ya bazen çok kızsan da hatta deli olsan da dedirten olaylar vardır ya işte bu da öle bir maç. ama ne yapsan da seviyorsun be kardeşim beşiktaş ne olsada bırakamıyorsun.
(#1317010) beşiktaş'ın deplasman fobisi ile ilgili tahminimde haklı çıktığım maçtır. aslında galatasaray'ın denizli'yi yeneceğini ön görüyordum ve fenerbahçe'nin puan kaybedeceğini düşünüyordum ama galatasaray denizli'yi yenemeyip beni şaşırtı denizli'yi evinde yenemeyen galatasaray ileriki haftalarda deplasmanda ne yapacak düşünemiyorum ayrıca fenerbahçe'nin bu kayıplardan itibaren moralleniceğini ve antalya'yı yenebileceğini düşünüyorum.
maçla ilgili olarak trabzonspor gerçekten farkı kaçırdı.sözlükte beşiktaş'ın 5-0 7-0 gibi skorları yazıyordu bugünde o skorların yanına eklenebilecek bir skor olabilirdi.beşiktaşta fark açılmasın diye hücüm oyuncularını çıkarıp defans oyuncularını aldı ki bu değişiklikler olduğunda dakika 70 küsürdü ve skor 3-2ydi.
trabzonspor 5 hafta önce küme düşme potasında iken bugün sadece beşiktaş'ın 6 galatasaray'ın 8 puan gerisinde.bu yüzden haftayaki beşiktaş galatasaray maçı ve ertesi haftaki galatasaray-trabzonspor maçları çok ilginç hale gelecek hele beşiktaş-galatasaray maçı berabere biterse iki takımda bırakın zirveden uzaklaşmayı altlarındaki takımlar onları geçip 2. olma mücadelesine kalkışabilirler.
şimdi gözler antalyaspor-fenerbahçe mücadelesinde bu maçta fenerbahçe'nin alacağı bir galibiyet fenerbahçe'yi şampiyonluğa çok yaklaştırır.
iki takımın da tebrik edilmesi gereken maç.kaliteli,bol gollü,sürprizlerle dolu karşılaşma olmuştur.hatta sezonun ilk yarısındaki antalyaspor-beşiktaş maçından sonra en heyecanlı karşılaşmaydı diyebilirim.
beşiktaş ilk yarıda bulduğu 3 pozisyonun ikisini gole çevirerek devreyi 0-2 galip kapattı fakat devre sonunda ziya doğan'ın hamleleri çok yerindeydi.özellikle ersen martin'in oyuna girmesiyle trabzonspor'un hucum oyuncuları daha geniş alanlar buldular.beşiktaş defansının da büyük hataları sonucunda ev sahibi takım ikinci yarıda bulduğu ilk 3 pozisyonu da gole çevirdi.62. dakikadan itibaren trabzonspor çok net 5-6 pozisyon bulmasına rağmen farkı açamadı,uç elemanları biraz daha son vuruşlarda iyi olsalardı maç 3-4 farklı bitebilirdi.
beşiktaş teknik direktörü jean tigana hafta içi oynanan az alkmaar-fenerbahçe maçını seyretmemiş olacak ki ikinci yarının başında skoru koruma adına oyuncu değişikliğine gitmedi*.
ibrahim yattara olsaydı deyipte başlamıyorum bu maça. olmaması daha iyiydi,
çünkü eğer yattara oynasaydı bjk yaptığı saçmasapan ofsayt taktiğini kullanmaz, ekmeğimize trabzon tereyağı sürmezdi.trabzonspor adına konuşmak yazmak istiyorum ancak, görünürde hayatım boyunca görmediğim bir savunma anlayışı ile oynayan ve 15 dakikada üç gol yemeyi başaran! bjk takımı olunca işler değişiyor. milyon dolarlık matias delgado nun bir halt beceremediği, baki mercimek in ibrahim üzülmezin yaptıklarını gördüm, güldüm. ha bir de bir de muhammed demirci var ispanya da tur atıyor. verilen paralara ve emeklere yazık gerçekten.
maçın en iyi oyuncusu hüseyin çimsir idi. bu arada ikinci yarı riske girip iki yerinde oyuncu değişikliği ile salefi tigana ya gönderme yapan ziya doğan ı da tebrik etmek gerek diye düşünüyorum. maçta o kadar pozisyon olmasına rağmen her nedense aklımda ricardinho nun hamile taklidi kalmış *
ercan taner in 10 yıl aradan sonra trabzonspor maçı anlatmasıyla literatürüne ikinci yarıda fırtına çıktı sayın seyirciler, karadeniz fırtınası esiyor sayın seyirciler, gol oldu umut attı, umut gol oldu yağdı şeklinde ekleme yaptığı maçtır. bu arada devre arasında show! yapan bjk tv nin maç biter bitmez müzik yayınına geçmesini kaçırmadık sanıyorlarsa yanılıyorlar.
beşiktaşlı bazı yazarların maçtan önce 5 atarız 7-1 unutmayın trabzon kümeye bir tekme de bizden dedikleri maçtan sonra ortalarda gözükmedikleri maç olmuştur. kapuçino içilir bu galibiyetin üstüne. en rahat maçı trabzonspor'un beşiktaş maçıdır demiştik. öyle de oldu. 2 avans verdik gene yenemediler. bi dahaki sefer 5 ten başlasınlar da şu 5 sesini de boğazlarına gömelim.
ayrıca büyük üstat cem uzan yine noktayı koydu maçta. seçimi kazanırsa beşiktaş'ın şampiyon olacağını belirten şu sloganı izleyenleri güldürdü yine:
kısa ve genel bir özet yapmak gerekirse;
''perşembe gecesi pek bir yüzü gülen insanlar birer birer hayata küsmeye devam ediyor sayın seyirciler''
edit: yalanım varsa doğrusunu sen söyle!
trabzonsporun fenerbahçeye karşı ne kadar büyük sevgi beslediğinin örneği olan maçtır. kendileri fenerbahçeye düşman olduğunu söylerler ama gelip te bjk'ye boru gibi oynarlar.
defansı çizgi halinde neredeyse orta sahaya çekip, sol taraftaki koridoru oturduğu kulübeden göremeyen, ikinci yarı oyuna ersen martin'in girmesi ile rakibin topu ortadan şişirerek hava toplarını indirip ceza sahası ön çizgisi civarında derin paslarla gol arayacağını sezemeyen kürdanına kurban fransızın sonucunu hazırladığı karşılaşmadır.
trabzonspor'un beşiktaş'tan daha iyi oynadığı ve daha çok pozisyon bulduğu bir gerçektir. ancak yine de, beşiktaş bu maçı kazanabilirdi. çünkü, ne ikinci yarının başında 7 dakikada 3 gol getirecek bir baskı kurdu trabzonspor ne de beşiktaş bu sürede bu kadar mahkum oynadı. her şey, baki'nin kendinden beklenen hamleyi yapıp ersen martin'in bir adım gerisinde kalması sonucu gelen ilk golle başladı. beklemediği kadar erken gol bulan trabzon bu dakikadan sonra müthiş saldırmaya başladı. bu anlarda, adeta eli ayağına dolaşan, sahada duracağı yeri dahi bilmeyen beşiktaş da, bu şokla 2 golü daha kalesinde görüvermiştir. oysa ki, tigana, ikinci yarı başında 2-0'lık skora aldanmayıp gerekli değişikliklerle sahaya çıksaydı trabzonspor 60. dakikadan sonra tamamen demoralize bir şekilde oyundan düşebilirdi. nihayetinde, ziya doğan çok başarılı hamleler yaparak maçı takımı lehine çevirdi ve haklı bir galibiyet aldı.
söylemeyeyim diyordum ama dayanamadım yine..bir oyuncu var beşiktaş orta alanında gezinen..şöyle saçları uzun, arjantinli bir zat. aldığı her topu kaptıran, her ikili mücadeleyi kaybeden, ayakta duracak hali bile olmayan, sahada bırak gezinmeyi yürüyecek dermanı bile olmayan bu delgado'ya hadi 45 dakika dayandın da, ikinci yarıya neden bu oyuncuyla başladın sayın tigana?
tigana'yı da geçtim, egoist, takatsiz, takım oyununun son derece dışındaki bu oyuncuya 5 milyon dolar verip de alan yönetici, ben senin de aklından, futbol bilginden şüphe ederim, ediyorum. allah hepinize akıl fikir versin.
sonuç mu?..olan yine, ilk yarı 2-0'a aldanıp da "acaba ?" diyen, sevinmek için sevmeyenlere olmuştur..
bir beşiktaşlı olarak maçı izlerken "ya n'apıyosunuz siz??" dediğim 0-2 kazanırken 3-2 yenilerek bitirdiğimiz ve bu durum nasıl olur diyerek hala hayretler içinde düşündüğüm lanet olası hatırlamak istemediğim maçtır. ama yiğidi öldürüp hakkını yememek gerekir temposu çok yüksek ve izlenilesi bir maçtı.
maçtan önce, durumu ne olursa olsun yine de trabzonspor'un türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri olduğunu unutup da fark bekleyenlere kapak olacak maçtır. karşınızda trabzonspor varsa ve hele bir de avni aker'de oynuyorsanız haddinizi bileceksiniz. bilmezseniz, trabzonspor bildirir, acı bir şekilde.
netice;
trabzonspor şampiyon olmaz ama şampiyonu belirler. ve bu sene beşiktaş'ın şampiyon olmayacağını belirlemiştir....
tam bir rezalettir. izleyenler için tv'nin parçalanmasından, ailenin küçük oğlunun balkondan sarkıtılmasına kadar ciddi boyutlarda sorun teşkil edecek maçlardan biridir.