fenerbahçe'nin farklı kazandığı ve samet aybaba'nın iyi bir ders aldığı karşılaşma...
fenerbahçe kötü futbol oynayabilir, bursaspor iyi çıkış yapmış olabilir; fakat galatasaray'ın anadolu takımlarına karşı oynadığı sistemle(ki bu sistemle galatasaray bile çok pozisyon veriyordu) kadikoy deplasmanına çıkarsan beş de yersin sekiz de...
samet aybaba'nın sahaya çıkardığı kadro gerçekten intihar; puan durumundaki yerine aldanmış olsa gerek ki takımını arsenal falan sanmış. en önde sercan yıldırım ve gökhan güleç ile ikili forvet, arkalarında ise yaşı geçmiş, savunması zayıf yusuf şimşek ile maxim romeschenko, onların da arkasında ortasahada tek başına ayakta durmaya çalışan bekir ozan has. defansın en önemli yerinde de yaşı daha 18 olan gencecik, tecrübesiz bir çocuk serdar aziz; kendi savunmasında mayın gibi patladı. fenerbahçe'nin golu de erken gelince, iyice hucuma yüklenen bursaspor erkenden dağıldı.
fenerbahçe bu maçta belki de daha iyi pas yaptı, hucuma daha çabuk çıktı. futbol rakiple oynanır; fenerbahçe çok geniş alan bulup rahat gollerle farklı kazandı. bu maçta skor dışında fenerbahçe adına iki güzel olay daha vardı; deivid de souza'nın dönüşü ve selçuk şahin'in eskisehir deplasmanında oynamayacak olması...
edit: haftaiçi fortis turkiye kupası maçı varmış, selçuk eskişehir maçında oynayabilir.
fenerbahçe'den 5 gol yemiş bir takım için gayet iyi oynadılar diyebilecek adar entresan insanların olduğunu hatta bu insanların 5 adet golü sanki kendileri yememiş gibi fenerbahçe ne zaman adam gibi kazandı ki diye açıklamada bulundukları karşılaşma. 90+8 de değil, ileri şişirip elle de değil. 1 değil, 2 değil, 3 değil, 4 hiç değil, tamı tamına 5 tane gol. filan filan.
(#4137016) skorunu doğru takımını yanlış tahmin ettiğim maç olmuştur.
kayseri-arsenal ikilisinden 9 gol yemiş büyük takım taraftarları bursaspor'u yenince havalara uçtular nedense. sakin olun yahu, toparlanış bu; daha portoları, dinamoları yeneceksiniz siz. maçı izleyen herkes fenerbahçe'nin öyle abartılacak maç çıkarmadığını görmüştür. bursa korktu mu, ne oldu ben anlayamadım ama gayet iyi oynadılar, şeytanın bacağını bir kırabilseler ilk yarıdan skoru eşitleyebilir ya da fenerbahçe'den önce gol bulabilirlerdi. fenerbahçe maçın belli bölümlerinde bastı ve sonuca gitti; bu takım bursaspor karşısında böyle oynamamalıydı ama. gerçi fenerbahçe ne zaman adam gibi oynayarak kazandı ki? sahada kayıp, 90+8'de atıp kazanır, ileri şişirirler biri zıplar eliyle vurur. falan filan.
- alex'in cezahasında düşürülmesini aldatma olarak nitelendirmesi, gözünde ileri derecede bozukluk olduğunun göstergesi.
- ilk yarı bittikten sonra edu'nun topu fırlatmasını sarı kartla cezalandırması ya kuralları bilmemesi ya da korkaklı yapması, tartışmasız kırmızı kart. küfretse daha iyiydi edu.
- selçuk'un ilk sarı kartı doğru, ikincisin de formayı çekmiş bilindiği gibi formayı çekmenin cezası sarı karttır ancak hem şiddetli bir çekiş olmaması hem de bu tarz pozisyonlarda hakemlerin kart göstermesinin hak getire olduğundan genelde gösterilmez. göstermeseymiş de olurmuş.
- maxim romaschenko'nun bir pozisyonunda yere düşürülmesi penaltı olarak çalınabilirdi.
iyice belirginleşen, gs lehine - fb aleyhine yapılan hakem hatalarıyla, fenerbahçe'nin bu sene, çok iyi oynasa da zaten şampiyon yapılmayacağının anlaşıldığı karşılaşmadır.
şekip mosturoğlu'nun, sonunda, bu sene maruz kaldığımız hakem hataları ile ilgili güzel bir değerlendirme yaptığı maç.
edu'nun ayağı çatladı - faul bile verilmedi.
alex'in kolu çıktı - faul bile verilmedi.
emre yediği ikinci tekmeden sonra sakatlandı - faul bile verilmedi.
farklı skora rağmen türk hakemliğindeki fenerbahçe düşmanlığı geleneği'nin devam ettiğini gösteren maç.
gole giden guiza itilerek düşürülüyor - devam.
alex gole giderken ceza sahası içinde düşürülüyor - alex'e sarı kart.
selçuk rakibin formasını tutuyor (çekip düşürmüyor, sadece tutuyor, rakip farkında bile değil) - ikinci sarı kart.
semih topa hamle yapıyor, arkadan kaleci de topa geliyor, temas yok, top filelere gidiyor - gol iptal, faul.
tabi bunların hepsi normal, gs'ın elle gol atması, ofsayttan gol atması, bayrak direğiyle dans falan... normal normal...
öncelikle şunu söylemek durumundayım; fenerbahçe nin 5 - 2 kazandıgı maçtır.
evet, şimdi asıl mevzuya gelelim; malumunuz türkiye süper ligi artık eskiden oldugu gibi, 3 takımdan ibaret değil, her takım her takımı bir şekilde yeniyor, asıl unutulmaması gereken ama her seferinde unutulan bir şey vardır ki, o da şudur; fenerbahçe nin, bu seneki kötü gidişatını, diğer büyük takımlarımızda aynen yaşadı, yani hiçbirinin de yabancı oldugu bir şey değil.
kötü duruma düşersin, kendi dengin olmayan takımlara kendi sahanda farklı kaybedersin ve diğer rakiplerin seninle dalga geçer, bu gayet doğaldır.
fakat bizim milletimiz, her şeyde oldugu gibi bu konuda da bokunu çıkardı, yahu, tamam, bir fenerbahçeli olarak ben de katılıyorum, fenerbahçe cidden bu sezon dalga geçilmeyi hak etti ama cidden bokunu çıkardı bazıları, bu başlığın ilk entrylerine (silinmemişse şayet) şöyle bir bakın, gerçekten abartıldıgını göreceksiniz.
şimdi bir maçı böyle kazandı diye fenerbahçe, her şey düzelmiş değil elbette ama işte, afbuyrun, adamın götünden kan alırlar kamil kan sözünü, fenerbahçe bu akşam bir kere daha hatırlatmış oldu sanırım.
demek ki neymiş?
büyük takımların sağı, solu belli olmazmış.
şimdi aha buraya yazıyorum, daha önce de yazmıştım !
lig sonunda, ilk 5 her zamanki gibi olacak, fenerbahçe aradaki farkı muhakkak kapatacaktır, fenerbahçe 'büyük' takımdır, be dostlar, siz de çok iyi biliyorsunuz, tamam rakip takımın başarısızlığıyla kafa bulunur, dalga geçilir elbette ama işte götten götten konuşmalarda yapılmaz...
hadi her şey bir tarafa, türkiye ligi, her şey kendi aramızda, gülelim, eğlenelim...
ama ya şampiyonlar ligi?
elin ingilizi, kendi evimizde bizi şamar oğlanına çevirdi, ve yine bizim kendi insanımız her yerine kına yaktı, kıçıyla güldü, *
fenerbahçe nin başına gelen, diğer büyük takımlarımızın da başına gelmedi mi? ben mi yanlış hatırlıyorum?
hani bir, gs - chelsea maçı vardı 0-5, sonra bir bjk faciası 8-0....
örnekler çoğaltılabilir...
avrupa da, aynı bayragı temsil eden takımlar, nasıl olurda birbirinin başarısızlıgını isteyebilir, yemin ediyorum ki, benim aklım dimağım almıyor, yeminle söylüyorum almıyor, acıyorum, üzülüyorum, kızıyorum ama tabii ki, skleyen yok, herkes yine aynı tas aynı tellak, devam edecek, ben o insanlara, ister fenerbahçeli olsun, ister galatasaraylı, isterse beşiktaşlı( kimse kusura bakmasın ) 'kanı bozuk' diyorum, başka da bir şey diyemiyorum...
velhasıl, fenerbahçe, her zaman büyük olmuştur, her zaman da büyük olacaktır, aynı şekilde galatasaray ve beşiktaş takımları da büyüktür, lütfen bunları unutup, herhangi bir kötü gidişte, kimse götünden götünden konuşmasın, zira bu takımlar her an insanı göt etme kapasitesine sahiptir, kimse saipsiz değildir, saygılar, sevgiler ve diğerleri...
deivid'in göz yaşlarının yürekleri burktuğu maç. tabi bazıları deivid'i görünce korkmaya başladı. deivid konuşmaz ama canımın içisi. yengeç dansı yaparken izlersin, sonra kıskacın "nerende" olduğunu bildiğin halde "yengeç fener kıskacın nerede" diye sorarsın. ah garibanlarım benim. ah akıl fikir fukaralarım.
galibiyet sonrası fenerbahçe'nin odacısına kadara herkesin çıkıp basına açıklama yaptığı enteresan maç. çok konuşacakları varmış da bir galibiyet bekliyorlarmış meğerse.
düşme potasının ezeli müdavimlerinden bursaspor taraftarının fenerbahçe kümeye tezahüratı yaptığı maçtır, maç sonunda acı gerçeklerle yüzleşmeleri ise bir hayli trajik olmuştur.
fenerbahçe'nin toparlanma sinyalleri verdiği maç. fener toparlansın ki hem lige zevk gelsin, hem de arsenal deplasmanı için umutlanalım. ayrıca deivid'in aylar sonra oyuna girip gol atması ve fener'in 2 sezondur yenemediği bursa'yı yenmesi beni çok memnun etti.
hakemin alex'e gösterdiği sarı kart yüzünden bir maçı izlerken ilk defa sinir krizi geçirmenin eşiğine geldiğim maç. selçuk'u attığı pozisyonda da gülme krizi geçirdim şu an bu entry'i bakırköy'den giriyorum hemşire geliyor kapatıyorum.