her videoya aha tek göz illüminati yok bırt yok zırt diye bok atmak da doğru değil kanımca.Bir videodan bir görüntü yakalayıp aha illüminatiye sempati duyulmasını istiyorlar gibi saçmalıklar ortada dolaşıyor.Her gün 25. kare falan da değil alalen ölüm,yıkım,kötü senaryolar görüyoruz.Ama hiçbirine olan sempatimiz artmıyor.Abartmamak lazım derim ben.
Resimde gördüğünüz şahıs Aref Ghafouri ve eli ile yaptığı şekil yan yana üç adet 6 yı simgeliyor. bu da 666. gün anlamına geliyor. 666. gün Satanizimde şeytanın dünyaya gelceğine inanılan gün olarak bilinir.
türkiye nin en çok izlenen dizisi öyle bir geçer zaman ki den bir örnek;
Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinin ana karakteri Cemile normalde başörtösü takan bir bayandır ama başörtüsünün ön tarafı hep açıktır ve böyle bir kapanma tarzı dinimizde yoktur.
cemile bir işe girer, hemen başörtüsünü çıkarır. Hatta evlenir düğününde de çıkarır. Yani diziyle insanlara şu mesaj verilir aslında:
"Tamam başörtüsü takın ama işe girerseniz çıkarın; mutlu günlerinizde, evlenirken veya düğünlere giderken de çıkarın. Başörtüsünün asıl amacı budur zaten."
belki bu dizide oynayanlar da bunun farkında değildir ama birileri çoktan istediği mesajı vermiştir bile.
devir artık topla tüfekle savaşma devri değildir. bilinçaltı yıkama savaşı vardır. ve maalesef ki türkiye bilinç altı ele geçirilmiş bir ülkedir...
diğer adıyla subliminal mesajdır. günümüzde insanların abazalıklarından faydalanmak için genelde cinsel unsurludur. insan beyni aynı anda sadece 24 kareyi algılayabilmektedir. zeki insanlarımızda bu süreyi kısaltarak 25.karede anlık gelip giden bir görüntüyle insanların bilinç altına istediği şeyi verebiliyor.
ilk kez 1957 yılında market araştırmacısı James Vicary tarafından kullanılmış. Kullanılan simgeler bir ürünün daha fazla satılmasını sağlamak amaçlıyken belki çok masum görünüyor. Fakat bu sistemin erkeğin kadından üstünlüğünü, öldürme eğilimini aşılamak amaçlı kullanıldığı da araştırmacılar tarafından kanıtlanmış. Ne amaçlı kullanılabileceğini düşünmek insanı ürkütmekle kalmayıp kendini 1984 kurgu romanın içinde hissetmeni sağlıyor, George Orwell’ın ileri görüşlülüğüne insan hayret etmekte.
son vodafone numara taşıma reklamında kullanılmıştır. reklamda flash ile anime edilmiş sayılar ortada duran yuvarlak vodafone halkası etrafında toplanıyordu. böylece numarasını vodafone'a taşıyan bazı şanslı/seçilmiş insanlar vodafone'a geçerek imtiyazlardan yararlanacaktı reklama göre.
analoji ise şudur: efem, şimdi hareketli spermlerden sadece seçilmiş olanlar yumurtaya tutunur ve döllenme gerçekleşir. işte bu ortadaki vodafone halkası yumurtayı sembolize etmekte, etrafına yaklaştıkça çarpıp yapışanlar ise şanslı spermler, yani şanslı numaralardır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/72891/+
burada seçilen konunun neden cinsel çağrışımlar içermesi gerektiğine değinmiştim. vodafone da bunu başarmışa benziyor. en azından benim gözümden kaçmadı ya da fazla septikleştim yine..
diğer bir ihtimal ise vodafone halkasına yapışan numaraların "halkayı si*in" demek istemesi...
25. kare olayı kısaca şudur...
sinema bandında, saat, dakika, saniye olarak diziliş vardır. saniyeden sonra kare gelir ve bir saniye 24 karedir. ama bazı bantlarda süre kısaltılarak 25'e uzaltılır bu kare sayısı ve o kare anlıktır. yani 1/24 olacakken, bu 1/25'e çıkar. 25 olunca bir an kaybolur. genellikle görünmez, daha doğrusu görülür ama bilinç altında kalır. mesela 25 kare'ye abd'de bir deneyde, pepsi koymuşlar, bir an görünüp, gidiyo. sinemanın arasında %60'ı pepsi, %20'si ise coca-cola almış. yani izleyenlerin %80'i kola almış... enteresandır...
subiliminal mesajların bilinçaltında verilmesidir. normalde her görüntü 24 kareden oluşur, gözle göremeyeceğimiz ama bilinçaltının yakaladığı, çok hızlı akan kareler arasına 25. kare yerleştirilir. bu teknik özellikle insanların zaaflarını kullanılarak yürütülür. insanların zaafları ise ilk sırada cinsellik olmak üzere yiyecekler, ünlü insanlar olabilir. bu arada emmanuelle sarı saçlarını geriye attıp, pembe sutyenini çıkardı, üstünde tangası vardı sadece. bir kaç adım attıp gayri ihtiyari bir şeklide ve tutkuyla adamın kucağına oturdu. ateşli ve şehvetli bir öpücük kondurdu adamın dudaklarına, ıslak ıslak olmuştu dolgun dudakları. soluk soluğa nefes alıyordu, kalbi adeta yerinden çıkacak gibiydi. 25. kare tekniği normalde yasaktır. çünkü tüketicinin sağlıklı karar vermesini engeller. tüketici mantık yerine içgüdülerini kullanarak kalitatesiz ürünler alır, bu da tüketiciyi aldatmaktır.
aslında coca cola'nın ağa babası olduğu pazarlama tekniklerinden birisidir. öyle ya dünyanın marka değeri en yüksek şirketi coca cola, ismi tersten arapçaya benzetilerek okunduğunda dahi bir sübliminal mesaj vermektedir.
amaç denildiği gibi insan beyninin kanalize edilmeye en elverişli ve tahammülü en zor iki objesi olan seks ve ölüm üzerinden görüntü işleme tarzı primdir. bu safhada ölüm bünyeye menfi etki bıraktığından, seks temalı gizli görüntüler başta coca cola olmak üzere bu iş ile uğraşanlarca tercih sebebidir. bütün coca cola reklamlarında gördüğümüz mutluluk teması da bundan ileri gelir.
bu freudcu bakış açısı cinsel yönden tatmin olmuş kişilere istenilen herşeyi yaptırabilme konusundaki sosyolojik/psikolojik bilinçaltı baskısından ileri gelir. kapitalizm'de çareler tükenmez düsturu da bunu alır ve kullanır. ne demiş frud amcamız: "mutlu ve cinsel açıdan tatmin olmuş bireyler uygarlaşmanın baş etkenidir"
bu arada ülkemizde sübliminal reklamcılık yasaktır!
yahudiler,masonlar ve onların uşaklarının bu yolla siyasi propaganda ve de reklam yapıyor olmasıdır.iyimidir?insanları gerçekten çağdaşlığamı götürür?bunun cevabı bilimin ve teknolojinin kimlerin(iyi kimselerinmi,kötü kimselerinmi)elinde olduğuna bağlıdır.
insanların bilinçaltlarını etkilemek için şerefsizce kullanılan bir tekniktir.
insan gözü saniyede 24 kare görür. Bundan daha fazlasını göz görmez fakat beyin algılayarak bilinçaltına atar. mesela televizyonda bir film izlerken gördüğümüz 24 kare filmle ilgili karelerdir fakat 25. kare bir coca cola resmidir. biz hiç bir şeyden habersiz filmimizi izlerken aslında bilinçaltımıza coca cola nın reklamı gömülür ve içimizde tarif edemediğimiz bir coca cola içme isteği oluşur.
bu teknik kulağımız içinde geçerlidir. işitemeyeceğimiz frekanslarda yapılan yayınları kulağımız duymaz ama beynimiz algılar. bu şekilde aslında dinlediğimiz şeylerin içinde farkına varmadığımız telkinler olabilir.
aynı mantık ile, dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yolları da vardır;
mesela, en korkunç uygulamalardan sadece biri: "amerika, irak'ı işgal etmeden önce bir yıl boyunca (daha fazla da olabilir) irak radyolarında kur'an yayınının altından, çok düşük bir titreşimde, kulakla duyulmayan, ancak dimağla algılanarak iraklıların şuur-altına gönderilen: "direnmeniz faydasız" gibi mesajlar verilmiş ve bir ülke işte bu şekilde şuuraltı mesajlar ile işgâle hazır edilmiştir.**