Yolda hafif laubali bir genç, önümdeki beyaz cübbeli sakallı dede tayfasına "nereye gidiyonuz dedeee" diye sorunca dedemiz "Bayrama gidiyoruz bayrama" diye cevap verdi. hala daha bunu anımsar gülümserim. her anımsadığımda da gülümseyeceğim.
Bu arada inanılmaz sıcaktı ama yine olsa yine giderim bu sefer yanıma şemsiye alarak tabii... Ayrıca tramvayı kapatıp bizi Aksaray'dan Ayasofya'ya kadar yürütenlere de birkaç çift laf etmek isterdim.
fatih'in torunlarını sevindiren, bizans'ın torunlarını üzen eylemdir. bazı arkadaşlar türlü sebeplerden dolayı oy kaybedeceğini düşündükleri tayyip'in oy uğruna yaptığını söylüyorlar ama kaçırdıkları nokta var. oy verenler, zaten bunları yapsın diye oy verdi. başörtüsü yasağını kaldırsın diye, ayasofya'yı açsın diye, kuran kursları jandarmalar tarafından gece yarısı basılıp kapatılmasın diye, robokoplar üniversite sınıflarına ansızın dalıp başörtüsü takan kızlar okuldan yaka paça dışarı atılmasın diye..
Çok şükür bugünleri de gördük. Ama ya 2005’lerde falan açılsaydı. Cemaat Fethullah Gülen’in arkasında kılacaktı cuma namazını. Allah nice namazlar eda etmeyi nasip etsin.
Tv'den takip ediyorum sosyal mesafe falan kalmamış orada. A haber yüzbinlerce insan olduğunu söylüyor. Açıkça yalan söylüyorlar bu zaten bildiğimiz bir şey ama işin ironisi şu; o kadar insan varsa bununla nasıl övünebiliyorsun? Kaç kişi oradan hasta olarak çıkar haberin var mı?
işinize gelince sosyal mesafe dersiniz, yok efendim telefondan bayramlaşın, aman efendim okullar açılmasın. sağlık bakanının ve cümle doktorların bunlara sesi çıkmıyor hiç. o zaman biz de yüz yüze, hakkını vererek bayramlaşacağız, okullarımıza da gideceğiz.
bu arada allah kabul etsin, umarım azize meryem'in ikonlarına zarar vermeden dağılırsınız.