başkan ünal aysalın söylemleriyle merakla beklenilen, birçok taraftarın inanmadığı ve küfür etmek için pusuda beklediği sonun 25 haziranda yapılacak kap bombardımanı, arenaya deniz altından, floryaya havadan gelecek transferlerdir. alper,umut,hamit,assaidi,melo olacağı konuşulmakta. ek olarak demba ba da olabilirmiş tabi.
(bkz: galatasarayda transfer bitmez)
(bkz: 5 eylüle kadar zamanımız var)
gerçekleşmeyecek işlemdir. ilerleyen haftalarda Melo takıma katılacak ve bu büyük bir transfer gibi lanse edilip göz boyanacaktır. Ardından ağustosun son günlerinde pino ve stancu kiraya verilecek ve iki adet orta şeker transfer yapılacaktır.
bana soğuk savaş döneminden kalma söylem ve hareketleri hatırlatan icraat.
transferin şovunu yapmanın göz boyama ve pohpoh dışında ne bir artısı var? transfer şovuyla transfer edilmemiş oyuncular daha mı az verimli olacak? veya tam tersi, transfer şovuyla imza atan uçuracak mı takımı? şov yapacak kadar çok transfer yapmak demek zaten bir nevi geçen seneki kadroyu boktan kurdum demektir. gerçi evet, bir sene önceki maddi sıkıntıları düşününce doğru olabilir.
transfer şovu... buram buram pazarlama, buram buram kapitalizm kokmakta. gel seyirci gel, yeni karpuzlar, yeni kavunlar, yeni çilekler geldi, bir adet de sen ye. bak almazsan kalmaz. *